Erken seçim ittifak için hayal kırıklığı yaratabilir

AK Parti'nin 2002 yılında iktidara geldiği günden itibaren; 3 yerel seçim, 2 refarandum, 1 cumhurbaşkanlığı ve 5 genel seçim yaşadık. 6. genel seçimi de 24 Haziran da yaşayacağız. AK Parti yakaşık 16 yıllık iktidarında 12 seçim görmüş olacağız. Türkiye son 16 yılın her 16 ayında bir seçim yaşamış. 
****
Televizyon programlarında ve sohbetlerimde çok açıkca ifade ettim.
Türkiye'de erken genel seçim yapılacak. 
İktidarın, yerel seçimlerden sonra genel seçimler yapmayacağını gerekçelerimle açıklamıştım.
2004 yerel seçimlerinde yüzde 41.7, 2009 yüzde 38.8 son olarak 2014 seçimlerinde yüzde 45.6 oy alan AK Parti'nin 2019 yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara gibi kentleri kaybetmesinin, genel seçimler için olumsuzluk olacağını ifade ettim.
Yerel seçimlerde yaşanabilecek bir başarısızlığın ardından genel seçimlere gitmeyeceğini söyledim.
Ekonomik verilerin olumsuz olduğunu, Türkiye'nin hızla duvara vurmak için son hızla gitiğini belirtirken, 
Kasım 2018 tarihine kadar erken seçime gidileceğinin altını çizmiştim.
****
Özellikle televizyon tartışmalarında iktidarın medyadaki sözcüleri ise ısrarla bir erken seçim olmayacağını ifade ediyorlardı.
Erdoğan'dan çok Erdoğan'ı savunanlar, Erdoğan erken seçim olmayacağını söylediği için sözü döndürüp döndürüp duruyorlardı.
Aynı kişiler şimdilerde, erken seçim kararının nasıl alındığını ve nasıl zorunluluk olduğunu da ballandıra ballandıra anlatıyor.
Hatta kimileri neden yanıldıklarına dair de analizler yapıyor.
Bugün kimler hangi analizleri yaparlarsa yapsınlar,  erken seçim kararı Bahçeli'nin kararıdır.
Erdoğan, kararı kabul etmese koalisyonun bozulacağını bildiğinden, istemeye istemeye erken seçimi kabul etmek zorunda kalmıştır.
Erdoğan, Bahçeli'nin söylediği tarihi de iki ay öne çekerek 24 Haziran gününü ilan etmesi de hem partililer tarafından hem de kamuoyu nezdinde, erken seçim açıklamasının sanki önceden kararlaştırılmış gibi bir algı oluşturmasına neden olmaktadır ki; bu algı Erdoğan için olumluluktur.


Seçimler 2. tura kalabilir ve belirleyeci Kürt oylar olur


65 gün önceden sözümüzü söyleyelim. Genel seçimler sonucu AK Parti ve Erdoğan'ın istediği gibi olmayabilir.
Bir, AK Parti'ye oy verecek olan yüzde 5 civarında bir seçmen MHP ile yapılacak ittifaktan dolayı oy vermeyebilir.
Aynı olasılık MHP için de geçerlidir. Tek başına MHP seçimlere katıldığında oyunu tartışmasız verecek olan yüzde 2 civarında bir seçmen de oyunu MHP'ye vermeyebilir.
Bunun olasıklarını saha da görüyorum.
İki, ilk turda AK Parti, MHP ittifakı yüzde 45 oy aldığında TBMM için sürpriz bir sonuç çıkabilir. Bu süprizin nedeni ise, ittifakla ilgili çıkan seçim kanununda yapılan değişikliklerden kaynaklanacaktır. 
Şöyle ki AK Parti'ye oy veren ancak MHP'ye de yakınlık hisseden hatta kendisini ülkücü hisseden bir kesim oy pusulasında tercihin MHP'den yana yapabilir. AK Parti yüzde 30 civarında oy alırken, MHP yüzde 15 oy alabilir.
İttifaka oy verecek seçmenlerin, Cumhurbaşkanlığı'nda Erdoğan'a oy vermeme olasılığı ise Erdoğan'ı ilk turda yüzde 45'in altında bırakabilir.
Üç, seçim yasasından kaynaklı, son 16 yılın mecliste AK Parti en düşük milletvekili ile temsil edilme olasılığı yani 200 civarında milletvekili kazanmış AK Parti'de ortalığı karıştırabilir.
Bunun sonucu, ikinci turda Erdoğan için başka bir olumsuzluk ortaya çıkabilir.
Dört, Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2. tura kaldığında Erdoğan karşısında Meral Akşener ya da Abdullah Gül gibi isimler olduğunda seçim sonuçları süprizlere gebe olacaktır. 
AK Parti 2019 yerel seçimleri göremeden çok parçalı olarak siyaset sahnesinde küçülmüş olarak yoluna devam edebilir.
İşte o gün, 16 Nisan refarandumun ve erken seçim kararının AK Parti ve Erdoğan'a tuzak olduğuna yönelik olarak yorumları okuyacağımızı şimdiden söyleyebilirm.
Beş, erken seçimde belirleyici olacak olan Kürt oylarıdır. Yine tarihe not düşmek için yazıyorum. AK Parti 2015 Haziran seçimlerinin sonuçları ile karşılaşma olasılığının en büyük nedeni MHP ile yapılmış olan cumhur ittifakı ve Afrin hareketinde kullanılan dil olacaktır. Çünkü bu iki nedenle Kürtlerin büyük bir çoğunluğunun ittifaka oy vermeme olasılığı çok yüksektir. 
Altı, yaşanan ekonomik krizin vatandaşta nasıl bir etki yarattığı, 6 milyon civarında ki genç işsizlerin nasıl bir tavır koyacağı bilinmemektedir. 
Sonuç olarak ittifakın ilk turda istenilen bir sonuçla, çıkabileceğini bugünkü verilere göre düşünmemekteyim.
İkinci turda ise Erdoğan'ın karşısında olacak isme Kürtler'in nasıl değerlendireceği de çok önemlidir.
Ve en önemlisi muhalefetin ve Erdoğan’ın kullanacağı dil seçim sonuçlarının belirleyicisi olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi