Gül Zeynep Anka: Emlakçılar ölsün mü?

Gül Zeynep Anka: Emlakçılar ölsün mü?
Anka Emlak Yeşilköy Broker'ı Gül Zeynep Anka Damga'ya konuştu. Emlak danışmanlarının sorunlarından söz aden Anka, "Size istediğiniz kadar yer gezdiren, mülkünüzü, arsanızı, ticari yerlerinizi pazarlamak için gecesini gündüzünü işi içi harcayan bu emlak grubu ne yapsın; bence ölsün. Hepimiz gereksiz üzerinizden para kazanan insanlarız sonuçta değil mi?" diye sordu.

Anka Emlak Yeşilköy Broker'ı Gül Zeynep Anka, emlak danışmanlarının sorunlarını masaya yatırdı. Emlak danışmanlarının hizmetlerinin karşılığını almakta zorlandıklarını dile getiren Anka, "Bir danışman sadece bir portföyün işleme ulaşabilmesi için gününün üçte ikisini harcamakta, yeri geldiğinde sizden karşılık beklemeden parasını, zamanını ve hayatta en önemli varlık olan beynini tüketmektedir" dedi. Emlak sektörünün elbirliği ile bitirilmeye çalışıldığını belirten Anka, "Bu aralar inşaatını üstlenen birçok müteahhit emlakçılığa soyunmuş hatta bununla yetinmeyip mülk edinen kişileri bilgilendirmeden sözleşmelerine madde olarak ekleyip emlak danışmanları ile çalışmak isteyenlerin emlak danışmanlarını projeye sokmayarak engellemeye çalışmaktadır" ifadelerini kullandı.


Gül Zeynep Anka kimdir?

Ben Gül Zeynep Anka. 1989 İstanbul doğumluyum. Eğlenmeyi, gülmeyi, dinlemeyi, yardımlaşmayı seven ve yılda iki kez doğum günü kutlayan, aslen Gaziantep İslahiyeli bir ailenin 7 çocuğu arasından 5. Çocuğu, Yeşilköy Anka Emlak ofisinin broker'ı, muhteşem bir beyefendinin hem iş ortağı, hem eşiyim...


Emlak sektörü hakkında ilk olarak ne söylemek istersiniz?

Emlak danışmanlarının karşılaştığı zorluklar ve insanların bakış açılarından bahsetmek istiyorum. Ülkemizde emlak, emlakçı veya danışman (hangisini kullanmak isterseniz) denildiğinde akla ilk gelen boşa harcanan bir para. Peki neden? Daire kiralamak veya satın almak isteyen bir birey daire için ne kadar ücret öderse ödesin, isteksiz davrandığı ve ödemek istemediği tek tutar emlak danışmanlık ücreti. Peki size istediğiniz kadar yer gezdiren, mülkünüzü, arsanızı, ticari yerlerinizi pazarlamak için gecesini gündüzünü işi içi harcayan bu emlak grubu ne yapsın; bence ölsün. Hepimiz gereksiz üzerinizden para kazanan insanlarız sonuçta değil mi? Hayır efendim değil! Bir danışman sadece bir portföyün işleme ulaşabilmesi için gününün üçte ikisini harcamakta, yeri geldiğinde sizden karşılık beklemeden parasını, zamanını ve hayatta en önemli varlık olan beynini tüketmektedir.

gül zeynep anka

Bu ciddi bir sorun...

Siz sadece bir danışman ile iletişime geçip menkulünüz işlem görsün isterken, danışman çoğunlukla canı sıkılıp gezmek için gelen mülkünün değerini öğrenmek için yalandan müşteri kılığına giren, bir mülk edinirken kendini kraliyet ailesinden zanneden ve sadece danışmanların zamanını çalan insanlarla uğraşır. Bir de gecenin bir yarısı aramayı hak gören, danışmanların insan olduğunu unutan müşterileri unutmak istemem. Siz gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki hiçbir emlakçı bu kadar sıkıntıyı yaşadığı halde hiçbirini dile getirmez. Çünkü bu da onun işinin bir parçası olduğunu bilir ve bıkmadan usanmadan büyük bir zevkle başarılı bir sonuca ulaşana kadar devam eder. Her insan muhteşem değildir. Her emlakçı ve gayrimenkulün sahibi de muhteşem değildir. Ama işini hakkaniyeti ile yapan, size ve işine önem veren danışmanları ayırın onlara hakettiği değeri verin. Çünkü her zaman bize saygı duyan işimizde bize güvenip, bizimle yol alan ve bizi kollayan müşterilerimizle yola devam ederiz ve hızlı sonuca ulaşmak için uğraşırız. En önemlisi asla o güveni zedeleyecek bişey yapmayız. Bir müşterimiz bize güvendiğinde bütün olanaklarımızı seferber ederiz. Bu her insan için aynıdır siz güvenmezseniz kimsede size güvenmez. Eğer işleme dönüşmesini beklediğiniz menkulünüzü çok danışmanla paylaşırsanız en çok siz beklersiniz ve en çok siz yorulursunuz. Güvendiğiniz sizin seçtiğiniz ve başarılı gördüğünüz bir danışmanınız olsun. Gerisini o halledecektir. Bu yüzden bunu hep hatırlamanızı isterim; Emlak ofisleri bir hizmet vermekteler. Bu sizin daireniz, arsanız, villanız veya bir ticarethaneniz olabilir. Amaçları bunları işleme dönüştürmek için her türlü imkanlarını seferber edip sizi memnun etmek ve her insanın amacı gibi para kazanıp hayatlarını idame etmek.


EMLAK SEKTÖRÜNÜ EL BİRLİĞİ İLE BİTİRİYORLAR

Emlakçıların sorunları hakkında bilgi verir misiniz?

Geçen sene emlak sektörü için düzenleme yapılmış ve emlak sertifikası olmayan kişi ya da kurumlar ikinci el piyasasına el atamayacak ve işlem gerçekleştiremeyecekti. Peki ya büyük inşaat firmaları... Onların ikinci el piyasasına el atma hakları var mı?

Bu aralar inşaatını üstlenen birçok müteahhit emlakçılığa soyunmuş hatta bununla yetinmeyip mülk edinen kişileri bilgilendirmeden sözleşmelerine madde olarak ekleyip emlak danışmanları ile çalışmak isteyenlerin emlak danışmanlarını projeye sokmayarak engellemeye çalışmaktadır.

Geçtiğimiz şu günlerde büyük inşaat projelerinin ikinci el işlemlerini yapmak bi hayli zorlaştı. Müşteriniz olduğu halde dairenin mülk sahibi size yönlendirse dahi daireyi müşterinize sunmak için satış ofisinden izin almalısınız ve komisyonunuzu onlarla paylaşmalısınız.

Neler oluyor İstanbul’da? Gelen para akışı mı azaldı yoksa proje sahipleri kazandıklarını unutup emlakçıların işine mi göz dikti. Anlamak çok zor. Tek bildiğim gün geçtikçe emlak danışmanlarının saygınlığının ve iş hacminin azalması. Bilen bilir Emlak ofisleri ekspertiz firmalarının işini elinden almasın diye devlet düzenleme getirmişti ve emlak ofisi sahibi veya danışmanı olan biri asla ikinci bir iş olarak ekspertiz yaparak maddi kazanç elde edemeyecekti. Bu eksperlerin hakkını savunan çok güzel bir kanun. Peki bizim hakkımızı savunan bir kanun ne zaman gelecek?

Şu an bütün emlakçılar aynı düşünceye sahip inşaat firmalarına ikinci el piyasası yasaklanmalı ve emlak işlerini işinin uzmanı biz profesyonellere devretmeli. Yasal olarak böyle bir hakları olmadığı halde zaten yaptığı işten kazanacağını kazanmışken birde ikinci el piyasasına göz dikmeleri hem etik değil hem de emlakçıların elinden mesleğini almaya çalışmaktır. Üstelik kiralama yapan bölümlerinin yetki sertifikaları olduğunu düşünmüyorum. Eğer öyle bir niyetimiz yok bu bir yanlış anlaşılmadır emlak firmaları projelerin değerini düşürüyor diyecek olursanız bunu düşünmenizi isterim; İnşaat firmaları satışını tamamladığı gayrimenkulleri güvendikleri ve birlikte yol alabileceklerine inandıkları emlak firmaları ile birlikte bilgi akışını bozmadan istedikleri doğrultuda ilerleyebilirler. Emlak firmalarının istediği, birlikte çalışmak, işini icra etmek ve doğru şekilde iş yapmak. Değerini düşürmeye çalışan emlak firmaları ile çalışmak zorunda değilsiniz fakat bir şansı hak eden kendini geliştirmeye adamış danışmanları kenara itmeyin.




