Dikkat dikkat! Odessa'dan bildiriyorum

Ukrayna limanlarında, kaç Türk gemisi beklemede duruyor?

Benim öğrendiğime göre, Azak Denizi’ndeki limanlarda gemimiz kalmadı.

Ancak…

Odessa ve Odessa civarındaki limanlarda, 8 – 11 arası gemimiz var…

Loyd nedir bilenler biliyor ama bilmeyenler için söyleyelim:

Her ülkede, bir loyd vardır. Bunlar, o ülkedeki gemilerin yapımı, inşa süreçlerini, inşa süreci bittiğinde, yönetmeliklere, uluslarası kurallara uygun olup olmadığını, suya indirmeye uygunluğu, yüzerliği, motor ve ekipmanlarının uygunluğu ve daha bir çok teknik durumun “olur” kararını veren kurumsal yapılardır.

Türkiye, gemi inşa sektöründe, bilinçli ve sistematik olarak, ayrıca detayına giremeyeceğim ciddi vatanseverlik ve derin akılla, büyük mesafeler katetmiş durumdadır…

Kendi denizaltılarını yapan, kendi muharip sınıfı gemilerini inşa edebilen, büyük tonajlı gemilerden, süper lüks yat inşasına dek, Türk gemi sektörü, İngiltere, Kanada, Japonya gibi dünya devlerine kafa tutacak kadar değilse de, yakın seviyelerine yükselmiştir.

Dünya devleri arasındaki; İlk beş ülkeyi de dahil edersek (İngiltere o beşlinin içindedir zaten) güzel ülkemiz, cennet vatanımız Türkiye, gemi inşa ve dünya ticari filoları ve askeri filoları açısından da, ilk 10’un içine girdi demek, abartı olmaz…

Türkiye, sadece inşa süreçlerinde değil, gemi yönetimi ve gemi adamları açısından da, zengin ve bereketli bir ülke olma yolunda, teselliden öte, zirveye oynayan ülkelerden olmuştur…

Maalesef ki; su üstündeki gemilerin sahipleri ve gemilerin “bayrak” taşıdığı ülkeler farklı olabiliyor.

İtalyanca’daki “bandiera” kelimesi, Türkçe’mize “bandıra” olarak geçiş yapmıştır.

Gemilerin sahipleri Türk olabilir, Fransız olabilir, herhangi bir ülkeden olabilir. Ancak, gemilerin çoğunun, limanlara giriş çıkış kolaylığı ve ayrıca yüksek vergilerden kaçındıkları için, gemilerini “bir limana kaydettirme” zorunluluğunu, kendi ülkeleri için, başka ülkeleri tercih ederek, kullanabiliyorlar.

Manisalı, Trabzonlu, Sakaryalı, Erzincalı bir armatör, deniz ticaret gemi filoları sahibi, şirketi Türkiye’de kurabilir ancak, gemiyi götürüp, bir limana kaydettirmelidir. Bu durum, tıpkı otomobil alırken, otomobilin plakasını hangi şehre kaydettirmek isteğimizle aynıdır.

Şahsen, benim kullandığım aracın plakası 17 xx xxx şeklindedir. Araç, Çanakkale iline, Lapseki ilçesine kayıtlı ancak aracı, İstanbul’da kullanıyorum çoğunlukla. Bu durumda, ben Çanakkaleli değilim (olsaydım da, onur duyardım) ve yaşadığım şehir de, aracı çoğunluklukla kullandığım bölge de, İstanbul ancak plakam, Çanakkale’ye kayıtlı…

Bu bilglerden sonra, Odessa ve civarındaki, Ukrayna limanlarındaki Türk gemilerine dönecek olursak, şu an bahsedilen limanlarda; 8 veya 9 Türk Gemisi, mevcuttur. Bu gemilerin sahipleri Türk olsa da, “gemi bandırası” yani geminin taşıdığı “Kayıtlı Liman Bayrağı” çoğu Panama kayıtlıdır.

