Dolar, boşalır

Yarım asrı geçen hayatımda aynı durumu defalarca yaşadım.

Devalüasyon.

Dolar beş lira.

Dolar on lira.

Dolar 15 lira.

Dolar yirmi lira olacak.

Dolar yirmibeş olacak.

Aslında artan sadece dolar değil.

Avro.

Altın.

Paund.

Fiyatlar.

Enflasyon.

Hayat pahalılığı.

Türk olmanın kaderi bu mu?

Türkiye gibi dünyanın göz bebeği ülkesinde yaşıyoruz.

Türk olmanın gururunu yaşıyoruz.

Türkiye'de yaşayan her yurttaşımızı kardeş biliyoruz.

Gözümüzü kırpmadan bu güzel vatanımıza canımızı vermeye hazırız.

Havasına, suyuna, toprağına, insanına, bayrağına, memleketimize aşığız.

İyi de Türk olmanın kaderi bu mu?

Yoksulluk.

Hayat pahalılığı.

İşsizlik.

Evsizlik.

Karamsarlık.

Gençlerimiz ülkemizi terk ediyor.

Tamam biz yaşı elliyi geçenler alıştık.

Bizden öncekiler çoktan alıştı.

Dedelerimiz bizlerden daha yoksul yaşadılar.

Ninelerimiz bizden daha fazla eziyet gördüler.

Amcalarımız.

Dayılarımız.

Teyzelerimiz.

Halalarımız.

Annelerimiz.

Babalarımız.

Fakat.

Çocuklarımız ne yazık ki bizim çektiklerimizi çekmek istemiyorlar.

Bu güzel vatanı terk etmek istiyorlar.

Bir sabah kalktıklarında devalüasyon görmek istemiyorlar.

Fakirleşmek istemiyorlar.

İş istiyorlar.

Aş istiyorlar.

Huzur istiyorlar.

Arabesk hayat gençlerimize göre değil

Bizler arabesk severiz.

Türkü severiz.

Ağıt severiz.

Her birimiz neredeyse toplumsal mazoşist olduk.

Mottomuzda ajitasyon saklı.

Acılar saklı.

Eziyetler, kara sevdalar, umutsuzluklar, hayaller, devrimler saklı.

Ancak; gençlerimiz tam tersi.

Daha gerçekçiler.

Daha netler.

Daha harbiler.

Daha bi dahalar.

Aldatılmayı sevmezler.

Yalanı dolanı sevmezler.

Riyakarlığı sevmezler.

Kibiri sevmezler.

Tek dertleri vardır, adil, yaşanabilir, insancıl, hoşgörülü bir dünyada yaşamak.

İşte o gençlerimizin bu taleplerine ne yazık ki bizim bu güzel ülkemiz net cevap veremiyor.

Yöneticilerimiz veremiyor.

Devletimiz veremiyor.

Hergün yoksullaşıyoruz

Dünya ileri gitmekte.

Gelişmiş ülkelerde her geçen gün bir düzen kurulmakta.

Bize bakıyoruz.

Son bir ayda her bir yurttaşımız yarı yarıya fakirleşti.

Yoksullaştı.

İşsizleşti.

Tamam döviz belki hayatımızın tamamına etki etmiyor.

Fakat hayati noktaların en az yüzde 99'una etki etmekte.

Globalleşen bu dünyada, arık tek para biriminin geçerli olacağı konuşulan bu ortamda, yaşadığınız ülkede, kendi para birimimiz karşısında dövizin son bir ayda iki misli değer kazanması etkilemez mi sizi?

Hem de en derinden etkiler.

Peki, ne yapmak lazım?

Üzgünüm ama aklıma hiçbirşey gelmiyor.

Gelemiyor.

Dilim tutuluyor.

Tam bu bölümde kala kaldım klavyenin başında...

Dedik ya; sanırım Türk olmanın bedelini bu şekilde ödüyoruz.

Türk'üz, doğruyuz, çalışkanız, övünüyoruz...

Ancak.

Çile bülbülüm çile şarkısını da pek severiz...!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi