Eğitim yok şiddet var!

Eğitim yok şiddet var!
Esenyurt Kent Konseyi Kadın Meclisi Koordinatörü Sibel Er, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini Damga'ya değerlendirdi. Er, "Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yanlış bir algı var. Bundean dolayı sözleşmeden çekildiğimizi düşünüyorum" dedi. Er, ebeveynlerin eğitim seviyesinin düşük olmasının şiddeti tetiklediğini söyledi

Türkiye’de eğitim seviyesinin düşük olduğunu belirten Sibel Er, "Türkiye’deki ebeveynlerin eğitim ve öğretim seviyesine baktığımız da düşük olduğunu görüyoruz, bilinçsiz ebeveynlerin büyüttüğü çocuklar aslında şiddet ile önce aile içinde tanışıyorlar ve zaman içerisinde öğrenilen şiddet, sosyal hayatta da uygulanmaya devam ediyor. Eğitimin yüksek olduğu toplumlarda şiddetin daha az yaşandığını görüyoruz. Bizim ülkemizdeki durum bu değil. İstanbul Sözleşmesi ülkemiz için büyük önem taşıyordu. Çünkü yasalarımızın eksik kalan kısımlarını güçlendirerek uluslararası bir yaptırım gücüne sahipti" ifadelerini kullandı.


Yasal yaptırımlar çok önemli

Esenyurt Kent Konseyi Kadın Meclisi Koordinatörü Sibel Er, eksik kalan yönlerin bu sözleşme ile tamamlanacağını savunarak, "Hukuki anlamda yaptırım gücünü artırabilecek yasalar lazım. Cezaların daha da ağırlaştırılması gerekiyor. Şuanda ülkemizde kadına uyguladığı şiddetten dolayı dışarda ceza almadan gezen çok insan var. Türkiye’de ciddi boşluklar, eksiklikler ve tamamlanması gereken konular var. Ülkemizde hukuki olarak tamamen oluşturulmuş bir sistem olsaydı bunlar dışarda elini kolunu sallayarak gezemezdi. Eksik kalan tarafımızı bu sözleşmeyle tamamlayabilirdik. Uygulansaydı tek başına durdurur muydu diye baktığımızda durduramazdı. Çünkü yasal yaptırımlar çok önemli" açıklamasını yaptı.

sibel er


Ders konusu olarak öğretilsin

"Geçen izlediğim bir programda milletvekiline şöyle bir soru yönlendirildi. İstanbul Sözleşmesi’nde eş cinsellikle ilgili bir algı var mı sorusuna hayır yok diye bir cevap veriyor. Cinsel tercihinden dolayı da bireyler şiddete maruz kalabilir" diyen Er, "Eğer ki kalırsa onun da hakkını savunacağız diye geçiyor sözleşmede. Sözleşmede şiddetin çok yönlü tanımları yapılır. Örnek olarak fiziksel şiddet, taciz ve tecavüz de dâhil olmak üzere her türlü cinsel şiddet, ekonomik ve psikolojik şiddet sözleşmenin takibine girer. Cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığın önlenmesi gerektiği de sözleşmeyle güvence altına alınır. Cinsiyet eşitliği konusu küçük yaşlardan itibaren her çocuğa öğretilmelidir. Gönül ister ki ilkokuldan itibaren okullarda ders konusu olarak öğretilsin. Çünkü bizler birbirimizi tamamlayan iki tarafız" ifadelerini kullandı.

sibel er zehra çelik


KADINLARIN HEPSİ ŞİDDET GÖRÜYOR!

Türkiye’de çok büyük bir algı yanlışlığı olduğunu söyleyen Er, "Bu sözleşmeyi siyasi bir yarış gibi görüyorlar. Bu durum yanlış. Hangi partiden olursa olsun kadınların hepsi şiddete maruz kalıyor. Bu sözleşme erkeğin de hakkını savunuyor. Eşinden şiddet görmüş bir erkek de uzaklaştırma kararı çıkarabilir. Aile içi dediği için birey ayırt edilmiyor. Türkiye’de daha çok kadınlar şiddete maruz kaldığı için o kesimi daha çok ilgilendiriyor. Bana göre erkeğin fiziksel üstünlüğünün karşında kadınların eşitlik kalkanıdır İstanbul Sözleşmesi. Türkiye çok başarılı bir şekilde bu sözleşmeyi hayatımıza dâhil etti keşke dâhil ettiği gibi devam ettirebilseydi. Siyaset rekabet haline getirip masalarda bunun pazarlıkları olmasaydı. Ben inanıyorum doğru olan neyse o yapılacaktır. Aklıselim insanlar bu sözleşmeyi okuduğunda sonuç olumlu olarak dönecektir" şeklinde konuştu.

Zehra Çelik

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.