Devleti soyuyorlar vatandaş sorumlu bulamıyor!

Devlet nasıl soyuluyor, soyulmasına göz yumamayan dürüst insanlar da yıpratılıp, yorulup, bezdiriliyor. Nasıl bir ülke olduk,? Hangi ara bu kadar sorumsuz ve avantacı bir halk yaratıldı?

"(...)Yemeyenin domuz" olduğu üzerine biz de bir laf söylenir ama ben büyük yemelerden bahsetmeyeceğim. Rakamlar devede kulak kalır belki ancak, bu kadar basit bir olayın kovuşturması ve takipçisi olmayınca, devlet başka hangi yollardan da soyuluyor diye düşünmeden edemiyorum.

Evinde yatağa bağlı yaşamak zorunda olan bir hasta yakınının, devletin soyulmasına karşı verdiği mücadele ve sonucunu okuyacaksınız.

***

Hasta evde mama torbası ile besleniyor. Torba her ay düzenli şekilde alınıyor fakat sürekli zam geliyor. Son fiyat olarak, 30 tane torba için hastanın cebinden 300 lira çıkıyor. Geri kalan kısmı SGK karşılıyor. Toplamda 900 lira civarında bir rakam bu...

Takdir edersiniz ki, alım gücünün bu kadar azaldığı, enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ülkede her ay 300 lira bütçe ayırmak, hasta yakınları için küçük bir rakam değil. Hasta yakınları küçük bir araştırma yapıyor ve medikalden alınan mama torbalarının yıkanıp tekrar kullanılabileceğini öğreniyor. Evin hanımı da torbaları yıkayıp, ikinci kez kullanma yoluna gidiyor. Her ay düzenli teslim edilen torbalar için medikalci arıyor. Aile; "Henüz elimizde var, yeni istemiyoruz" diye cevap veriyor. Ancak karşı taraftan büyük bir öfke ile karşılaşıyorlar. Medikal firma“anlaşmamız var, almak zorundasınız" diye ısrar edip "verdiğimiz cihazı geri alırız" diyerek sert bir tepki gösteriyor. Sonunda da aileye şöyle diyorlar; "Almasanız bile size reçete yollayacağız, onu imzalayın!"

Haklı olarak, hasta yakını eş cevap veriyor; "Ben almadığım hizmetin reçetesini niçin imzalayayım?"

Kısacası; Medikalci şirket reçeteyi imzalatacak, vermediği tıbbi malzemenin parasını SGK’dan vermiş gibi tahsil edecek.

***

Medikalci şirket ısrarla reçetenin imzalanmasını, yoksa torbaların kullanımında gerekli olan ve yanında ücretsiz olarak verilen cihazı geri alacaklarını söylüyor. Daha sonra aile durumdan rahatsız olup, devleti dolandırdıkları için şikayette bulunacaklarını beyan ediyorlar. SGK ‘yı arıyorlar ancak, telefona cevap veren şahıs ilgili birim olmadıklarını söyleyip, il sağlık veya ilçe sağlık ile görüşmeleri gerektiğini söylüyor. Buralarda da telefona cevap veren kimse bulamıyorlar.

Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı’nı aramaya karar veriyorlar. Uzun bir süre, en az 60 dakika telefon başında durmadan uğraşıyorlar. Nihayet birine ulaşıp, durumu anlatıyorlar.

Sizce ne cevap vermiş olabilirler?

Söyleyeyim; "Kovid ile ilgili değilse, şikayet almıyoruz!Yapabileceğim bir şey yok!"

***

Ne yazık ki bu haldeyiz. Bazı vatandaşlar devletten çalınana bir şekilde engel olmaya çalışırken, kimileri haksız kazanç peşinde. Elde ettiği o haksız kazancı da, çalışanlarına, ailelerine yedirmekte sakınca görmemekte...

Sistem çökmüş durumda. Sağlıkta, eğitimde, ekonomide tıkanmış durumdayız.

***

Vatandaş devleti soyanlara müdahale etmeye kalkıyor ama devletin umurunda değil. Gelişmiş ve ahlaki temeller üzerinde yaşanan bir ülkede böyle şeyler duyamazsınız. Devletine saygısı olmayan vatandaş, vatandaşına sevgisi olmayan devlet olamaz!

Sevgiyle kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi