Çocukların özgüvenini yok etmeyin

Çocukların özgüvenini yok etmeyin
Uzman Klinik Psikolog Esra Ezmeci, zayıf karneye verilecek tepkinin önemine değinerek “Karnedeki notların düşüklüğünü sadece çocuğa yüklemek, çocuğu eleştirmek, cezalandırmak ya da suçlamak çocuğu daha da başarısız olmaya ya da çocuğun içe kapanıp bu başarısızlığı hayatındaki her alanda hissetmesine neden olabilir” diye konuştu.

Öğrenciler, öğretmenler ve ebeveynler için 15 günlük tatil başladı. Ancak bu tatil bazı öğrenciler için çok da keyifli geçmeyebilir. Karnesinde zayıf olan öğrencilere nasıl davranılması gerektiğini  Uzman Klinik Psikolog Esra Ezmeci anlattı.  Balıklı Rum Hastanesi'nde çalışan ve aynı zamanda Star TV’de yayınlanan Olay Yeri programının da psikoloğu olarak görev yapan Ezmeci, “Karne alındığı gün çocuklar çeşitli duygular içine girerler, korku, öfke, telaş, mutluluk, yetersizlik ve değersizli gibi duyguların tümünü hisseder. Bütün bu duyguların hepsini hissetmelerinin en önemli nedeni ebeveynlerdir. Çünkü bir çok ebeveyn çocuklarından yüksek akademik beklenti içerisindedir. Bazı ebeveynler zayıf veya mükemmel olmayan karneleri kişisel bir eleştiri olarak alır. Unutmamak lazım ki karne bir çok şeyin göstergesidir. Karnedeki notların düşüklüğünü sadece çocuğa yüklemek ve çocuğu eleştirmek cezalandırmak ya da suçlamak çocuğu daha da başarısız olmaya ya da çocuğun içe kapanıp bu başarısızlığı hayatındaki her alanda hissetmesine neden olabilir” diye konuştu.

Ailenin de payı var
“Anne babalar çocuklarına “kötü not alırsan ya da kötü karne getirirsen  görürsün bak neler olur”  gibi özelliklede sonucu söylenmeyen tehditler ile çocuğu korkutmaktadır” diyen Ezmeci, “Bu durumda televizyon programlarında, haberlerde çoğunlukla rastladığımız, karnesi düşük geldi diye evden kaçan, notları değiştirmeye çalışan intihara kalkışan çocuklar hatta bunların ölümle sonuçlanabilen neticeleri olmaktadır. Burada en önemli görev ailelere düşmektedir. Çünkü çocuğun karnesi düşük ve notları zayıf ise burada ailenin büyük payı olabilmektedir. Ailenin sadece sonuçları gösteren karneye odaklanması yeterli değildir. Anne baba dönem boyunca çocuğun dersleri ile ilgilenmez, okula tam zamanlı katılım yapıp yaptığını sorgulamaz, sınavlarının nasıl geçtiğini sormaz, sürekli eleştirip, kıyaslayıp tehdit ederse ve ailede sevgi ve saygıdan uzak bir ortam var ise,bu ortamda çocuğun başarılı olması beklenemez. Çocuğun karnesinde düşük notlar bile olsa çocuğa yapıcı ve ılımlı yaklaşılmalı ve aile çocuğun başarısızlığında nasıl bir payı var onu sorgulamalı. Nasıl ki bir ailenin çocuğunun başarısında payı var ise başarısızlığında da payı vardır” açıklamasını yaptı. 

Karnesi düşük olan çocuğa nasıl yaklaşılmalı?
Karnesi düşük olan çocuğa nasıl yaklaşılmalı?
- Çocuğunuzu notları düşük diye korkutmayın, tehdit etmeyin, cezalandırmayın ve dövmeyin. Eğer çocuğunuza bağırır, eleştirir ve tehdit ederseniz çocuğu kendini iyileştirme sürecine dahil edemez ve çoçuğa sanki ders ve okul sürecinin kötü bir süreç gibi gösterebilirsiniz.
- Çocuğunuza karşı olan sevginizi başarılarına ya da başarısızlığına bağlamayın. “Eğer notların iyi olursa biz seni daha çok severim” gibi kriterlere girmeyin
- Öğrencilerin karnesini değerlendirirken öncelikle başarılı olduğu yerleri vurgulayın. Daha sonra başarısı olduğu yerleri birlikte tartışın. Çocuğun başarısının övülmesi çocuğun özgüveninin artmasına, başarısız olduğu noktaları düzeltmesi için yeterli motivasyona sahip olmasına neden         olacaktır.
- Çocuğun karnesini “Bak sınıf arkadaşın Ali’ nin karnesi senden iyi, senin neden böyle? Sen niye başarısızsın?” gibi sözlerle başka arkadaşlarıyla kıyaslamayın.
- Çocuğunuzun karnesine birlikte göz atıp incelemeyi önerin. Karneyi tek tek okumasına izin verin ve notları hakkında fikirlerini sorun. O dersin öğretmeni ile ilgili fikrini sorun. O derde düşük not almasının sebebi nedir ya da o dersin notunu yükseltmek için nasıl bir yol izlenebilir bunların hepsine birlikte kara verin. Hangi davranışların düşük not almasına neden olduğu, başarısızlıktan dolayı hissettiği  duygularını ifade etmesi sağlanmalıdır.
- Öğrenci başarısız olsa bile tatilde mutlaka dinlenmesi için belli bir bölüm         ayrılmalıdır.
- Eğer çocuğunuzun algısı ya da dikkati ile ilgili bir sorun var ise mutlaka uzman bir pedagogdan destek alarak problemleri bulun ve çocuğunuza destek olun.
- Çocuğun başarıyı yakalaması yeteneklerine, olumlu duygularına, ailesi ile iyi iletişimine ve kendine güvenmesine bağlıdır. Çocuklarımızı en çok gelişime ve değişime götürecek şey, tembel, başarısız diye etiketlemek değil, onlara motivasyon , anlayış ve yapıcılıkla cevap vermektir. Ancak bu tarz bir yaklaşım olumlu bir değişiklik ve gelişim yaratır.

Ders başarısızlığının nedenleri
Aşağıda sayılan nedenler ve daha sayamadığımız bir çok neden okul başarısızlığına yol açabilmektedir. Okul başarısızlığının sadece tek bir nedeni yoktur. Bir çok nedenin birleşmesinden kaynaklanır. Ailelerin bu nedenleri dikkatlice gözden geçirmeleri ve öğretmenleri ve okuldaki rehberlik öğretmenleri ile birlikte bu süreci yönetmeleri gerekmektedir.    

-  Çocuğun zihinsel durumu
-  Çocuğun sağlık durumu
-  Evin fiziki koşulları (kalabalık, gürültülü ev ortamı)
-  Ev içindeki psikolojik veya fizyolojik şiddet
-  Okul ve ev değişimleri
-  Çevre koşulları
-  Çocuğun ders çalışma ortamı (huzurlu veya huzursuz, uygun şartlar oluşturulamamış ortam olabilir)
-  Çocukların dersleri konusunda yol gösterecek, onu motive edecek birisinin olmaması
-  Sosyoekonomik ve kültürel koşullar
-  Çocuğun sosyalleşememesi ve içe dönük olması
-  Okulda psikolojik ve/veya fizyolojik şiddete maruz kalması
-  Akran zorbalığı
-  Gerekli materyallerin, araç ve gereçlerin sağlanamamış olması.

Burak Zihni

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.