Ekrem İmamoğlu herkesin yaptığını 'yapmayarak' buralara geldi...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu kendi sosyal medya mesajından fotoğraflar paylaşarak ailesi ile birlikte Erzurum Palandöken'de kayak tatili yaptıklarını söyledi.

Oysa daha iki gün önce 6.8 büyüklüğündeki depremle sarsılan Elazığ'ı ziyaret etmiş ve birçok siyasetçiden önce eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte bir gece de burada kalarak deprezedeler ile zaman geçirmişti.

Bu ziyaretin ardından Elazığ'dan ayrılarak Tunceli belediyesini ziyaret etmiş oradan da daha önce ailesi ile planladıkları tatili iki gün gecikmeli olarak gerçekleştirmek istiyordu.

İşte ne olduysa o tatil fotoğraflarının paylaşılmasıyla oldu.

Gerek sosyal medyadan gerek ise siyasi ve medya kanadından önemli isimler adeta 'Sen ne yaptın ey İmamoğlu' diyerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na eleştiri bombardımanına tuttular.

*

Daha dün aynı kişiler Ekrem İmamoğlu'nun farklılığından bahsediyordu.

Hemen unuttular.

Daha dün aynı kişiler Ekrem İmamoğlu'nun bu farkı sayesinde seçimleri kazandığından, Türkiye'nin bu farklılığa ihtiyacı olduğundan, alışılmışın dışına çıkılması gerektiğinden, gelişen ve değişen dünyada köhne politikalara, kokmuş zihniyetlere yer olmayacağından bahsediyorlardı.

Hemen unuttular.

*

Bu satırlarda çok yazdık dile getirdik ama yine yeri gelmişken hatırlatalım.

Ekrem İmamoğlu Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanı olarak bir ilki gerçekleştirdi 10 Kasım'larda Mustafa Kemal Atatürk için camilerde mevlüt okuttu.

ekrem imamoğlu kayak

O zaman tıpkı bu günkü kayak olayı gibi kimse anlamamıştı bu yapılanı ama sonraları hak verildi ve bir çok CHP'li siyasetçi 10 Kasım'larda mevlüt okutmaya başladılar.

Her Ramazan Ayı'nda çadır kurarak iftar yemeği dağıtanların aksine Ekrem İmamoğlu çadır falan kurmadı. Ramazan Aylarında garibanların, öksüzlerin, kimsesizlerin iftar sofralarına eşlik etti. Onlarla birlikte orucunu açtı, ibadetini yaptı. Bu hareketini 2019 yerel seçimlerinde de yapmaya başladığında bilmeyenler işin samimiyetini geç anladılar ama anladılar.

*

Seçimlerde rakiplerini görmezden gelen siyasiler imajını yerle bir eden Ekrem İmamoğlu bırakın rakiplerine selam vermeyi rakip siyasi parti mensupları ile aynı ortamda bulunmak için çaba sarfetti, onlarla yemek yedi, sohbet etti, espriler patlattı.

Rakibinin zorla da olsa elini sıktı, gözlerine baktı, başarılar diledi.

Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı olduktan sonra alışılmış makam imajını da yerle bir ederek, her mahallede bir ofis kurdu, her isteyen yurttaşla ayak üstü görüştü, arabasında görüştü, evinde görüştü, sokakta görüştü.

Bu makam imajının İBB'de de devam etmesi kendisinden bekleniyor.

*

Ekrem İmamoğlu 2019 Yerel Seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduktan sonra da bu farklılığını gösterir seçim propagandası yaptı.

Önce gitti en güçlü rakibinin partisinin genel başkanı ile görüştü.

Rakibinden defalarca randevü istedi görüşmek için, en son onu televizyon canlı yayınına ikna ederek o meşhur İsmail Küçükkaya'nın moderatörlük ayptığı program gerçekleşti.

Hergün binlerce adım atarak, kilometreler katederek sokağa çıktı, halk pazarına indi, yeri geldi pazarcı ile patlıcanın kilosunu tartıştı, yeri geldi vatandaşın poeşiti taşıdı yeri geldi mahalleden yaşlı nineler ile oy pazarlığı yaptı yeri geldi gençler ile playstation oyununun son versiyonunu konuştu.