Alım gücü daha da azalır

Burada emlakçıların haklarından ve işlerinden çok bahsetmiş olabilirim fakat şöyle bir gerçek var ki para el değiştirmez ve parası olan daha fazla kazanırken az olan kazanç sağlayacağı kapıları da kaybederse, Türkiye’nin ekonomisi daha da çöker, alım gücü daha da azalır. Alt sınıf üst sınıf arasındaki ayrım çoğalır ve ülkemizin 5. belki de 6. Sınıf ülkelerden farkı kalmaz. Hepimiz kaybederiz. Bugün bir dilencide karnını doyuruyor, multi milyarderde. Önemli olan toplumun refah seviyesini düşürmek yerine yükseltmek. Benim bildiğim iş danışmanlık olduğu için ben emlak sektöründen bahsediyorum. Bu ülkede bakkalı, şoförü, manavı, kapıcısı, çöpçüsü, yoldan geçeni, selam vereni kendine pay çıkarmak için uğraşırken üstüne müteahhitlerin gelmesi biz Emlak Danışmanlarını bir çıkmaza itmektedir. Neden herkes yaptığı işle yetinmeyip, emlak firmaları işine göz koyar! Böyle devam ederse biz emlak firmaları nasıl ayakta kalırız, ülkemizdeki istihdamı nasıl sağlarız... Emlak firmalarının kazancına göz koyan herkes o zaman bankacı da olsun, turizmci de olsun, hatta gelsin başkan olsun. Olmaz değil mi! Bencede olmaz bu yüzden emlakçıları bırakın işini yapsın. Sizde kendi işinizi. Herkes bildiği işi yapıp ordan parasını kazanırsa hepimiz kazanırız.

Türkiye kazanır…


BU EMLAKÇILARA ACIYAN VAR MI?

Her sitede mutlaka 5-10 tane sertifikasız yalnızca aynı dili konuştuğu veya aynı ülkeden olduğu için evinden bir ofise ihtiyaç duymadan emlakçılık yapan açıkgözlü yabancılar vardır.

Emlak sektörünün sistemi kesindir kiralama veya satımda alınacak komisyon bedeli oranı bellidir. Yabancı müşterilerin Türk danışmanlarla çalışma deneyimi olmayan kısmı kendi ana dilini bilen tercihen kendi vatandaşlarına daha çok güvenir ve daha hızlı işlem gerçekleştirir.

Bunun perde arkasında; güvendiği kişi hakkından fazla komisyon alır ve sonucu olarak Ülkemiz Emlak Danışmanları kötülenir. Fakat olayı gerçekleştirenlerin kendi çevresi olduğunu anlamazlar. Emlak firmaları her gerçekleştirdiği işlemde kdv öder, iş yerinin giderlerini öder, emlakçılıkla alakası olmayanlara komisyon öder. Günün sonunda iş yerini çevirecek kadar parayı zor toplamış, yorulmuş, yıpranmış ama bir şekilde ayakta kalmış olur. Tüm Ülkelerde bizim iş bulmamız, şirket açmamız çok çok çok zorlaştırılmışken kendi ülkemizde yabancıların olanaklarının arttırılmasına üzülüyorum. Bu bize bir haksızlık. Düşüncem yabancıların ülkemizde iş yapmamasını istiyor veya ırkçılık yapıyor gibi görünüyor olabilir. Tabi ki iş yapacaklar. Ama biz bu işleri yapabilmek için ömrümüzün tamamını feda ediyoruz, yoruluyoruz, çabalıyoruz. Size bir ülke ile örnek vermek istiyorum… Akdeniz de küçük ama sıcak gezmekten ve gitmekten bıkmadığım, harcadığım zamanıma değen gittiğimde mutlu olduğum küçük bir ada olan Malta'dan. Bir Türk olarak orada iş yapmak istiyorsanız eğer Malta vatandaşlarının yapamadığı veya bilmediği bir işe sahip olmanız gerekir ki iş yerinizi açabilesiniz. Tabi ki iş yerini açtığınızda yüksek bir vergi ödemeye hazırlıklı olun çünkü size acıyıp vergi oranını düşürmeyecekler. En önemlisi çalışanlarınızın yüzde 75 i Malta vatandaşı olmak zorunda. Onları çalıştırmak istemezseniz işi bilmiyor veya anlaşamıyor olmanızı düşünerek sizde çalışamayacaksınız. Bir de Ülkemize bakalım; vergiden muaf, rahat iş yapabilen, kendi ülkemizde bizi çalıştırmak istemeyen işletmeler çoğunlukta. Oysa ki yabancı şirketlere çalışanların 3’de 2'sinin bizim vatandaşımız olması zorunlu kılınsa hem kontrolleri kolaylaşır hem de Ülkemizde ki işsizlik oranı azalır. Tabi ki karar sizin! Güzel ülkemin güzel insanları bunları hiç hak etmiyor. Artık değerimizi bilip, bunun herkesin anlamasını sağlamalıyız.

BARIŞ KIŞ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.