Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Farkında mı?

“Devletin yöneticisi ve muhalefetine tanrı zeval vermesin”!
Zeval vermesin iyi de toplum yönetiliyor mu güdülüyor mu?
***
Hangi gazeteyi okursak okuyalım, hangi görsel yayınların haber programlarını izlersek izleyelim ister istemez hepsinin ortak bir noktada hareket ettiğini görmekteyiz; ekonomi iyi değil, devlet iyi yönetilemiyor, başta tarım olmak üzere üretim durmuş ama birileri daha da zengin olur ve toplum olarak yoksulluk artarken, bireylerin (yani toplum) huzursuz ve moral çöküntüsü alabildiğine artmakta. 
Devleti yöneten kişi ve kurumların yurttaşların hal ve hatırını sorup dertleşmesi gerekir. Sırça köşklerde ikamet ederek ne kulübede oturanın, ne çalışıp geçimini idame ettiği işin ya da eğitimli ve eğitimsiz işsizlerin halini anlamak kolay değil. Her iktidara gelen dün sultanlar bugün seçimle gelenler koltuğa oturana kadar ya tebdili kıyafet ya da seçimlik suratlarını yurttaşa gösterirken sonrasında her şeyi unutup kurusıkı attıkları görülmekte. 
Yurttaşa, “ çok çalışmalıyız, itiraz etmemeliyiz, rızkımıza razı olmalıyız, dört değil beş çocuk yapmalıyız, kefen paralarını dövizde değil milli parada saklamalıyız hatta devletin faizsiz hesabında tahvil almalıyız, geçmediğimiz köprü, tünel ve yolların ve alınan faizle paranın hepsini ister altyapı hizmetleri ister dolaylı vergilerle ödemek zorundayız çünkü bunlar devlet kalkınması için yapmıştır…” telkinleri edenler. 
Her il ve ilçeye yüksek okular ve üniversiteler açanlar, buralardan mezun olacaklara iş olanakları sağlayacak mı? Yüksek okullar ve üniversiteler kurulmakla birlikte iş sahaları genişletilip var olanları büyütüldü mü? Okullardan mezun olanlar ne bir alet tutmasını biliyor ne bir dilekçe yazmasını peki sormazlar mı okullar ne öğretiyor? Okuldan mezun olanların iş bulma olanakları olmadığı gibi iş kurma için yeterli belgesi olsa bile becerisi olmayınca baba parası var mı ki iş kursun, devletin verdiği destek gerçekten yeterli mi?
Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri kendi ülkelerinde üretimi yapılan ne varsa onun dış alımını kısıtlayıp yerli üreticiyi desteklemekte. Ülkemizde ise tarım başta olmak üzere tüm üreticilerin ürettiği malın eş değerlerine dış alımı kısıtlamadığı gibi vergilerini de en düşük düzeye çekmekte. Üretici ürettiğini satamaz hale getirilirken çalışanlarda işsiz kalmakta en önemlisi de devlet vergisini toplayamayarak iç ve dış borçlanmaya gitmekte. Devlet vergi toplayamaz ise yatırımı nasıl ve neyle yapacak?
Son yıllarda olduğu gibi her yıl mutlaka ülkemizde bir seçim dönemi yaşamaktayız. 24 Haziran seçimlerinin üzerinden çok geçmedi yerel yönetim seçimi olacak. Her seçim döneminde devlet partilere verdiğimiz vergilerden bütçe hazırlamakta. Seçim dönemlerinde ister devletin verdiği bütçe olsun isterse parti ve adayların nereden bulduğunu beyan etmese de harcadığı giderler üretime değil tüketim harcamaları olduğu bir gerçek. Devlet seçim dönemlerinde partilere verdiği paraları üretime ve yatırıma dönük bir çalışma yapması daha gerçekçi olmaz mı?
Yurttaşların kendisi ve ailesinin geçimini sağlamak için çalışırken ekonomik özgürlüğü yok çünkü iş, çalışma ve sosyal güvenlikleri yok. İş yaşamında ki sendikaların işveren ya da iktidardaki partinin arka bahçesi olduğunu sağır sultan bile bilmekte. Sendikalı kamu ve özel kurumlardaki çalışanların ücret veya maaşları açlık ve yoksulluk sınırı arasında olurken emekli ve sosyal güvencesiz çalışanlar açlık sınırının bile altında ücretle geçinmeye çalışmakta. 
Vatandaş devletine güvenmek istiyor, eğitim ve sağlık neden paralı?
Vatandaş çalıştığı kurumda alın teri kurumadan gerçek ücreti neden verilmiyor?
Vatandaş sınır ve iç güvenliği kadar sosyal güvenliğini ekonomik ve sendikal özgürlüğünü istemesi suç mu?
Vatandaş milli hâsıla da ki payının artığını belirtenlere bunun ekonomik, sosyal ve özgürlükler temelinde neden artmadığı sormak isterse başına geleceklerden korktuğundan soramıyor neden acaba?
Seçim hattına girerken yöneticiler ve adaylar bunların farkında mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi