Daha önce kaleme aldığım bir yazıda, Ekrem İmamoğlu’nun demokrat, laik, dürüst, çalışkan, dinine diyanetine uyan ve diğer yönleriyle nasıl bir insan olduğunu anlatmıştım.
Aslında İmamoğlu tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarifine çok uyan bir belediye başkanı. Hani Sn. Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul’a ihanet etmişiz. O tarihi kent yatay büyüyüp gelişeceği yerde hep dikey büyüyerek kuleli bir şehir haline gelmiş” diyordu.
Şimdi buradan dönüp hemen İmamoğlu’nun başkanı olduğu Beylikdüzü’ne bakalım. Kendisi inşaat işlerinden gelmiş olmasına rağmen, ilçe sınırlarında dikey büyüyüp kuleye benzeyen bir bina göremezsiniz.
Bir istisnası var. Haramidere’den Beylikdüzü’ne çıkarken, solda bir örneği var. O bina Vehbi Orakçı zamanında yapılmış ve Orakçı’nın başını çok ağırtmıştı. Bu tür yüksek binaları Silivri istikametinde E5 karayolunun sağ tarafında görebilirsiniz. Orası da Beylikdüzü olarak bilinir ama Esenyurt hudutları içindedir. O bölgeyi kule kent haline getiren ise Ak Parti Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu idi. Yaptıkları ya da yapmadıkları için mi bilinmez görevinden alınmıştı.
Marmara Denizi’ne kilometrelerce kıyısı olan Beylikdüzü’nde diğer Ak Partili Belediyelerde olduğu gibi ve yıkım kararı olduğu halde hala gökyüzü direği gibi duran ve İstanbul’un silüetini bozan yüksek bina ve Residanslar görmek mümkün değildir.
Bunlardan başka 3 milyon metrekarelik bir alanı halkın hizmetine açarak adına, ’Yaşam Vadisi’ denilmiş, AKP’liler de belki buradan örnek alarak benzeri , ’millet Bahçeleri’ yapmaya özenmiştir.
İmamoğlu önceki gün CHP İl binasında, nasıl bir başkan olacağını anlattığı bir basın toplantısı düzenleyip sonra binlerce İstanbulluya hitap etti.
İmamoğlu yaptığı konuşmada, “Biz anlayış gereği şu an itibariyle rakibimizin kim olduğuna bakmıyoruz. Kim olduğunu, kimin olacağını bilmediğimiz gibi de önemsemiyoruz. Biz halkımızla mahalle basında sorunları tespit edip onlarla çözmeye başlayacağız. Halkımızdan saklı hiçbir şeyimiz olmayacak. On bin yıllık tarihi olan bu kentin sorumluluğunu biliyor, halkımızla paylaşıp onlarla beraber yönetmeye talibiz” dedi.
Tanınmadığını ileri sürenler için de, “Tanınırız o kalay. Zaten beni tanıyınca vaz geçmeyecekler” dedi.
Halktan bazıları İmamoğlu’na duyurmak üzere bazı sloganları bana ilettiler. Bunları İmamoğlu kullanır ya da kullanmaz ama ben Halkın Avukatı olarak yazıyorum,
“Adayımız İmamoğlu tercih doğru” bir başkası, “Hizmet aşkıyla dolu Ekrem İmamoğlu”
GÜRSEL TEKİN NE OLACAK?
Gürsel Tekin İstanbul adaylığı için adı geçenler arasında ve İstanbul’u çok iyi bilen bir siyasetçi. “İmamoğlu mu, Temin mi?” derken, İmamoğlu ada yoldu.
O zaman CHP İstanbul’u almaya niyetli olduğuna göre adaylıkta adı geçenlerden başta Gürsel Tekin, Muharrem İnce, M. Akif Hamzaçebi, İlhan Kesici, İl Başkanı Kaftancıoğlu ve yönetimi, İlçe Başkanları ve yöneticileri, ilçelerde aday adayı olanlar, ilçelerinde kim atanırsa atansın bir olup, kendileri adaymış gibi çalışırlarsa İstanbul alınabilir. Yoksa, “Bana ne, ben aday olmadım. Bundan sonrasına karışmam” denilirse, geçmiş olsun. İstanbul gider.
Bu arada İstanbul’un en başarılı Başkanlarından olan Gürsel Tekin, Büyükşehir’e aday gösterilmediğine göre, kendisi kabul eder etmez bilemem ama, adı Esenyurt ve Kadıköy için geçiyor. Esenyurt’ta hemşerilerinin çoğunlukta olmasını, kürt kökenli olması nedeniyle HDP’lilerin oylarını alacağı da göz önüne alınırsa, aday olması halinde Esenyurt kazanılacağı gibi, Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasına da büyük katkı sağlayacağı kanaatindeyim.
Gerisi, Tekin’in yıllardır kol kola çalıştığı Kılıçdaroğlu’na Merkez yöneticilerine ve Parti Meclisi’ne kalmış bir olaydır.
Biz tarihe not düşmüş olalım da…