Erdoğan'ın konuşması, Türkiye ve İstanbul sonuçları ne anlama geliyor? (1)

Erdoğan, balkon konuşmasında İstanbul ve Ankara sonuçlarını açık açık kabul ederken, aynı zamanda bu sonuçların alınmasında sorumlu olanlarla da yollarının ayrılacağını ve hesabının sorulacağını açık açık ifade etmiştir. Bu seçimlerin galibi MHP ve HDP'dir.


31 Mart günü seçimler bittiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da balkon konuşması yaptı. Bu konuşmanın satır aralarında İstanbul ve Ankara'nın kaybedildiğini kabul ederken, kendisinin bile dava için önemli olmadığının altını çizerek, milletle aralarında ki kalpten kalbe giden yolun zedelenmesine yol açanlardan mutlaka hesap sorulacağını söylemişti.
****
Balkon konuşmasını dikkatle inceleyince neden, İstanbul'da seçimleri kaybeden Albayrak ve Pelikan Grubunun can siparene bir şekilde seçimleri kendi lehlerine döndürebilmek için çaba sarf ettiklerini, kamuoyunu yalan ve yanlış bilgilerle, ellerinde bulunan medya olanakları ile manipüle ettiklerini    anlayabilirsiniz.


Erdoğan konuşmasında, Ankara ve İstanbul'un kaybedildiğini şu sözleri ile kabul etmiş: ".... Ankara'da ilçelerin çoğu AK Parti'de, Cumhur İttifakı'nda, böyle bir tablo var. Şu anda İstanbul'da, buraya hareket ettiğim ana kadar, mevcut ilçe sayısından daha fazlası Cumhur İttifakı'nda veya başa baş. Bu ne demektir? Halkımız, büyükşehiri belediye başkanı olarak verse dahi, ilçeleri yine AK Parti'ye vermiş." 
Ardından seçim sonuçlarını ve büyükşehirleri kaybetmesiyle ilgili olarak da; "Kardeşlerim şunu unutmayın, her olanda hayır vardır. Demokrasi mücadelesi budur" demiş.


Seçimlerin büyükşehirlerde kaybedilmesinin sorumluluğunun millete yıkılamayacağını ise şu sözlerle anlatmış: "Buna rağmen eksikliklerimiz varsa, bunları düzeltmek, boynumuzun borcudur. Bunu halkımızda, milletimizde arayamayız. Yine kendimizde arayacağız. Yarın sabahtan itibaren eksiklerimizi tespit ve telafi etmenin çalışmalarına başlıyoruz." 
****
Seçimin kaybedilmesine neden olan ve sorumlu olanlarla ilgili olarak da; "Milletimizle aramızdaki kalpten kalbe giden yolun zedelenmesine yol açanlardan bunun hesabını sormak da dahil, gereken her gayreti göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın."
Sorumlu olanlardan hesap sorulacağını ifade ederken de, kendisinin bile önemli olmadığını ve mutlaka bir değişimin olacağını da şu sözlerle açıklamış: "Hep söylediğim gibi şahsım dahil hiç kimse davamızdan daha büyük değildir, Türkiye'den daha öncelikli değildir, partimizden daha önemli de değildir, buna dikkat edeceğiz. Hepimiz davamıza, ülkemize ve milletimize ettiğimiz hizmetler oranında güç ve yetki sahibiyiz, bu oranda değerliyiz. Hayatın bir gerçeği olan değişimin sürekliliğini öncelikle kendi içimizde gerçekleştirmeden ülkemizi aynı istikamete yönlendiremeyiz."



Millet oy vermedi, adı seçim darbesi (mi) oldu?
AK Parti'nin sağduyundan uzaklaşmış bir medyası, dünya litatürüne "seçim darbesi" diye bir kavramı hediye ettiler. Yetmedi, sistemin köklü olarak değiştiği 16 Nisan refarandumunda, 24 Haziran'da yeni sistemin cumhurbaşkanının seçildiği seçimlere Fetö müdahale edememiş, Ankara ve İstanbul'a (tabiki en çok da İstanbul'a) müdahale etmişti. Düne kadar millete övgüler dizenler birden milletin hesabı karşısında topu taca atmaya başlamışlardı. 


Sanki, İstanbul seçimleri 16 Nisan refarandumundan ve 24 Haziran seçimlerinden daha önemli olduğu mesajını veriyorlardı. Ki, aslında istemeden millete güvensizliğini son 20 yıldır sergileyen beyazlara dönüşüveriyorlardı. Ve milletin tepkisini çekiyorlardı. Kendilerini sadece sorgulamayan ve millete hakaret etmeye kadar vardıran bir kesimin desteğini alıyorlardı. Çünkü oy vermeyenlere beddua eden ve aklını ve mukayese etme yeteniğini yitirmiş fanatik bir gurup, geçmişteki beyazların kendileri oluvermişlerdi. 


Refarandum önemli değilmiydi, Fetöcüler arada ki fark yüzde 2.82 oyla oynamamış, (yüzde 1.50 oy oynansa hayır önde çıkıyordu)  seçim tarihinden bi haber olanlar resmen sallıyorlar ve seçim sistemine birden güvensizliklerini ifade ederek, son yirmi yıldır kaybedenlere dönüşüveriyorlardı. 


Tam 32 yıl önce, siyasi yasakların oylandığı 1987 refarandumunda sonuç; evet yüzde 50.16, hayır 49.84'dı ve 75 bin oyla siyasi yasaklar kaldırılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 24 Haziran seçimlerinde yüzde 52.6 oyla birinci turda kazandı. Yüzde 3 oynansa seçimler ikinci tura kalıyordu. Bunu bile, farkında değillerdi.

Beş yıl önceki yerel seçim sonuçları: Cumhur İttifakı yüzde 60.71
30 Mart 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde 52 milyon 718 bin seçmenin yüzde 89.1 sandığa gitmiş ve 46 milyon 924 bin geçerli oy kullanılırken, geçerli oyların yüzde 4.3'ü, 2 milyon 58 bin 431'i geçersiz sayılmıştı. Toplam geçerli 44 milyon 866 bin oyun; AK Parti yüzde 45.50 ile 20 milyon 519 bin, MHP yüzde 15.21 ile 6 milyon 860 bin oy almış. Bugün Cumhur İttifakını oluşturan iki partinin beş yıl önceki toplam oyu yüzde 60.71'le 27 milyon 380 bin olarak gerçekleşmişti.
CHP geçerli oyların yüzde 27.79 ile 12 milyon 500 bin, HDP o seçimlerde yüzde 6.07 ile 2 milyon 738 bin, Saadet Partisi ise yüzde 2.03 ile 916 bin, diğerleride 1 milyon 333 bin oy almıştı.

Seçmen sayısı artmasına rağmen, Cumhur İttifakı yüzde 9.07 oy kaybetmiş
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ise seçmen sayısı 4 milyon 374 bin artarak 57 milyon 93 bine yükselmiş. Seçime katılma oranı yüzde 84.67 oranında gerçekleşirken 48 milyon 340 bin seçmen sandık başına gitmiş. Yüzde 3.94 ile 1 milyon 908 bin seçmen geçersiz oy kullandı.
Cumhur İttifakı; geçerli oyların yüzde 44.33'nü alan AK Parti, yüzde 7.45'ini alan MHP, geçerli oyların yüzde 51.64 ile 23 milyon 978 binini almış. CHP yüzde 30.12, yüzde 7.45 oy alan İYİ Parti, geçerli oyların yüzde 37.57 ile toplam 17 milyon 443 bin oy alırken, HDP yüzde 4.24 ile 1 milyon 970 bin, Saadet yüzde 2.71 ile 1 milyon 257 bin oy, diğerleri de yüzde 3.84 oran ile 1 milyon 783 bin oy alıyordu.

31 Mart seçimlerinde kimler oyunu artırmış, kimler oylarını yitirmiş!
Beş yıl önce yapılan yerel seçimlerde Cumhur İttifakını oluşturan AK Parti ve MHP toplam yüzde 60.71 ile 27 milyon 380 bin 322 oy alırken, beş yıl sonra oy oranları yüzde 51.64'e düşerek 23 milyon 978 bin oy alıyordu. Seçmen sayısı 4 milyon 374 bin artmasına rağmen her iki partinin toplam oyu 3 milyon 400 bin azalmıştı.


Beş yıl önceye göre HDP yüzde 1.83 ile 768 bin oy kaybederken, Saadet Partisi yüzde 0.68 ile 342 bin 212 oy artışı gerçekleştirmiş. Diğer siyasi partiler ise yüzde 3.84 ile 1 milyon 783 bin oy alırken, geçmiş beş yıla göre oylarını 450 bin artırmıştı.


Açık açık şunun altını çizmek gerekiyor. Yeni seçmenlerden AK Parti oy alamıyor. Ve aynı zamanda AK Parti'nin yüzde 44.33 olarak gözüken oylarında en az yüzde 7 civarında MHP'nin oyu var. MHP'nin AK Parti'ye oy vermediğini söyleyenlere iç anadolu ve Karadeniz'e bakmalarını öneririm. Hatta İstanbul'da kazanılan 25 ilçeye dikkatli bakmaları gerektiğini ifade etmek isterim. 


Bugün İstanbul'da ve Türkiye'nin birçok yerinde MHP ittifak içersinde olmasaydı, AK Parti tam bir seçim yenilgisi yaşayacağınında altını çizmek isterim. Bugünkü konjektürel ortamda AK Parti, MHP olmaksızın bir seçim kazanma şansı yoktur.

AK Parti yüzde 37, MHP yüzde 14 bandındadır
Beş yıl önceye göre sandığa gitme oranı yüzde 4.43 oranında azalmış, oy kullanan seçmen sayısı 4 milyon 374 artmasına rağmen 1 milyon 415 bin seçmen sandığa gitmiş. Geçerli oy oranı 1 milyon 565 bin artarken, geçersiz oy oranı da 150 bin azalmış. 
Yukarıda yaptığım tespiti bir kez daha yapayım. Cumhur İttifakını oluştaran AK Parti ve MHP oy toplamı azalırken, beş yıl önceye göre sandığa giden seçmen sayısı ve geçerli sayılan oy sayısı artarken (bu artışlar her iki partinin toplamına yansımadığı gibi) oyları da azalmıştı. 2014 yılında her iki partinin toplam oyu yüzde 60.71'le 27 milyon 379 bin, Cumhur İttifakı'nın beraber seçime katıldığı 16 Nisan refarandumunda aldıkları oy yüzde 51.41 ile 25 milyon 157 bin, 24 Haziran seçimlerinde ki Cumhurbaşkanlığı'nda ki blok oyları ise 26 milyon 330 bindir. Bu seçimlerde aldıkları blok oy ise yüzde 23 milyon 978 bindir.

Seçmen sayısı artmasına rağmen Cumhur İttifakı'nın son iki seçime göre oy kaybı yaklaşık 1 milyon 750 bindir. AK Parti'nin oy kaybı, sandığa gitmeyen, geçersiz oy kullanan ve MHP'ye dönen seçmenlerdir. Bugün için AK Parti'nin oy bandı yüzde 37 civarıdır. MHP'nin ise en az yüzde 14'dür. Yeni seçmenlerin yüzde 70'ide muhalefete oy vermektedir.

Son söz: Bu seçimlerin galibi kim ne derse desin millettir. İktidarın kibirine dur demiş, muhalefete yenilinirse, dilinin değiştirirsen seni desteklerim mesajı vermiştir. 
Türkiye'nin yüzde 50'sinin yaşadığı büyük kentleri muhalefet kazanmış, Bursa ve Balıkesir'i ise çok küçük oylar ile kaybetmiştir. Bu seçimlerin başka bir galibi ise tüm baskılara, ötekileştirilmesine, yok sayılmasına vebalı gibi davranılmasına rağmen HDP'dir. Doğuda gücünü korumuş, Batıda ise Cumhur İttifakı'na kaybettirmiştir. 

Not: Yarın İstanbul seçim sonuçlarının bir sürpriz olmadığını, beklenen bir sonuç olduğunu istatistiklerle yazacağım. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi