Engelliye de mi siyaset?

Faaliyet ve ilgi alanımız engelliler olduğu için zaman zaman siyasetçiler ve bürokratlarla oluşan sıkıntılara çare aramak adına ziyaretler yapıyoruz. Bakana gidiyoruz o tamam ne gerekiyorsa yaparız, milletvekiline gidiyoruz yav nasıl böyle yaparlar hemen gereğini yapıyoruz. Eee birde resmi işleyişin başındaki bazı zatlar var ya hemen ne demek bu bizim işimiz, biz sizin için buradayız sizin işleriniz hızlı ilerlesin diye varız da vay vay oradan çıkıyoruz bin bir ümitle sorunlar çözüldü diye seviniyoruz. Bekliyoruz ne arayan var ne soran.
Akabinde bakıyoruz ki yürüyen işte durmuş daha da körelmiş sistem… Düşünsenize engelli bi çocuk annesi yavrusu sırtında kolunda sıra bekliyor saatlerce. Bir rapor almak için kmlerce yol gidiyor, evindeki çocuklarını da konu komşusuna bırakarak hem de. Bedeni engelli çocuğu ile beraber ama yüreği aklı komşuya bıraktığı çocuklarında el insaf ya böyle özel annelere siyaset yapılır mı yazıklar olsun ne diyim?
Bu anneler her şeyle tek başına mücadele ediyor. Eğitim için okulun rehberlik servisine gider muhatap bulamaz, muhatap bulur bugün git yarın geller başlar. Anneler çocukları bir adım ilerlesin diye saçını süpürge ediyor ama biz insanoğlu engeller koyuyoruz yoluna.
Hadi okulu aşamasını geçti diyelim,  hastaneyi de geçti varsayalım sıra geliyor rapor almak için Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne. Tabi 2-3 aydan önce randevu alınabilirse ne ala. Üstelik randevu sıran var diye raporu da hemen alacaksın diye bir şey yok. Uzman personel bakar bu sağlık raporu olmamış der hop dönersin başa. Gerçekten merak ediyorum bu engelli kardeşlerimizden ne istiyorsunuz?
Bu insanlar tedavi olabilmek eğitim alabilmek için aylarca bekliyorlar. Kimin hakkı var bu çocukları oradan oraya sürüklemeye? Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz kimin için o makamlarda görevlerde olduğunuzu hemen unutuyorsunuz. Kişi dediğin bulunduğu makamın hakkını verecek vatandaşı da mağdur etmeyecek. Hiç kimseyi bürokrasiye kurban etmeye hakkınız yok.
Gün gelir Allah’ın gazabından da tokatından da yakanızı kurtaramazsınız zulüm etmekten vazgeçin bırakın siyasetçiliği millete hizmet edin, hakkını verin. Olması gereken şudur ki bürokratlar çözümcü olmalıdır. Milletvekilleri ve siyasetçilerin işi de sadece el kaldırmak değil bazı olaylar hakkında çözüm önerileri üretmek olmalıdır. O lüks çakarlı araçlarınız, o tıka basa yemekler yediğiniz masalar, lüks hayatlarınız hepsi milletin size emanetidir. Emanete ihanet etmeyin  milletin geleceğine sahip çıkın milletin hakkını yemeyin, yedirmeyin. Sonra gün gelir sizde nereden geldiğinizi bile unutmak zorunda kalırsınız.
Zulme sessiz kalmakta bir tür zulümdür.
Kalın selametle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahattin Demir Arşivi