Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Dünyamız ve zavallı torunlarımız

Her gün gazetelerde, tv lerde tekkonu, orman yangınları, seller, fırtınalar, toprak kaymaları, hortumlar, kuruyan göller, dereler balıkların toplu ölümleri. Okumaktan, görmekten bıktık. Biz insanlar böyle devam ettikçe dünyanın sonu karanlık. Ülkemizin ve dünyanın gidişatını okudukça çok üzülüyorum. Bu kötü şartlarda yıllarca yaşamamıza rağmen ben neslimizi yine şanslı görüyorum.

Zaman zaman haberleştiğim arada sırada uğradığım WWF (Doğayı Koruma Vakfı) yayınlarından “Yaşayan Gezegen 2012 Raporu”na göre, hızla yükselen nüfus artışı ve doğal kaynaklara olan aşırı talep yüzünden 2030’larda, 2040’larda iki dünya olsa bile ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak. WWF tarafından gezegenin durumunu belgelemek için yayınlanan ve tüm dünyada lansmanı yapılan “Living Planet Report 2012”, bu nüfus artışı ve aşırı tüketim nedeniyle insanoğlunun yeryüzündeki kaynaklara yönelik talebinin çok hızlı büyüdüğünü ortaya koyuyor varoluşumuzun kaynağı olan “biyolojik çeşitlilik” üzerinde muazzam bir baskı oluşturan bu durum, gezegendeki tüm canlıların güvenliğini, sağlığını ve refahını tehdit ediyor.

Londra Zooloji Derneği ve Küresel Ayak İzi Ağı işbirliğinin iki yılda bir yayımladığı Yaşayan Gezegen Endeksi de son kırk yılda biyolojik çeşitliliğin küresel ölçekte yüzde 30 azaldığını bildiriyor. Rapora göre, 1950’lerden bu yana nüfus iki kat artmış bu nüfus artışı ve aşırı tüketim böyle giderse 2040 yılında yeryüzünün doğal kaynaklarında ihtiyacımızı karşılamak imkânsız olacak. Bu derde çözüm yok mu? Var ama insanların işine gelmiyor. Sanki elimizin altında bir gezegen daha varmış gibi yaşıyoruz. Peki, ne yapalım çözümlerden biri atıklarımızı azaltmak, suyu akılcı yönetmek, ormanlarımıza sahip çıkmak ve rüzgâr, güneş gibi yenilenebilir kaynakları kullanmak gerekiyor.

Bakın Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden bir hocamız Karadeniz’de doğru dürüst 5-6 çeşit balık kaldı. Karadeniz kıyısı olan ülkelerden gelen kirlilik denizi yakında çöplük yapacak diyor. Ekonomik değere sahip 23 türden birçoğu avlanma yanlışları ve kirlilikten artık sadece hamsi, istavrit, mezgit, sargan ve kalkan görebiliyoruz. Kirliliğe bağlı olarak, kolyoz, uskumru ve kılıç balığı türleri görünmez oldu. Marmara’da öyle. 25-30 yıl önce ben bile Büyükçekmece’de zargana tutardım şimdi yok artık.

Bizden sonraki nesilleri düşünerek eğitimli, bilgili, bilinçli nesiller yetiştirmeliyiz. Gelecek nesillere yaşam hakkı tanımalıyız. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi