DSP Adayları İstanbul'da ne yaparlar?

DSP'den aday olanların yaptıkları bir hainlik değil ama bir hırsın ifadesidir. Bu hırsın siyaseten bir anlamı vardır. Ancak siyasette karşılığı yüzde 0.1 olan bir partiden aday olmak siyasi bir intihardır. Küçük kasabalarda bu tür adaylıkların karşılığı vardır ama İstanbul'un hiçbir ilçesinde bugün için anlamı yoktur.
 

Siyasette kurulan 'hainlik' söylemi doğru bir söylem değildir. Ve anlamı da yoktur.

Bir siyasi parti varlığına devam ediyorsa, konjektürel durumdan yararlanır.

Var olan olumsuzluktan kendisine güç devşirmeye kalkması demokratiktik ve ahlakidir.

Aynı şey tek tek siyasetçiler içinde geçerlidir.

Siyaset yapan biri aday gösterilmemişse yada tercih edilmemişse siyaset iddiasını bir başka partide sürdürmek istemesi anlamlıdır. Ve kendi açısından doğrudur.

Siyaset bir iddia işidir ve "ben diğerlerinden daha iyi yaparım" iddiası, iddia sahibi açısından anlamlıdır.

Ve demokratiktir.

Öncelikle bunun altını çizelim.

****

İnsanların düşünceleri değişir.

İnsanların partisi de değişir.

Bakın siyaset yapanlara, bunu açıkça göreceksiniz.

Siyaset yapan birinin bir başka partiye geçmesi siyasi bir tercihtir. Velev ki, kişisel çıkarlarına yönelik tercihtir. Sonuçta siyaset aynı zamanda kişisel fayda içinde yapılır. Ülke çıkarı dediğiniz şeyde sonuçta kişisel bir faydadır.


 

CHP'de siyaset yapanlar CHP'de doğmadılar

Bugün CHP'de siyaset yapanların büyük çoğunluğu SHP'den, DSP'den, ANAP'dan, DYP'den, MHP'den ve başka siyasi partilerden partiye katılmışlardır.

O katılanlar nasıl hain değil iseler, ayrılanda siyaset açısından hain değildir.

****

CHP 12 Eylül 1980'de kapatıldıktan sonra tam 12 yıl sonra 1992 yılında yeniden kuruldu.

Ve Deniz Baykal ve arkadaşları SHP'den istifa ederek CHP'ye katıldılar.

SHP'den istifa ederek CHP'yi kuran SHP'liler de hain değillerdi.

Daha sonra CHP'den ayrılarak SHP'yi kuranlarda da hain değillerdi.

Belleği tazelemekte yarar var!

1994 yerel seçimlerinde CHP ülke genelinde yüzde 4.61 ile 1 milyon 297 bin, DSP yüzde 7.85 ile 2 milyon 464 bin, SHP ise yüzde 28.69 ile 3 milyon 8 bin oy aldı. Her üç sol partinin toplam oyu yüzde 40 aşıyordu. Bugün bu oyu CHP'nin alması hayaldir.

İstanbul seçimlerinde ise SHP yüzde 20.30 ile 784 bin 693, DSP yüzde 12.38 ile 478 bin 612, CHP ise yüzde 1.40 ile 54 bin oy aldı. Her üç partinin toplam oyu 34.08'yle toplam yaklaşık 1 milyon 7 bindi. Refah Partisi'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan o seçimleri yüzde 25.19 ile 973 bin 704 oyla kazanmıştı.

İstanbul'da üç sol partinin 1994 yılındaki oyu ise 34 iken, CHP İstanbul'da son iki yerel seçimde yüzde 37 ve 40 bandının üzerine çıkmıştır. Buda ayrı bir gerçektir.

****

1995 yılında yapılan genel seçimlerde ise bir yıl önce CHP ve SHP'nin toplam oyu yüzde 32 olmasına rağmen SHP'nin CHP'ye katılmasıyla CHP ancak yüzde 10.7 oy alabiliyordu. Anlayacağınız 2*2=4 etmiyordu. Oy kaybı yüzde 22.3'dü. DSP ise yüzde 7.85 oyunu yüzde 14.6'ya çıkarabilmişti. Yüzde 7 civarında bir oy başka partilere gidiyordu.

Anlayacağınız birleşme CHP'nin oyunu yükseltmemiş aksine düşürmüştü. Dört yıl sonra yapılan 1999 genel seçimlerinde ise CHP sandığa gömülmüş ve barajı aşamamış tarihinde ilk defa parlamento dışında kalmıştı. O seçimlerde DSP yüzde 22.2 ile birinci parti oluyordu.


 

Bugün DSP diye bir parti seçmen nezdinde yok hükmündedir

Şimdi bu tarihsel bilgiyi verdikten sonra başka bir gerçeğin altını çizelim.

DSP 2014 yerel seçimlerinde İstanbul'da yüzde 0.1 ile 7 bin 216, Türkiye genelinde ise yüzde 0,2 ile 85 bin 551 oy aldı.

Anlayacağınız bugün DSP diye bir siyasi parti seçmen bazında yok hükmündedir.

Sadece Ecevit sevenlerin partisidir. Ve bugün toplumsal bir karşılığıda yoktur.

Aslında bir vakıfa çevrilse daha anlamlıdır. Ve inanın siyasette yaptıklarından daha çok anlamlı şeyler yapacaklardır.

CHP'nin aday göstermediği (Avcılar Dr. Hanay Handan Toprak Benli, Bakırköy Ali Fatinoğlu ve Silivri'de Selami Değirmenci) yada Mustafa Sarıgül'ün sözde sevenlerini ve çalışma arkadaşlarını yalnız bırakmamak için (Beşiktaş'da Murat Hazinedar gibi) belediye başkan adayı olduğu seçimler DSP'nin varlığını yüzde 1 bile taşımayacaktır.

Bunun altını özenle çizmek istiyorum. Bu bir iddia değil reailetedir.

Düşünün 1999 yılında ülke genelinde DSP yüzde 22.2 oy alırken yerelde ancak yüzde 15 oy alabilmiştir. Aradaki fark ise yüzde 7'dir.

Seçimler iki merkezli yaşanacaktır

Türkiye'de seçmen büyük kentlerde "oyum boşa gitmesin" diye kendine yakın gördüğü partiye yada adayı tercih edecekken, kazanamayacağını gördüğünde kendisine yakın ikinci tercihini yapmaktadır.

Ve bugün seçimler batıda Cumhur ve Millet ittifakı, doğuda ak parti ve hdp arasında iki merkezli olarak geçecektir. 

Bugün İstanbul'da DSP'nin kazanmakta en iddiali olduğu ilçe Mustafa Sarıgül'ün aday olduğu Şişli'dir. Ancak Sarıgül'ün tüm popülertesine rağmen Şişi'de alacağı oy yüzde 40'ı zor bulacaktır. Ve yazın bir kenara Sarıgül seçimleri kayberderse de büyük bir süpriz olmayacaktır. Şişli'de yüzde 35 ile yüzde 40 arasında oy alan bir aday da seçim kazanacaktır.

Düşünün 1999 yılında DSP ülke genelinde yüzde 22.2, yerelde yüzde 15.5 varlığı vardır.

Sarıgül Şişli oyları 50 bin bandındadır

Yıl 1999 Sarıgül Şişli'den aday olur ve seçimleri 38 bin oyla kazanır. DSP'nin ülke genelinde yerel seçimlerde aldığı oy yüzde 15'dir.

Yıl 2004 Sarıgül Şişli'den bu sefer CHP'den yine aday olur ve seçimleri 65 bin oyla kazanır. 50 bin bandı da CHP'yle aşılmıştır.

Yıl 2009 Sarıgül 3. defa adaydır ve partisi DSP'dir. Seçimleri 56 bin oyla kazanır. DSP'nin ülke genelinde ki oyu yüzde 3'dür.

Bu seçimlerde ise Şişli'de seçimleri yine 60 bin bandında oy alan kazanacaktır. Buna en yakın Sarıgül yakın gibi gözüksede milletinde artık Sarıgül'den bir bıkkınlığı vardır. Yaptığı toplantılardaki kalabalıklara bakınca bunu açıkça görmek mümkündür. O kalabalık İstanbul'un her yerinden taşıma insanlardan oluşmaktadır.

Silivri'de Selami Değirmenci İstanbul'da DSP adayları içersinde Şişli'den sonra en yüksek oy alacağı isim olacaktır.

Avcılar Adayı Dr. Hanay Handan Toprak Benli, Bakırköy Adayı Ali Fatinoğlu ve Beşiktaş Adayı Murat Hazinedar ve ise yüzde 1 ile en fazla yüzde 2 bandında kalacaktır.

DSP İstanbul'da yüzde 1 oyu zor bulur

İstanbul seçimlerinde oy kullanacak seçmen sayısı yakşalık 9 milyon 400 bindir. Oy kullancak seçmen sayısı yaklaşık yüzde 85 ile 8 milyon 900 bin, geçerli oy sayısı ise yaklaşık 8 milyon 700 bin olacaktır.

DSP adaylarının İstanbul'da alacağı toplam oy ise yaklaşık 80 bin ile 100 bin arasında olabilir. Bunun karşılığı ise yüzde 1 ile yüzde 1.5'dur. Düşünün 2009 yılında Mustafa Sarıgül Şişli seçimlerin kazandığında DSP'nin İstanbul oyu yüzde 1.4'dır. Ve DSP'nin Türkiye genelinde yerelde aldığı oyun toplamı yüzde 2.8'dir. Anlayacağınız DSP'nin bugün böyle bir oyu da yoktur.

İşte bu fark CHP İstanbul Adayı Ekrem İmamoğlu'nun seçim kaybetmesine neden olur mu? Benim tahminin hayırdır. Çünkü seçimler kazanılırsa da kaybedilirse de yüzde 4 farkla olacaktır. Ve yine yazın bir kenara DSP Adaylarının İstanbul'da alacakları oyun büyük çoğunluğu CHP oyları olacaktır ama Şişli ve Silivri'de olacağı gibi diğer siyasi partilerden de oy alacaklardır. Bu ise CHP'den alınacak toplam oyu yüzde 0.5 bandında tutacaktır.


 

Son söz: Bu yerel seçimler seçim arifesinde aday yapılmadığı için başka partilere gidenlerin de hüsran yaşayacağı ve sandığa gömüleceği bir seçim olarak tarihe geçecektir. Ve siyaset açısında da bir anlamı vardır.


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi