Esenler Belediye Başkanı Trabzon ilimizle ilgili sarf ettiği kelam Trabzonlu dostlarımdan başka beni de incitti.
Trabzon deyince aklıma Şehzadeler şehri gelir, üçüncü köprüye adı verilen hünkarımız 8 yıl hüküm sürmüş babasından intizar alan hünkardır. Babası  Molla Beyazıt annesi Gülbahar Sultan babası  kılıcın keskin ömrün kısa olsun ciğerini göresin dediği bilinmektedir. T.T.Kömürü işletmelerinde çalışan bir İranlı mühendis  Genel müdüre siz Türkler tarihe bağlı değilsiniz der nereden çıkardın bunu deyince eğer tarihe bağlı olsaydınız oğlunun adını Yavuz koymazdın der.  
O padişahımızın tek oğlu vardır o muhteşem Süleyman tek veliaht çocukluğunda annesinin sütü kesilince komşu annenin sütü ile beslenir o çocuk ağabeyim dediği Beşiktaş ta yatan Yahya Efendi ye bir gün bir mektup yazar memleketin hali ne olacak:
Neme lazım be Sultanım
Kanuni Sultan Süleyman, en yüksek duruma getirmiş olduğu devletin akıbetini hayal eder, günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz tutar mı diye derin derin düşünmeye başlar..
“Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şayi olsa, işitenler de neme lazım, deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa. Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir….”
Cumhuriyet kurulduğunda on iki bakan atanır 12 nin ikisi Trabzonlu İktisat Bakanı Hasan S A K A Nafa Bakanı Ahmet Muhtar Ç İ L L L İ .
Lozan a antlaşmasının üç gurup başkanından biri Hasan Saka katılan bütün ulusların Milli marşı söylenir bizim yoktur ilahi dua tekbir getirirler Ülkelerine dönünce zamanın Milli Eğitim Bakanına neden bizim milli marşımız yok derler yazdıralım o zaman.
Sonra babam Boşnak’mış benim bahçıvanlık edermiş ondan önce dağda davar güdermiş Boşnak olsa ne çıkar oda Allah’ın kulu ama atam belli  babam Trabzon ili annesi Tekirdağ. Köy Enstütülerini kuran yaşamak yaşatmak bizin işimiz asla haram lokma kesmez bizim dişimiz biz yeni yaşamın erenleriyiz. 
Sultan Hamit bu Hasan ALİ Yücelin babası Alirıza kaptana hazırlığını yap Japon’a hediye götüreceksin o da Ertuğrul gemisini hazırlayın der diğer komutanlar itiraz ederler elimizde bu kadar saç gemi var neden ahşapla gidiyoruz, herhalde bir Japon’a bir İngiliz ya da Alman gemisi ile gidecek değiliz Ertuğrul bir Osmanlı yapıtı dedemizin adını taşır .(MİLİYETÇİLİK EL SALLAMAK DEĞİL EN AKILLISINI EN KALİTYELİSİNİ EN AHLAKLISINI) yapmaktır, Milliyetçilik budur işte.
Sonra gelir Erdoğan Toprak siz söylediniz ben yaptım, açma poponu.
Muhteşem Süleyman’ın adını taşıyan ibadet yerinin 4 minaresi 10 şerefesi 4 minare İstanbul un 4 üncü Osmanlının 10 Padişahı olması dolayısı ile yapılmıştır, üç kapısı vardır birinci kapı kıble kapısı ikinci kapı hünkâr kapı üçüncü kapı ilim kapısı. Kabri 8 köşelidir Cennetin sekiz köşesinden dolayıdır.
Ben ne zaman oraya ibadete gitsem kıble kapısından girmeyi ilim kapısından çıkmaya gayret ederim. Güzel ahlakın müjdecisi olarak gönderilen Efendimiz Beşir Muhammet Mustafa: yönelelim ilime bilime fen e çıkalım aydınlık         güne der.
Ramazanın orucu insan hücrelerini yeniler manası yenilenmek keskinlenmek yanmak ve arınmaktır, Üç aylarda kavga etmeyin barışık yaşayın (töhbe süresi         36 ayet )
Vücuttan çıkanlar abdesti girenler orucu bozar ya imanı bozan?: Kul hakkı yemek, işi ehline vermemek, emeği hiçe saymak, işine tartısına hile karıştırmak. Hırsa kapılmak, zayıf bulunca zulmetmek büyük görünce dalkavukluk etmek topluluk içine fitne sokmak, bölücülük yapmak dostu bile kıskanmak yalan söylemek         buğz beslemek.
Sevap kazanmak istersen öldür yalanı cennete gitmek istersen incitme canı