Doğal besin kaynaklarımız: Doğal besin kaynaklarımız, ekosistemlerdeki canlı ve cansız varlıkların bir kısmından oluşur. Besinlerin değerleri, insanlara verdikleri kalori ile ölçümlenir.
Yeryüzündeki insan nüfusu arttıkça besin kaynaklarımızın miktarı azalır. Bu nedenle de kıtlık ve açlıklar oluşur. Bu insanların yetersiz beslenmeleri sebebiyle sağlıksız gelişmelerine sebep olur. Yanlış yerleşimler, yanlış toprak kullanımları, yanlış su kullanımları, yanlış gübreleme, yanlış ağaç kesimleri, orman yangınları, yumurtlama döneminde yapılan balık avlamaları, sel ve taşkınlar, iklim değişiklikleri hep insanın sebep olduğu besin kaynaklarımızın azalma sebepleridir.
Besin kaynaklarımız, bulundukları ortama göre çeşitlilik gösterirler. Örneğin, denizlerdeki sayısız balık ve diğer canlı türleri, tatlı sularda yaşayan beyaz etli balıklar (sazan, yayın vs.) su ürünleri besinlerdir. Kesim ve av hayvanları olarak adlandırılan hayvanlar ise karasal ortamlarda yaşayan besin kaynaklarımızdır. Bunların bir kısmından da temel besin kaynağımız olan süt ürünlerini elde ederiz. Ayrıca tarımla yetişen, doğal olarak bulunan sebze ve meyveler de yaşamımızı sağlayan besin kaynaklarımızdır. İnsanları, et obur ve ot oburlardan farklı kılan hem et obur, hem ot obur oluşudur. Tüm bu kaynakları var eden ise cansız varlıklar toprak, su ve güneştir. Bu anlattıklarım doğal besinlerdir. Siz şimdi bir de insanların ürettiklerine bakın.
Akıl almaz gıda hileleri:
* Salam, sosis ve sucuk gibi et ürünlerine tavuk derisi, bağırsağı ve taşlık karıştırılıyor.
* Sütün öz yağı alınarak, katı yağ katılıyor bu şekilde süte yağlı süt imajı veriliyor.
* Tereyağa patates ve margarin katılarak piyasaya sürülüyor.
* Küf tutmuş bayatlamış peynirler, eritilerek eritme peynir olarak piyasaya sürülüyor.
* Kırmızı bibere kiremit tozu, kara bibere renk alması için kanserojen içeren boya katılıyor.
* Zeytinin rengini koyulaştırmak ve parlaklık kazandırmak için tekstil boyası kullanılıyor.
* Sofralarımızdan eksik olmayan ekmeği rengi beyazlaşsın diye karbonat konuyor.
* İhraç ürünü olan ancak hormonlu bulunarak geri gönderilen bir çok sebze, meyve iç piyasada ithal ürün olarak satılıyor.
* Et terbiye edilirken yüzde 20-25 oranında su katılıp ağırlaştırılıyor.
* Kırmızı etten yapılan kıymaya tavuk derisi, tavuk kıyması, taşlık katılıyor.
* Aynı uygulamalar dönere de tatbik ediliyor. 
Sevgili okuyucularımız, GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların) ülkeye girişi de serbest kalınca yiyeceklerimizi tanımak çok zorlaştı. Özellikle gıda maddeleri alışverişinizi tanıdığınız güvendiğiniz yerlerden yapınız. 
Sağlıklı kalmanız dileklerimle.