Hasan Servet Öktem
Çin-Afrika Zirvesi
9. Afrika Zirvesi geçtiğimiz hafta Çin'in başkentinde düzenlendi. Yarısı devlet ve hükümet başkanları olmak üzere, 50 Afrika ülkesi katıldı. Xi Jinping ile ikili görüşmeler yaptılar. 2000 yılında başlayan Çin-Afrika zirveleri, Türkiye dahil, birçok ülkeye ilham oluşturdu. Çin'in Afrika'ya ilgisi, bu ülkenin dış politikada benimsediği üçüncü dünyacı prensiplerden kaynaklanır. Çin, küresel güneyin lideri olduğuna inanır ve 54 ülkenin bulunduğu kıtanın tamamının desteğini almayı hedef edinmiştir.
* * * *
Bu siyasi çizgi bugünden yarına değişmez, Pekin'de liderler değişebilir ama geri bırakılmış kıtaya yönelik ilgileri sabit kalır. Oysa ABD'nin Afrika'ya ilgisi lidere ve iktidar partisine bağlıdır, Afrika, Çin için hem ekonomik hem siyasi kazanç sahasıdır. Çin Dışişleri Bakanı her sene yurt dışı ziyaretlerini Afrika'dan başlatır. Pekin, Çinli müteahhitlik firmaları üzerinden, Afrika'da yüzlerce devasa altyapı projeleri gerçekleştirmiştir, Kazan-kazan niteliğindeki bu yatırımlar Batı dünyasında nedense hep küçümsenir veya eleştirilere maruz kalır.
* * * *
46 en az gelişmiş ülkenin 33'ü Afrika ülkeleridir. Kıtanın 20 ülkesinde GSMH 1000 doların, 11'inde ise 2000 doların altında kalır. Bu ülkelerde sermaye birikimi olmadığına göre kalkınma için borçlanma dışında seçenek mevcut değildir. Çin'in Afrika'ya, hammadde karşılığında finansman paketleriyle devasa müteahhitlik hizmetleri sunması niye eleştirilir? El-cevap: Bu eleştiriler tamamen siyasi nitelikte olup dikkate alınmamalıdır. Afrika'nın Çin'e borçlandığı doğrudur, Çin tarafından borç tuzağına düşürüldüğü yanlıştır.
* * * *
2012 - 2022 arasında, Çin'in ülke dışında, altyapı projelerine 254 milyar dolar harcamış, bunun yüzde 44'ü Afrika'ya yönelmiştir. Batılı kriterlere göre, kıtadaki 54 ülke arasından 22'si aşırı borçlu kabul edilmektedir. Afrika ülkelerinin tüm dış borçları 700 milyar dolar seviyesinde olup bunun bir kaynağa göre, yüzde 20'si (135 milyar), bir diğer kaynağa göre yüzde 12'si (84 milyar), Çin'e olan borçlardır. Bu rakamlar ortada Çin yapımı bir borç tuzağının bulunmadığının kanıtı değil midir?
* * * *
Çin'in son birkaç yıldır Afrika'ya yönlendirdiği borç/kredi hacmi ciddi oranlarda düşmüştür. 2016‘da Afrika'ya 26 milyar dolar tahsis eden Çin 2022‘de sadece 1 milyar dolar ayırabilmiştir. Çin'in Afrika'da yatırım stratejisini değiştirdiği, altyapı projeleri döneminin sona ereceği, yeşil enerji ve yüksek teknolojili ürün imalatına öncelik verileceği göze çarpmaktadır. Pekin'in önümüzdeki 3 yıl için 30 milyarı kredi/finansman, 10 milyar doları ise doğrudan yatırım yoluyla Afrika'ya 50 milyar dolar tahsis edeceği anlaşılmakta.
* * * *
Türkiye'nin 16 yıl önce başlattığı Afrika açılımından gururla bahsederken, “ticaret hacmi 40 milyar doların üzerinde, firmalarımızın gerçekleştirdiği projelerin bedeli 85 milyarı aştı" diyerek başarı hikâyesi yazdığımızı vurguluyoruz Çin'in Afrika stratejisindeki yeni öncelikleri Türkiye'nin işine yarar kanaatindeyim. Afrika'daki her 3 büyük altyapı projesinden birini Çinli firmalar kapıyorlardı, Çinliler, yeşil enerji, elektrikli araçlar, telekomünikasyon gibi alanlara yönelirlerse, yol, liman, havaalanı gibi büyük projelerde Çin rekabetinden kurtulacağız demektir.
* * * *
Yazımı Avrupa optiğinden bakarak bitireyim. Avrupa'yı en fazla kaygılandıran bir husus daAfrika kaynaklı düzensiz göçtür. Bu göçün arkası 21. yüzyıl boyunca kesilmeyecek gibi. Öte yandan yasadışı göç Avrupa'nın siyasi dengelerini sarsmakta, seçmeni yelpazenin iyice sağına itmekte, popülist liderlerin önünü açmakta, demokrasileri zayıflatmaktadır. Avrupalı yöneticilerin göç akımlarını palyatif tedbirlerle değil, temelden durdurmak üzere kıtanın kalkınma sorununa derinlemesine eğilmeleri zorunlu hale gelmiştir. Afrika kalkınırsa yasadışı göçün sona ereceğini aklımıza yazalım.
* * * *
ABD, Çin'in Afrika'daki faaliyetlerini tabiatıyla karalamakta. Avrupa'nın Çin'in bu faaliyetlerine ABD optiğinden bakması stratejik bir yanlış olur. Avrupa'nın yapması gereken kıtanın kalkınması için borç ve kredi vererek yollar, köprüler, limanlar inşa eden Çin ile işbirliği halinde hareket etmektir. Bu yönde Türkiye'yi de yanlarına aldıkları takdirde geri bırakılmış kıtanın büyüme ve kalkınma grafikleri hızla yükselecektir. Avrupalı unutmasın: Umudunu yitiren Afrikalı gençler, kurtuluş için, Çin'e veya ABD'ye değil, Akdeniz'den Avrupa istikametinde denize açılmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.