İşte bütün bunlar gibi şeyleri yaparak inanılmazın gerçekleşmesinin en büyük aktörü oldu.

Kimselerin ihtimal vermediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanılığının, iktidarın elinden alınarak Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçmesini sağladı.

*

Sonraları da çok farklı gelişmeler oldu tabi.

Yıllar önce ortaya atıldığında çılgın proje diyerek herkesin dilini ısırarak baktığı 'Kanal İstanbul' projesine karşı çıktı.

Yaptırmam dedi.

Milyonları sokağa döktü.

Kamuoyunda bu konuda yüzde 30'a karşı % 70 destek almayı başardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin her dediğinin kanun olduğu bir ülkede bu hegomonyaya karşı ilk sesini yükselten siyasetçi oldu.

Üstelik bunu sıradan bir büyükşehir belediye başkanı konumunda gerçekleştirdi.

İmamoğlu'nun bu çıkışlarından cesaret alan diğer siyasiler de başladılar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve AK Parti'yi acımasızca eleştirmeye.

*

Bir siyasi liderin alkışlandığı kadar, taktir edildiği kadar, saygı duylması gerektiği kadar eleştirilmesinin de normal olduğunu gösterir hareketleri son bir yılda en çok Ekrem İmamoğlu'nun tavırları ile gördü bu ülke vatandaşı.

Daha bir iki yıl önce elinden başbakanlık gibi koltuk alındığında gıkı çıkamayan Ahmet Davutoğlu, bakanlık koltuğu alındığında ses çıkartamayan Ali babacan gibi dünün Ak parti'li siyasileri bile İmamoğlu'ndan cesaret alarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kafa tutmaya başladılar.

*

Bugün geldiğimiz noktada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ne yaptı da tukaka edilmeye çalışılıyor.

40-50 yurttaşımızın da hayatını kaybetmesi ile ve çevre illerde de yarattığı tedirginlikle hgepimizi üzüntüye boğan Elazığ depremi sonrası Elazığ'a çok yakın bir il olan Erzurum'da ailesiyle birlikte tatil yaptığı için.

Hadi Ekrem İammoğlu bu tatile gitmedi.

Ne yapacaktı.

Büyük bir ihtimal ile İstanbul'a dönecek işlerini sürdürecekti.

Elazığ'da kalması gerekmiyordu yani.

Ve kalamazdı da.

Tamam.

Ailesi yapsın tatilini, İmamoğlu'da onlara 'Ya kusura bakmayın benim şimdi oraya gelmem uygun düşmez, size iyi tatiller' demiş olsaydı.

Ne deyişecekti.

*

Ekrem İmamoğlu mu dedide sizler işinizi gücünüzü bırakın benim kayak pozumu tartışın.

Ekrem İmamoğlu mu dedi de sizler depremi falan boşverin bu gibi anlarda tatil yapılmalı mı yapılmamalı mıyı tartışın.

Hayır.

Neyse biz bu konuda son sözümüzü söyleyelim.

Ekrem İmamoğlu ne diyor; 'Ben farklı bir siyasetçiyim. Ailem benim kutsalım. Siyaset bugün var yarın yok ama ailem benim herşeyim' bu sözlere kulak verelim.

Daha adam İBB başkanlığı koltuğuna oturalı bir yıl olmadı. Bırakalım doya doya bu görevini tamamlasın.

İmamoğlu'nun İBB başkanlığını tartışalım.

Hizmetlerini tartışalım.

Faaliyetlerini, projelerini, tatillerde değil, mesai günlerinde ne yaptıklarına bir bakalım. Adam daha önceki İBB başkanlarına kök söktürecek bir tempo ile çalışıyor. Sürekli alanda.

Halkın arasında.

Personelinin hemen tepesinde.

Mağdurun yanı başında.

İstanbullunun hakkını savunmak için hayatını koymuş ortaya.

Bunlara bakalım.

Ve unutmayalım ki, Ekrem İmamoğlu'nu farklı kılan şey; 'herkesin yaptığını yapmamak'

Gerisi laf-ü güzaf...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi