Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Ekonomi tıkırında

Gün geçmiyor ki her önüne gelen ya konuşuyor ya da yazıyor.

Neler yazmıyorlar ki, ekonomiden başlıyor anayasadan çıkıyorlar.

Ülkemizin seçilmiş yöneticileri var.

Hadi bunları geçtik bakanlıkların genel müdürleri, müşavirleri, uzmanları, üniversitelerdeki danışman hocaları var.

Dünyaya açılmış koskoca holding ve şirket sahipleri ile yöneticileri var.

Gazete ve televizyon programlarının ünlü ve anlı şanlı her şeyden anlayan “kalem efendileri” var.

İktidarın mecliste içinde ve dışında her şeyi kendinde muktedir, açtı mı ağzını yeri göğü inleten müttefikleri var.

Meclis dışındaki duruşu, giyimi kuşamıyla eski çağlardan çıkmış gibi yaşamaya çalışan ama teknolojinin son nimetlerinden herkesten fazla yararlanan müttefik toplulukların yöneticileri var.

Devlet güvenliğinin olmadığı yerde güvenlik sağlayan;

Devletin adliyesi ve mahkemesi olmadığı yerde adli merci olup karar veren;

Devletin olmadığı yerde ben devletim deyip haraç alıp baş kesenlerin ağabeyleri var.

Seçim döneminde geçerli oy kullananların yarıdan bir fazlasını alarak seçilene oy verenler var.

Ülkenin yarı diyemeyeceğim amma oy verenlerin yarıdan bir fazları adına yetkili kim varsa onların söyledikleri geçerli olmayacak ta kimin olacak?

Minbere kılıcıyla çıkıp hutbe okuyandan mı daha fazla bileceksin?

Koskoca bakanın İstatistik Kurumu araştırma yapmış, “sanayi üretiminde OECD’de birinci dünya da ikinci konumdayız”.

Çalışanların asgari ücreti AB ülkelerinden bile fazla.

Onların yurttaşı anca 1500 (euro) alırken bizim yurttaşımız 2000 (TL.)den bile fazla alıyor.

Ülkenin her bir ilinde hatta İstanbul’un her bir ilçesinde birden fazla üniversite kuruldu.

İşsizlerimiz bile diplomalı.

Çalışanlara verildiği gibi “emeklilere bile maaş” veriyoruz.

Yoksulumuz ve açımız üzülmesin diye onlar öldüklerinde cennete gidecek ve türlü hediyeler verdireceğiz.

Yurttaşımıza Fransız ve İtalyan peyniri değil Venezüella peyniri yedireceğiz.

Kıymetli madenler ve yabancı paralar bizim için önemli değil; çalışanlarımız dövizle maaş almıyor bizim için sorun değil.

Biz hiç sıkıntı çekmiyoruz, soframızdan hiçbir şey eksik değil. Ülkenin birçok yerine konaklar yapıldı, uçaklarımız ve gemilerimiz var, kendimize olduğu kadar çalışanlarımıza yanımızda duran sanatçı, akademisyen, yazar, çizer ile iş insanlarının hiç biri mağdur değil hayatlarından gayet memnun. Bunların çoğunun Avrupa ya da Amerika Birleşik Devletlerinde mülkleri olduğu gibi vatandaşlıkları bile var; kimilerinin çocukları “batıda” okumakta.

Bizi çekemeyenlerin uydurmalarını dinlemiyoruz.

İşsizlikten bahsediyorlar böyle bir şey yok.

Tarlalar yıllardır nadasa bırakılmış.

Koca binalar yapılmış kimse oturmuyor alışmış oldukları barakalardan çıkmıyorlar.

İnsanımız kanaatkâr azla yetiniyor hatta cebinde diploması var süs diye duvara asmış bir de pazarda limon satıyor.

Bizi çekemiyorlar

Ama ekonomi tıkırında

Gerçekten bizi çekemiyorlar, “ekonomi tıkırında(mı)”?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi