Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Eğitim ve iş bulma

Toplumsal yaşam, iş bölümü, ihtiyaçlar ve üretim insan evladının dünden bugüne gelişimini gösterir. Her alet bir üst üretim biçimini ihtiyacı olduğu için yaratır.  Aletler yaşamımızı kolaylaştırırken bunun yapımı ve sürekliliği bilgi birikimi, eğitimi ve tabii ki çıkar ve menfaati günümüze gelene kadar toplumsal yapıyı belirler hala getirmiştir.  
Bilgilerin aktarılması usta çırak ilişkisi olarak başlasa bile eğitimin sistemli ve ihtiyaçlar temelinde okullu olmaya başlamış. İşin ehli usta işleri için her önüne geleni yanına çırak almadı. Çıraklık zor ve bir o kadar mesleki meşakkatli yolları kat ederken bilgileri hafızasına kazıması gerekmekte. Basit ama aynı işi defalarca yapmak bazıları için bıktırıcı olabiliyorken o işin farklılığını bilmesi gerekir. Çıraklıktan kalfalığa ve sonra da ustalık, hatta ustalığın da aşamaları var.  Çalışma yaşamında hiçbir usta ihtiyaçtan fazla çırağı öğretmek için yanına almamıştır almaz da. 
Okullar hemen her yerde temel eğitim okulları var. Bu okullar gündelik yaşamda konuşulanları ve yazılanları okumak ve anlamak için dili öğretirken, basit matematik dört işlem, coğrafya ve birlikte bir şey yapılmasını öğretir. Mesleki okulların yaşama girmesi üretimin sanayileşmesiyle birlikte olmuştur. Sanayileşmeye girerken makineli üretimde çalışacakların yetiştirilmesi gerekmekte. Sanayici makinelerini kullanacak elemanların yetişmesi için ilkin kendi fabrikası içinde bunu yapmış. Fakat maliyetinin yüksekliği nedeniyle bunu devletin yapmasını istemiş. Böylelikle sanayicinin makinelerini kullanacak ihtiyacını karşılayacak meslek okullarının kurulmasını devlet üstlenmiş. 
Sanayicinin işyerinde çalışacak olan elemanın yetişmesini devlet üstlenmiş ama bununla yetinmemiş. İşyerini kendisinden daha iyi yönetecek servetine servet katacak işletmeci, yeni ürünlerin planlanması ve üretimi, pazarlaması, kullanılan aletlerin yenilenmesi yeni aletlerin icat edilmesi ve işyerinin güvenliği için üniversitelerin ilgili birimlerinin açılmasını talep etmiş. İşletme sahibi talep ettiğinde kurum olarak devlet eğitim kurumlarını açmaya başlar, eğitmen/öğretmen nerede olursa olsun bulup onu getirir.
İşletmeleri için ara eleman olarak meslek liseleri ve meslek yüksek okulları açılırken yönetici konumunda da ilgili üniversitelerin lisans ve yüksek lisans bölümleri açılır. İşletme sahipleri ürettikleri ya da yaptıkları hizmetlerin maliyetini azaltacak araştırma/inceleme faaliyetlerine önem verir. Maliyetler azalıp talep arttıkça, çalışanların ücretleri yasalarla kısıtlanıp daha fazla eğitimli insanın dışarıda beklemesi çalışanlar arasında rekabetin olması maliyeti daha da azaltır. Maliyetin azalması demek servetin artmasıdır. 
Gündelik yaşamda her üretilen değil ihtiyaç olanın elzem olduğu önemli. Bugün dünden farklı olduğu çok aşikâr, sarayında ya da çiftliğinde karın tokluğuna çalıştırılan insanların maliyetini düşünenler onları azat etmiş; ihtiyaç olduğunda işleklerinde çalıştırmak için çağırdığında ekonomik çıkar elde etmenin yanında istediği ücrette çalıştırmakta. 
Devletler ihtiyaçtan fazla meslek okulları ve üniversiteler açtığında diplomalı işsizlerin artacağını bilir. Gelişmekte olan (ne demekse) ülke yöneticileri devlet okulları yetersiz mezunlar işletmelerin ihtiyacı karşılamıyor bu nedenle özel/vakıf üniversiteleri açılmalı diyerek teşvik etmekte. Ülkenin ekonomik durumu nedeniyle sanayi üretimi yapan firmalar ve benzerleri bir bir kapanırken üniversitelerden mezun olan öğrenciye iş bulabilecek mi? 
Devletler modern ilişkilerde kalkınma ve gelişme için plan ve program yapar. Plan ve programlar yapılmadan yapılan yatırımlar heba olmakta. Ülkenin her iline açılan devlet üniversitesi yanında birçok sermaye kesimi de kurduğu vakıf aracılığı ile üniversite kurmakta. Buralardan mezun olanlar nerede çalışacak? Devlet ve bu kurumları denetleyenler eğitim kurumlarından mezun olanlara nasıl iş bulacak? Eğitim kurumlarında yetişen bunca gencin hayali birilerinin ben yaptım oldu demesiyle yok mu olacak? Devlet Savunma Üniversiteleri ile Polis akademilerinde ihtiyacı kadar öğrenci alırken diğer okullar için böyle bir öngörüye sahip değil mi?
Toplumsal anlamda eğitim – iş –eğitim sarmalı doğru değerlendirilmeli doğru yönlendirilmeli. Her okuyan yurttaş iş kurabilme ve iş bulabilme güvenine sahip olmalı devlet bunun sorumlusudur. Günümüzde diplomalı işsizler giderek artmakta, üretimde bulunmayan genç kuşak yaratıldı, devlet yöneticileri bunun bilincinde mi? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi