Dijital çağda Türk Telekom

Yurdumun incisi Ege’deyiz. Ayvalık Dikili arasında bir sitede dostlarla sohbet ediyoruz. Bulunduğumuz sitede internet alt yapısı olmadığını söylediklerinde çok şaşırdım. Yaz boyunca burada oturan kesimin, üniversite öğretim üyesi, hakim, doktor ve iş insanlarından oluşan bir kitle olduğunu söylediklerinde daha da şaşırdım. Saydıkları iş kollarındaki insanlar, dijital çağda internete en çok ihtiyaç duyan kesimden birileri. Site sakinlerinin gerek şahsi gerekse site yönetimiyle birlikte, bölge müdürlüğü Edremit’te bulunan Türk Telekom müdürlüğüne defalarca dilekçe verdikleri halde şimdilik bir sonuç alamamışlar.

Altın yumurtlayan tavuk kesildi

Ege bölgesinde turizminin merkezinde olan bir sitede, dijital çağda internet olmamasına artık şaşırmıyorum. Türk Telekom’un bu güne kadar ayakta durması bile takdire şayandır. Hükümetin yaptığı en büyük yanlış politikalarından birisi de kamu kuruluşlarını özelleştirmesidir. Ya da gerçek anlamda, hangi kurumu nasıl özelleştirileceği konusunda tecrübesi olmamasıdır. Kar eden, devlet ekonomisine yüksek katkılar sağlayan bir kurumu özelleştirmenin anlamı nedir? Türk Telekom özelleştirilmeden önce üst üste 4 yıl en fazla Kurumlar Vergisi ödeyen, 2004 yılında 2.2 milyar TL net karı olan, 60 bine yakın çalışanı bulunan Türkiye’nin en köklü kurumlarından birisiydi. Ne olduda Türk Telekom özelleştirildi? Hükümet “altın yumurtlayan tavuğu” neden kesti?

Babalar gibi sattılar

Akp iktidarı ile başlayan, yaptığımız her ticarette zarar ettiğimiz iktidar Arap aşkı yeni ortaya çıkmamıştı. Ayrıca, günümüzde Kanal İstanbul’da dahil bir çok kurum ve projelerimizde pay sahibi olan Katarlılarla da sınırlı değil. Türk Telekom özelleştirilirken de vardı. Türk Telekom’un Yüzde 55 hissesi 2005 yılında 6,5 milyar dolara Lübnanlı Hariri ailesine satıldı. O dönemde Maliye Bakanlığının başında “babalar gibi satarız” diyen Kemal Unakıtan, Ulaştırma Bakanlığının başında da her görevin adamı Binali Yıldırım vardı. Maliye bakanı “babalar gibi” satarken ulaştırma bakanı da satış tutarının yazdığı temsili dev çeki, televizyonların canlı yayınlarında espriler patlatarak, kahkahalar atarak gösteriyordu.

Elini kolunu sallayarak gitti

Türk Telekom’u Arap sermayesi devralmasına almıştı ama anlaşmaya varılan taksitleri ödemiyordu. Parası olmadığı gerekçesi ile Türk Bankalarına başvurdu. 2007 yılında 4.3 milyar dolarlık kredi alarak, borcunu 4 yıl erken kapatıp hisselerin sahibi oldu. Türk Telekom’un taşınmazlarını, arsalarını binalarını sattı. Günümüze kadar ulaşan artan fiyat politikasının mimarı oldu. Geçmiş tüm borçları tahsil edip kasasına koydu. Bunları yaparken ne altyapıya yatırım yaptı ne de geliştirdi. Türk Telekom satın alındığı günden 2013 yılına kadar 11.4 milyar dolar kar elde etti. Bu karın 6.3 miyar doları, hisselerin yüzde 55’inin sahibi Hariri’nin kasasına gitti. Türk bankalarından çektiği 4.3 milyar dolar krediyi de ödemedi. Hisseleri kredi çektiği bankalara bırakarak elini kolunu sallaya sallaya gitti.

7,5 milyon km fiber

altyapıyı dağlara mı çektiniz?

Türk Telekom'un yeni CEO'su Ümit Önal. Medya sektöründen gelen birisi. 20 senenin üstünde deneyime ve bilgiye sahiptir. Karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışıyor. Enkaz olarak aldığı Türk Telekom’u bir yerlere taşıma gayretinde.

Ümit Önal açıklamalarında; Türkiye'de 7.5 milyon km fiber altyapısı var dese de gerçek uzunluk 400 bin km. Bir çok ülkeden daha hızlı internet kullanıyoruz dese de araştırmalar neticesinde 170 ülke arasında 103. sıradayız.

Sn. Ümit Önal’a sorum şu?

7.5 milyon km fiber altyapı çektiğiniz bölgeler içinde, bu haftaki köşe yazıma konu olan Ege turizminin göbeğindeki, Ayvalık’taki bu site de var mı?

Yoksa 7.5 milyon km fiber altyapıyı dağlara mı çektiniz?

Bu bölgelerin altyapı sorununu ne zaman çözüme kavuşturucaksınız?

Sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Osman Köse Arşivi