Ekrem İmamoğlu'nun derdi İstanbul'u yönetmek...

Çok değil 2019 yerel seçimleri öncesi aday adayları ortaya çıktığında İstanbul için birçok isim geçerken Ekrem İmamoğlu birkaç kişi dışında (Birisi de bendim) kimsenin aklının ucundan bile geçmemekteydi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart 2019 seçimleri için İstanbul adayı olarak Ekrem İmamoğlu ismini ortaya attığında ise “Kim bu adam? Nerden çıktı? Kim tanıyor kendisini?” türünden tartışmalar ortaya atıldı.
Kılıçdaroğlu bu eleştiriler üzerine bir ara 'Ben İmamoğlu'nu üç günde tüm Türkiye'ye tanıtırım' gibi açıklamalar yapmak zorunda da kaldı.
Derken Ekrem İmamoğlu 31 Mart öncesi kendisine öz seçim çalışmalarını gösterdi.
Kolları sıvadı.
Sahaya indi.
Sokak sokak dolaştı.
Pazar pazar gezdi.
Gün geldi teyze ile birlikte pazar poşeti taşıdı.
Gün geldi hamal ile birlikte torbanın ucundan tuttu.
Gün geldi dönercinin elinden bıçağı alıp döner kesti.
Gün geldi mandalina, portakal elma sararak pazarda alışveriş yapanların poşetini doldurdu.
Gün geldi yaşlı, hasta, sakat ziyaretleri yaparak gönüllere dokundu.
Selamlaştı.
Sarıldı.
Merhabalaştı.
Öpüştü.
Kucaklaştı.
Aslında o her zaman yaptığı şeyleri yapıyordu ama Türkiye insanı bu özelliklerde bulunan siyasilere hasret kaldığı için Ekrem İmamoğlu bir anda ülke gündemine oturdu.
***
İlk başlarda anketlerde 10 puan gerilerde çıktı.
Sonra 7-8 puan.
Sonra 3-4 puan.
Derken başa baş çıkmaya başladı.
Sonraları İmamoğlu mu önce Yıldırım mı?
Tartışmaları başladı.
Sandıktan hemen önce son günlerde İmamoğlu seslendiği meydanlarda kendisini destekleyenler fısıldayarak 'Laf aramızda kazandık' diyordu.
Buna da bir kulp bularak ciddiye almayanlar 31 Mart akşamı yanıldıklarını anladılar.
Ve bildiğimiz o mazbatanın geç verilmesi.
YSK'nın aynı sandıkta aynı görevliler olmasına rağmen diğer 3 pusulayı es geçerek sadece İstanbul seçimlerini iptal etmesi.
Ve bugün.
***
Bugün neyi tartışıyoruz.
İmamoğlu CHP'nin başına geçecek mi?
İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olur mu?
İmamoğlu da Erdoğan gibi bir gün tek adam olur mu?
Arkadaşlar sadece kısa bir iki cümle söyleyeceğim.
Sonra dağılacağız ve işimize bakacağız.
***
2014 seçimlerinde Ekrem İmamoğlu'nun sadece bir düşüncesi vardı; Beylikdüzü Belediyesi'ni en iyi, en sistemli, en organize, en verimli ve geleceye en iyi hazırlayacak bir şekilde yönetmek.
Şimdi ise Ekrem İmamoğlu'nun tek düşüncesi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni en iyi, en sistemli, en organize, en verimli ve geleceye en iyi hazırlayacak bir şekilde yönetmek.
Gerisi İmamoğlu'nu bağlayan bir durum değil.
Çünkü şuanda öncelik İstanbul.
İstanbul doğru yönetilmiyor.
İstanbul uluslararası arenada hak ettiği yerde değil.
İstanbul çok daha güzel şeyleri hak etmesine ve başarılarla anılması gerekirken, yoksullukla, yolsuzlukla, şaibeyle, terörle, kavgayla, gürültüyle patırtıyla anılıyor.
***
Durum bu kadar açık ve net iken; Ekrem İmamoğlu kazanmasın da ne olursa olsun diyerek.
İftira atmayı mübah bulmak.
Yalandan ve yanlıştan beslenmek.
Karalamak.
Terör örgütleri ile bağdaştırmak.
İtibarsızlaştırmaya kalkmak.
Lekelemek.
Ne siyasi geleneğimize, ne Türk kültürünün özüne, ne örf ve ananemize, ne de bir başka şeye uymamakla     birlikte.
Hani sadece şunu söyleyelim; İlahi Adalet'in önünde hiçbir hesap tutmaz...
Bırakalım kim neyi hak ediyorsa öyle yaşasın.
Evrenin adaletine ve terazisine müdahale  etmeyelim....
Bırakalım İstanbul kimi seçerse İstanbul'u da O yönetsin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi