Eleştirilerin olmadığı yerde övgüler hiçbir değer taşımaz

Kendimi bildim bileli Çatalca’nın hiç değişmeyen ve çözülemeyen sorunları var. Yine kendimi bildim bileli bu sorunlar, kurulduğu günden beridir Çatalca Kent Konseyi’nde de gündeme geliyor. Geçtiğimiz hafta yapılan Kent Konseyi Toplantısı’nda tekrar gündeme geldi. Çevre ile ilgili gündem maddesinde taş ocakları, kum ocakları Kent Konseyi tarafından tekrar masaya yatırıldı. İşi bilen arkadaşlar her zaman olduğu gibi yıllardır tekrarlamaktan bıkmadıkları aynı şeyleri konuştular. Aynı gün deprem nedeniyle geç katıldığım toplantıda zorda olsa söz alabildim. 
Hatta toplantıya geciktiğim için Kent Konseyi Başkanı Sayın Ahmet Rasim Yücel tarafından da eleştiriye maruz kaldım. Sayın Yücel, deprem esnasında okulda evladı olan bir baba sonra bu gibi durumlarda görevini de yapması gereken bir gazeteci olduğumuzu unutmuş olacak ki toplantıya davet edilipte gelmeyenler yerine benim gecikmemi eleştirmeye çalıştı. Dediğim gibi ısrarlarım sonrası söz aldığım toplantı da özetle şunları söyledim. 
Bu toplantılarda hep aynı şeyleri konuşuyoruz, hep aynı kişiler konuşuyor. Kum ocaklarının çevreye verdiği zararı konuşuyoruz ama Çatalca’nın göbeğine kurulan asfalt fabrikası ile ilgili hiç bir şey söylemiyor, konuşmuyorsunuz. Hayvancılık, tarım, ekolojik tarım diyorsunuz bu sorunların çözümünü Kent Konseyi’nde bulmak mümkün mü? Bu sorunların çözümü ancak devlet politikasında yapılacak değişiklikler ve uygulamalarla mümkün olabilir. Ekolojik tarım diyorsunuz, otoyolların geçtiği bir bölgede nasıl ekolojik tarım yapılacak diye düşüncelerimi söylemeye çalıştım. Sayın Yücel ben bunları konuşurken sözümü keserek, toplantıyı sabote etmeye çalıştığımı söyledi.  
Ses tonum yüksek olabilir ama bunlar gerçekler, biri bana çıkıp söylesin mahallede hayvancılık mı olur? Tabii toplantının gündem maddesi değilmiş, zaten gündeme alsalardı bu konuyu ne kadar ciddiye aldıklarını ve önemsediklerini de anlardık. Aslında konuşmacılardan biri gündeme getirince bende önemsediğim bu konuya dikkat çekmek istedim. Sayın Yücel alındı, toplantıyı sabote etmek isteyen terbiyesiz birisi olarak hemen orada ilan edildim. Kent Konseyleri niçin var ve bizler bu toplantılara neden davet ediliyoruz? Siz konuşun bizler de doğru yanlış her şeye kafamızı sallayalım diye mi? Mesleğimden ziyade bu ilçede yaşayan bir birey olarak özgürce fikirlerimi söyleyemeyeceksem, sorunlar üzerine düşüncelerimi dile getiremeyeceksem bu toplantılar neden yapılıyor? İlçemizin sorunları üzerine fikir beyan etmenin adı ne zamandır sabote etmek oldu. Aslında burada konu benim sabote eden kişi ilan edilmem falan değil. İlçe halkının bu tür toplantılarına katılım sağlamadığı ve duyarsız davrandıkları her zaman şikayet konusu olmuştur. 
Sizin kendinizden ve orada bulunan birkaç kişi dışında başkalarının düşüncelerini dinlemeye ne tahammülünüz ne de cesaretiniz var. Bu nedenle insanlar özgürce görüşlerini paylaşamayacakları bir toplantıya katılsalar ne olacak. Toplantının devamında yıllardır ısıtılıp ısıtılıp önümüzü servis edilen, bir türlü kimsenin düzeltemediği trafik sorununa geçildi. Anlatılanlar yine aynı şeyler ben dinlemekten yoruldum onlar anlatmaktan yorulmadılar. Yıllardır bizi toplayıp anlatıp anlatıp duruyorlar. Biliyoruz Kent Konseyi önerir sorunları gerekli yerlere taşır. Ama çözümü içinde gayret sarf eder. Ahmet Rasim Yücel Kent Konseyi Başkanlığı yanı sıra Ak Parti Çatalca Belediye Meclisi ve İBB Meclis Üyesi, Çatalca’da Kültür ve Turizm Derneği Başkanı. 
İBB’nin Ak Parti de olduğu dönemlerde kendisi yine Kent Konseyi Başkanlık görevini yapıyordu. Çatalca’da yıllardır çözülemeyen trafik sorunu için UKOME’nin kapısına kaç kez gitmiş. Çok çevreciler ya Çatalca’da tarım arazilerinin göbeğinde açılan asfalt fabrikası için neler yapmışlar. Hadi bugüne kadar yapmadılar, Başkanlığını yaptığı dernek ve kent konseyi adına şimdi bir girişimde bulunsunlar, bizleri de şaşırtsınlar. Son olarak bizler kent konseylerinde konuşamayacaksak, konuşunca da sabote ediyorsunuz diye suçlanacaksak eğer,  eleştirilmek bu kadar zorunuza gidiyorsa bırakın Konsey Başkanlığı’nı sizi kimse oraya zorla oturtmadı. Eğer o koltuklar da görev yapacaksanız konuşulanlardan, eleştirilerden, anlatılmak istenilenlerden alınmayacaksınız. 
Her yapı olarak çok alıngan ve tahammülsüzseniz o görevi yapacak kişi çok fazla, kimse alternatifsiz değildir. Ve siz istediğiniz kadar beni sabote etmekle suçlayın, bundan sonraki Kent Konseyi toplantılarında da aynı ses tonuyla sizinde bildiğiniz o doğruları söylemeye devam edeceğim. Ve lütfen katılımı da yüksek tutmaya çaba gösterin, üç kişiyle kent konseyi toplantısı yapılıyor. Halk elle tutulur bir şeyler yapıldığını görse ve fikirlerini, sorunlarını paylaşacakları bir ortam olduğu kanaatine varmış olsa katılımda muhakkak artacaktır. 
İletişimde en önemli noktalardan biri dinlemeyi bilmektir. Dinlemeyi öğrenmedikçe, susturarak, önemsemeyerek ve küçük düşürmeye çalışarak bir arpa boyu yol gidemeyeceksiniz. Halk artık boş konuşmalara doydu. Konuşma değil uygulama görmek istiyor. Kent Konseyi olarak yaptığınız çalışmaların önemini görmek adına bugüne kadar hangi sorunları ortaya koydunuz ve çözüme ulaştırdınız bunun bilgisini ilçe halkıyla paylaşmanızı istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Savaş Atak Arşivi