Aşık Mahzuni Şerif'in “Zalım” isimli meşhur türküsünü hepiniz bilirsiniz. “Dünya zalımlar dünyası, gelen zalım giden zalım” diye başlar ve içinde bulunduğumuz düzenin yüzüne sanki tükürürcesine bir isyanı dile getirir. 
Mahzuni Şerif, bu türküyü yazdığında pek geçmiş yıllardaydık ama düzen namına yıllar geçtikçe değişen hiçbir şey de olmadı. Zalimler daha zalim oldu, garipler daha garip, kimsesizler daha kimsesiz. 
Geçimsizlik, ay sonunu getirme telaşı, borç ödemek telaşı içinde savrulup giden hayatların yanında geleceğe umutla bakmasını beklediğimiz gençlerde büyük bir umutsuzluk batağına saplanmış durumda. Verimsiz otlarla dolu bir arazide gül yetiştirme arzusuyla yola çıkanlar karşılaştığı ot bitmez diyarlarda bir karamsarlık deryasında sürüklenip gidiyor...
Şimdi hazır yeni bir aya girmişken neden böyle kederli şeylerden söz edersin diyenler olacak ama ne yapalım? Sağımız keder solumuz keder, altımız üstümüz yılgınlıklarla dolu. Tam bir umut bahşedecek oluyoruz; hooop diye zalımlar urganı geçiriyor boynumuza.
Geçtiğimiz gün biliyorsunuz elektrik faturasına yüzde 14 oranında bir zam geldi. Son 2 yılda elektiriğe yapılan zam oranı yüzde 60'ı buldu. Ama ne hikmettir kimseden ne bir ses çıkıyor ne bir seda çıkıyor. Devletin çeşitli holdinglere satarak özelleştirdiği elektrik idaresi gariban milletin sırtında boza pişirirken bir tane devlet adamı da çıkıp; “Ne bu zamlar kardeşim?” demiyor. Fakat bu olup bitenlere zam demekte pek doğru değil. Ortada açık ve aleni bir soygun var desek haksız sayılmayız...
Vatandaşın cebine yüklenen zalımların tek zalımlıkları elektrik zammı da değil üstelik. Ülkenin içine sürüklendiği ekonomik ve siyasal belirsizlik de milletin canını sıkıyor. Mahzuni'nin dediği gibi; “Almış ele arsızlığı, baştan başa yersizliği...” 
Arsızlığı eline alanlar, İstanbul beşik gibi sallanırken siyaset peşine düşmüşler. Vay efendim şu davet edildi mi vay efendim CHP lideri şöyle dedi vay efendi şu, şunu dedi. Yahu sizin iktidar ve koltuk savaşınızdan daha mühim bir şey var. Sallanıyoruz kardeşim! Sallanıyoruz da gariban sallanmış kaç yazar? Ne de olsa fakir ölse şaşan olmaz, evi yansa koşan olmaz         demişler...
Bugün sırça köşklerinde oturup halka yalancı umutlar satan köşe yazarları, alimler, siyasetçiler, ekonomi bilginleri ve ticaret erbaplarını sırça köşklerinden alıp da Avcılar'ın Yeşilkent Mahallesi'ne iki gün koysak gerçeği anlayacaklar ama; zalımların hiçbir zaman halkla iç içe olduğu da görülmemiştir.
Bütün bu adaletsizlik bütün bu düzensizlik içerisinde ister istemez Mahzuni Şerif gibi söylemek geliyor içimizden;
“Ben insanlar dargınıyım.
Dertlilerin yorgunuyum.
Sanki felek vurgunuyum.
Bu halıma gülen zalım;
Zalım zalım zalım zalım;
Ne olacak benim halım?”

Gelene zam gidene zam yeter çektiğimiz gam!
Zam, zam, zam dedik ya artık düzen sahipleri zamma “güncelleme” dese de ortadaki zamlar ölüm mahkumlarının boynuna geçirilen urgandan farksız. Son 1 yılda yapılan zamlara bir bakalım;
Geçen yıl 1 Ağustos’tan bugüne dek doğalgaza 5 zam 1 indirim yapıldı. Her zam gece yarısı tebliğleri ile duyurulurken, indirim grup toplantısında sloganlar eşliğinde ilan edildi. Doğalgaza 1 yılda yapılan toplam zam oranı yüzde 53,8...
Yine; Temmuz ayının ilk haftasında ise sigara ve alkol ÖTV’lerine ilişkin bir düzenlemeye gidildi. Yapılan düzenleme ile 50’lik bir biranın ÖTV’si 42 kuruş artarken, 70’lik rakı 7,27 lira ve 70’lik şarap ise 58 kuruş zamlandı. Sonuç olarak KDV de dahil edildiğinde, 50’lik biradan alınan toplam vergi 5,64 liraya ulaşırken, 70’lik şarabın vergisi ise 7,77 lira oldu. 70’lik rakıda yapılan zam ise ÖTV ve fiyat yüksek olduğu için daha çok hissediliyor. Örneğin rakı, cin, votka gibi ürünlerde son zam ile birlikte ÖTV tutarı 241,73 liradan 261,28 liraya çıktı. 
Bu yaz çok konuşulan bir diğer fiyat artışı, yurt dışından getirilen telefonlardan alınan kayıt harçlarına uygulanan zam oldu. 2017 yılında 149,2TL olan harç miktarı, 2018 yılında 170,7TL olarak güncellenmiş ve Kasım 2018’de ise 500TL’ye çıkartılmıştı. Yapılan son zam ile birlikte söz konusu harç %200 artarak 1500TL olarak belirlendi. Bir başka ifadeyle 2017’den bu yana söz konusu harç ücreti %905 arttı. 
Tüm yaz boyunca fiyatı en sık değişen ürünler arasında benzin ve motorin vardı. İlk zam 24 Haziran’da 23 kuruşluk bir artış ile motorine yapıldı. Bunu 1 Temmuz 2019’da benzinin litre fiyatına yapılan 27 kuruşluk zam izledi. Yaz boyunca ise toplamda 6 kez zam yapılırken 7 kez de indirim gerçekleşti. Buna göre, benzinde ve motorinde son indirim 9 Ağustos’ta yapılırken bunu 19 Ağustos ve 27 Ağustos tarihlerinde gelen zamlar izledi. 
Ağustos sonunda ulaşım ücretlerinde de fiyat artışları gündeme geldi. İstanbul’da taksi ücretlerine %25 artırıldı. Yapılan değişiklik ile taksimetre açılış ücreti 4TL’den 5TL’ye çıkarken indi bindi ücreti 10TL’den 13TL’ye yükseldi. Ayrıca kilometre başına düşen ücret de 2 lira 50 kuruştan 3 lira 10 kuruşa çıktı. Bununla birlikte ulaşımda yapılan bir diğer fiyat artışı ise okul servislerine ilişkindi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de önümüzdeki eğitim dönemi için belirlenen ücretler ağustos ayı sonunda açıklandı. Buna göre her üç ilde de servis ücretlerinde ortalama %13’lük bir artış söz konusu olacak.
Bütün bu zamları tek tek anlatmaya gerek yok. Hatta okumaya, yazmaya bile gerek yok. Bizzati yaşayarak, sokağa çıkarak, eve girerek her birini hissediyoruz. Ve yazıyı bitirirken Emekçi'nin ZAM türküsüyle bitirmek istedim;
“Yoksulu soyuyorlar...
Adına önlem diyorlar...
Şu fakir fukaranın kanını emiyorlar...
Çalıma zam, zulme zam...
Ölüme zam zam zam...
Yeter çektiğimiz gam...”