Dünya ve insanoğlu zor zamanlar geçiriyor. Geçen hafta ilaç baronlarını kaleme almıştım. Madalyonun bir yüzünde de otopsi yapılmayan COVİD-19 virüsü ile hayatını kaybedenler var.

Bir düşünün neden tüm dünyada otopsi yapılması yasak.

Bu da bize gösteriyor ki en büyük terör örgütü sağlık terörüdür.

Hatta geçmiş yıllarda bir dizinin küçük bir sahnesinde adeta bugünlerde olacakları işaret etmişler desek yeridir. Sahnede şöyle bir konuşma geçiyor Kurtlar Vadisinde; Tuncay Kantarcı ve Erdal kömürcü arasında geçen diyalog Erdal bu maske işinde büyük para var, hiçbişey olmasa sars mikrobu Türkiye’de göründü diye haber yapsak 30 milyon maske satarız.

Erdal Kömürcü: “Abi Çin’den maske siparişleri verim mi?

Tuncay Kantarcı: “Oğlum salak mısın Çin’den mikrobu mu getireceksin? Git Afganistan’dan al bir sent fark eder” diye çemkiriyor.

İşte geçen haftaki köşe yazımda dediğimiz gibi en büyük terör örgütü sağlık olmuştur. İnsanların sağlığı üzerinden yeni bir dünya düzeni kurdular adına da bazen sağlık bazen ilaç bazen de tedavi dediler.

Lakin biliyoruz ki bunların hepsi hikaye turizm. Bence hasta olmamız için virüsler ve salgınlar üretip duruyorlar. Süreç şöyle başlıyor hasta olmamız için genlerimizi tahrip ediyorlar. Çeşitli yiyecek ve içeceklerle bizi besleyerek para kazanıyorlar.  Bir düşünün atalarımız bir tarhana çorbasıyla doyarken biz neden o kadar şey tüketip doymuyoruz? Bakın obezite almış başını gidiyor dünya genelinde. Sonra zayıflamak için bize gene ilaç satıyorlar. Bir bakıyorsunuz ki sağlık problemleri almış başını gitmiş eve yine elimizde çantalar dolusu ilaçla dönüyoruz.

Öyle bir sistem kuruyorlar ki akıllara zarar! Küçücük bebeklerde bile tip1-tip2 hastalıklar görülür oldu. Sorarım size ABD’de yapılan bir araştırmada yeni doğan bir günlük bir bebekte yapılan testlerin sonucunda 230 bin birbirinden farklı kimyasal tespit edildi.

Bu durum bize gösteriyor ki hepimiz modernize hastalıkların kölesi olmuş durumdayız. Yoksa bütün ülkelerin büyük oranda bütçelerini sağlık sektörüne aktarmasına rağmen bu kadar hastalığın çözüme kavuşmaması mümkün değil!

Ana rahmine düştüğümüz andan itibaren ne yazık ki hepimiz bu sisteme dahil oluyoruz. O folik asitler bile boşa değil arkadaşlar.

Kısa vadede doyuruyorlar, orta vadede hasta ediyorlar uzun vadede de yok ediyorlar ölümüzden dirimizden kazanmadan edemiyorlar.

Bu yüzden asla unutmayın en büyük terör sağlık terörüdür. Bu konu haftaya kaldığımız yerden devam edecek. Kalın sağlıcakla.