Ah FETÖ vah FETÖ

Ah FETÖ vah FETÖ
En palazlandığı dönemdi katilin. 2010-2015 yılları arasında neredeyse tamamını ele geçirmişti gümrüğün. Öncelikli hedefi İstanbul Gümrükleri idi. Tabi Mersin, Tekirdağ, İzmir, Habur, Gürbulak ve birçok gümrüğü de ihmal etmedi. Nasıl başarıyordu bunu? Önce işe kendi terör örgütüne boyun eğmiş bölge müdürü tayini ile başlıyordu. İsmini belirlediği kişi bölge müdürü olmadı mı başlıyordu şantaja- ortalığa pislik atmaya

En palazlandığı dönemdi katilin. 2010-2015 yılları arasında neredeyse tamamını ele geçirmişti gümrüğün. Öncelikli hedefi İstanbul Gümrükleri idi. Tabi Mersin, Tekirdağ, İzmir, Habur, Gürbulak ve birçok gümrüğü de ihmal etmedi. Nasıl başarıyordu bunu? Önce işe kendi terör örgütüne boyun eğmiş bölge müdürü tayini ile başlıyordu. İsmini belirlediği kişi bölge müdürü olmadı mı başlıyordu şantaja- ortalığa pislik atmaya.. Pislik de sınır yoktu. Adamın kendisi olmazsa çocukları, eşi akrabaları vardı. Torbasından çıkarıyordu kuru iftiraları. Kimine rüşvetçi, kimine vatan haini, hırsız yaftasını yapıştırıveriyordu. Sonuçta ne yapıp, ne edip oturtuveriyordu bölge müdürlüğü koltuğuna kendi adamını.

Nasıl yapılanıyordu okuyun bakın!
Sonra.. sonrası malum.. Başlıyordu kirli işlerine, alavere dalavereye. Hayali ihracatlar, kırmızı etten beyaz ete dönüşen ithalatlar vs. vs vs.. Ama en büyük vurgunu himmet paralarından yapıyordu. Çünkü himmet paralarını yasal olmayan yollardan yol arkadaşı Amerika'ya çıkarmak için gümrük en kullanışlı yoldu. Durum dikkat çekmişti. Örneğin, dönemin bakanı Sayın Nurettin Canikli 'dur' demek istedi düzene... Ama FETÖ çok güçlüydü. Nafile kaldı Canikli'nin çabası. Sonrasında tehlikenin farkına geçte olsa 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimiyle varıldı. 672 sayılı K.H.K. ile çok sayıda gümrük müfettişi, gümrük başmüfettişi, gümrükte çeşitli görevlerde bulunanlar yanı sıra Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Murat Kahraman ve Batı Marmara Gümrük Ve Ticaret Bölge Müdürü Muharrem Murat meslekten çıkartıldığı, 679 sayılı K.H.K. ile de İstanbul’un kritik gümrüklerinden olan AHL Kargo ve Halkalı gümrüklerinde uzunca bir süre müdürlük yapan İsmail Şehitoğlu ve Selver Kaplan’ın da mesleklerine son verildi.

Şöyle yapıyorlardı vurgunu…
Ardı ardına yapılan FETÖ soruşturmaları kapsamında işin büyüklüğü çıktı ortaya. Vatan hainleri etkili oldukları gümrüklerden büyük gelirler elde ediyor ve bunları yurt dışına yine gümrükleri kullanarak çıkarıyorlardı. Nasıl yapıyorlardı, hangi yolları kullanıyorlardı o yöntemler raporlara da yansıdı.
Örneğin; Gümrük vergisi yüksek malları başka mal adında ülkeye sokmak, menşei saptırmasıyla ithalat yapılması. Dâhilde işleme ile yurt dışından getirilen gümrüksüz malların, işlenip yurt dışı edilmesi gerekirken malların yurt içinde satılması. Bunun karşılığında verilen ihracat taahhüdünün hayali ihracatla kapatılması.

Raporlarda fetö gerçeği ise şöyleydi...
Rapor üzerine raporlar yazıldı din bezirgânları hakkında. Benim de kaleme aldığım raporlardan bazılarında aynen şu ifadeler vardı. Esendere, Halkalı, Ambarlı, AHL Kargo Gümrük Müdürlüklerinden yapılan ihracatların incelenmesi sonucunda, 01 sayılı 07.02.2011 günlü rapor tanzim edilmiş ve gereği yapılmak üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ayrıca Hakkâri (Yüksekova) Küçükçekmece ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilmiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2011/1921 sayılı soruşturma raporu kapsamında davayı açar.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ise 23.09.2011 tarih ve 11335/93 sayılı yazı ile üç gümrük müfettişi ve bir gümrük müfettişini FETÖ'nün kalelerinden biri görünümündeki Esendere Gümrüğü’ne 15 gün süreyle gönderir. 07/02.2011/1 sayılı soruşturma raporuna konu olan Esendere Gümrüğü’ndeki ihracatlar mercek altına alınır. Ve bakılır ki, FETÖ'cüler devletten haksız KDV alabilmek için hayali ihracat ve sahte faturalarla tam 23 milyon TL'yiceplerine indirmişlerdir. Firma sahipleri ile firmanın işlerini organize eden gümrük müşavirleri hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunulur.
16.05.2012 gün ve 106-2 sayılı rapor hazırlanır ama.. Ne hikmettir ki, bu canım Ankara'daki bazı tosunların hoşuna hiç mi hiç gitmez. Raporu hazırlayan müfettişlerin görevden el çektirilmesi ve yeni bir rapor hazırlanması istemiyle garip bir hal alır. Altı gümrük başmüfettişi bakanlık makamının 14824 sayılı ve 29.06.2012 tarihli yazısı ile görevlendirilir. Söz konusu müfettişler de, görevi gereği iş sonunda 02.08.2013 tarih ve 213/3 sayılı rapor hazırlarlar. Bakın bizim müfettişler yaptıkları inceleme sonucunda hangi karara varırlar.
'Hayali ihracat suçunun subuta erdiği yolunda bir değerlendirmede bulunulamayacağı, bu itibarla soruşturma kapsamı ihracat işlemlerinde ihracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi göstermek şeklinde bir kaçakçılık suçunun oluşmadığı, alıcı ülkedeki ithalat aşamasında ilgili ülke gümrük makamlarına düşük kıymet ile beyan edildiği yolundaki yurt dışı araştırma neticelerinin tek başına ihracata ilişkin malın fiyatının değişik gösterilerek ilgili kanun hükümlerine göre haksız çıkar sağlandığı yolunda bir yargı oluşturmaya yeter mahiyette olmadığına'
Kanaatiniz batsın senin. Vicdansız.. falan filan... (Daha yazacağım da neyse) Yani hayali ihracat yoktur raporu hazırlarlar. Tabi bu rapor doğrultusunda, FETÖŞ'ün Ankara'daki uzantıları zor bir yemeğin ardından geğirip gaz çıkartmışçasına ohhhh derler...

Ya işin özeti nedir?
İşin özeti şudur sevgili okurlar. Raporu tanzim eden gümrük başmüfettişlerinden şükrü yabancıoğlu 679 sayılı k.h.k. ile meslekten çıkartılmıştır. Yani hırsızlık yoktur diyen kişi neyse anladınız onu. FETÖ ile mücadele devletin her kademesinde devam ediyor. Gümrüğü soracak olursanız eh işte. Bana göre daha doğrusu izlenim ve aldığım bilgilere göre şer örgütünün gümrüklerdeki varlığı halen devam ediyor. Nasıl mı? Dilerseniz onu da bir başka yazımda paylaşayım sizinle... 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.