Peki başka ülkelerin de, gemileri var mıdır, Ukrayna limanlarında?

Evet, vardır..

Ancak, tarihsel gerçek, burada da kendini göstermiştir: Odessa ve civarındaki Ukrayna limanlarındaki Yunan ve Çin bandıralı gemilerin kaptanları ve personeli, savaşı gerekçe göstererek, gemilerini bırakıp, ülkelerine dönmüşlerdir…

Türk gemilerinden hiç birinin kaptanları ve personeli ise, gemilerini bıraıkmamışlardır…

Bir istisna haricinde, tüm personel ve kaptanlarımız, gemilerinde, Türk Bayrağını ve kendilerine emanet edilmiş gemileri ve yüklerini korumaktadırlar…

Ukrayna Askerlerinin, yasal olarak müdahale etmelerinin mümkün olmadığı, Ukrayna dışındaki bayrak taşıyan gemilere, asker çıkarttığı, özellikle Türk Gemilerinin de dahil olduğu bir çok geminin yüküne, el koymaya çalıştığı da, vakidir…

Ukrayna, bürokrasinin neredeyse işlemediği, ancak buna rağmen, vali, belediye başkanları, hakim ve avukatların halen de görevlerinde olduğu bir savaş – cephe ülke durumundadır…

Türk gemilerine “Parası ödenmek şartıyla, yüklerini istedikleri örneklere bakıldığında da, ücreti ödeyeceğiz diyor ama ödemeyi henüz (!) yapmadan da, Gemilerimizdeki malları almak istemektediler..

Halihazırda, uzlaşılmış olarak yüklerini aldığı bir çok gemi olsa da, Ukrayna, kendi limanlarındaki gemileri ve bağlı şirketlerini ekonomik olarak, pazarlıkla, mağdur etmişlerdir, düşüncesindeyim…

Gemilerimizin, internet bağlantısı kesintisiz ve Elon Musk’un jestiyle de, sorunsuz ama ücretli kullanıyorlar…

Market alışverişlerinde de, Odessa dahil, şehir merkezleri zorun durumda olsa da, kırsalda ticaret ve esnaf işlerine devam etmektedir.

Ancak, Mariupol ve benzeri hudut civarı kentlerde, insanlık dramları, Putin’i ileride zor durumda bırakacak gibi görünüyor…

Ukraynalı dostlarımızın söylediğine göre, Türkiye’de tatil yapıp geldik, ve birkaç gün sonra da,savaşın ortasında kaldık, diyenler de var…

Ayrıca, Polonya geçen ve çocuklarını, ailelerini güvenli akrabalarına, emanet eden yüzlerce ve belki binlerce Ukraynalı Kadın, ülkelerine geri dönüyorlar…

Bir çok orta ve üst yaş grubu Ukraynalı, Rusları dost ve kardeş biliyorlardı. Hatta, siyaseten Zelenski’ye kızan Putin’in, tüm Ukrayna’yı, 45 dakikada, yazıyla da; kırk beş dakika içerinde ele geçirir sanan bir çok Ukraynalı, şaşırtmıştır…

Şaşırmıştırlar…

Çünkü; Ukrayna, değil 45 dakika, 30 küsur gündür, direniyorlar. Arkasında başka bir Putin Stratejisi yoksa, Rusları durdurmuş, kıstırmış, pıstırmış, şaşırtmış, karıştırmışlardır…

Ukrayna, ciddi bir vatanseverlik örneği veriyor ve ülke insanları, kaçmayı değil, kalmayı ve vatanları, topraklarını, geçmişlerini ve geleceklerini korumak için, Ruslara karşı tek vücut olmayı öğreniyorlar.

Ve bir de, Odessa liman bölgesini korumak için, Ukrayna’nın döşediği ve fırtına sebebiyle, boşta kalmış, 420 adet mayından bahsediliyor…

Öncelikle, bu mayınlar, 2. Savaştan (Cihan Harbi) sonra üretilmiş ise, yani 80 yıl önceki savaş sonrası üretilmiş mayınlar ise, bu mayınlar, bağlı oldukları zincirden ve sabitlendikleri alandan, koparlarsa, otomatik koruma kilitlerinin de, adı üstünde, otomatik çalışması gerekiyor….

2. Dünya Savaşı sonrası üretilen deniz mayınlarında, bağlandıkları noktadan kopup da, zincirinden ayrılan mayınlar, su üstüne çıktıklarında, otomatik olarak, patlamaya karşı, koruma kilidi açarlar, diye öğrendim…

Ayrıca…

Şu an, bu satırları yazarken bile, Çanakkale ve İstanbul boğazlarından giriş çıkan gemileri ve ayrıca Karadeniz’deki su üstündeki gemileri düşününce, Karadeniz’de, 420 Mayın serbest, haberi, şişirme ve üfürme görünüyor…

Bir tane mayını, bulduk imha ettik diyen Ukraynalı yetkilere rağmen, Karadeniz’deki yoğun gemi trafiğine karşın, 2 haftadır serbest olan bu mayınların, hiçbir gemiye çarpmama ihtimali; SIFIR, SIFIR, SIFIR…

Hele ki, İğneada ve İstanbul Boğazı açıklarında iki mayının bulunduğu ve imha edildiği söyleniyor…

Çarpıtılmış habere örnektir bu durum…

CNNTURK’teki “Tarafsız Bölge” programında, iki mayının Boğaz girişlerinde ve İğneada sahillerinde, balıkçıların bildirmesi üzerine, Sualtı Savunma (SAS) birliklerimizle sevk ve muhafaza edildiği bilgisi üzerinden, haber yapılmaktadır.

Oysa ki, haberin kaynağı, Milli Savunma Bakanlığımızın websitesindeki açıklamdır. Milli Savunma Bakanımız, Sayın Hulusi Akar’ın bu konuyu da içeren açıklamaları okunduğunda, Ukrayna – Odessa’dan koptuğu iddia edilen mayınlarla hiçbir alakası yoktur.

Sözkonusu bulunan mayın “eski mayın” olup, Türk Medyasındaki yer aldığı şekliyle bir Ukrayna’dan gelen “serseri mayınlar” dan değildir.
 

Odessa 420 Mayınları, üç farklı stratejik duruma nazariye etmemize sebeptir.

Ukrayna, Türkiye’nin de savaşa dahil olmasını, Türkiye’nin bir NATO üyesi ülke olması açısından, savaşa NATO’nun da dahil olmasını istiyor olabilir mi?

Eğer bu mayınlar, Sovyetler Birliği Dönemi’nde üretilen mayınlar ise, ki bendeki bilgi böyledir, o vakit, Rusya’da, Türkiye’nin savaşa dahil olmasını arzu ediyor olabilir mi?

Üçüncü ihtimal ise, su yüzeyine çıkan, gerçekten de bölgedeki şiddetli fırtına ile bu mayınlar kopmuş ve askeri jargona göre “serseri mayın” olmuş olabilir ama bu durumda da, yoğun gemi trafiği olan Karadeniz’de, 12 günü geride bırakmış olduğumuzu da hesaba katarsak, henüz hiçbir geminin, mayın gördüğü sözkonusu değildir ve bir çarpma – patlama da haliyle mevcut değildir.

Özetle; Ukrayna ile ilgili tüm haberler, Ukrayna – Rusya Savaşı ile ilgili tüm haberleri, ciddi bir medya okuryazarlığı üzerinden değerlendirmek gerekmektedir.

AK Partili dostlarımız, ekranlarda “ellerinde sopa ile” uzmanlığını konuşturanlara karşı da açıklama yapmalıdır.

Sağlık ve huzurla, barış içindeki bir dünyaya kavuşmak dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asker Avşar Arşivi