Gel de anma Aziz NESİN’i

Oysa ne güzel hayaller kurmuştuk sizinle.

Bırakın sizin peşinizden koşmayı, mahallemize hatta evimize kadar gelip misafir olmuştunuz.

Çok güzel bir duyguydu önemsenmek dertlerimizi yakınışlarımızı anlatacak bir muhatap bulmak. Heyecanlanmıştık…

Bizde, o samimi ortamda eksik gördüğümüz şikayetlerimizi ve olmasını istediklerimizi size anlatmış, sizde hemen çözümler üretmiştiniz. Her şey tastamam olmuştu sayenizde. İçimiz ısınmıştı.

Seçim arifesindeydik hatırlarsanız. Her şeyi konuşmuştuk. İşsizliği, yolsuzluğu, hayat pahalılığını, eğitimi, sağlığı, adaleti anlatmıştınız bize. Eksiklikleri bildiğinizi düzelteceğinizi söylemiştiniz.

İnanın çok zamandır olmadığımız kadar huzur dolmuştuk. “artık bir kardeşiniz de benim” demiştiniz. Onurlanmıştık.

Telefon numarınızın yazılı olduğu bir kartınızı vermiş “en küçük bir sıkıntı olsa beni 24 saat arayabilirsiniz” demiştiniz. Belli etmemeye çalışsak ta biraz şımarmıştık.

Önemseniyorduk ve biz konu – komşu hepimiz Çok mutluyduk….

Öyle güzel konuşuyordunuz ki içimiz ısınıyordu. Her şey düzelecekti . içimizdeki karamsarlık dağılmış, memleket sevgimiz katlanmıştı. Kısacası biz adeta coşmuştuk.

Çok yıpranmıştık çünkü.

Kılı kırk yarıp kıt kanaat geçinmiştik bu güne kadar. Maaşlarımız eriyordu gün geçtikçe. Ama zor günler bitiyordu ve inanın biz artık çok yorulmuştuk.

Her yerde ve herkese sizin bize anlattığınız güzellikleri anlatmaya başlamış, hayallerimizi paylaşmıştık.

Nede olsa bir siyaset adamı abimiz, kardeşimiz vardı. Sırtımız yere gelmezdi artık.

Biz size çok inanmıştık.

Olmadı be…

Yine olmadı… yapamadınız. .. yapmadınız...

takke düştü kel göründü” demiş ya atalarımız, bende “seçim biti bize yol göründü” diyorum. çünkü seçimden hemen sonra değersizleştik, anlamımızı ve önemimizi bir dahaki seçime kadar size kaptırdık…

Sakın yanlış anlamayın sizi asla suçlamıyorum…

Siz olması gerekeni yapmıyor olsanız da. Suç her defasın da aynı senaryoya, aynı yanılgıya düşen bizlerde..

Asgari ücretle cambazlık yaparak yarı aç yarı tok geçinmeye çalışan, borç harç içinde icralarla boğuşan,

Ülkenin selameti için kodomanların huzur ve sağlığı ile teselli bulan,

Bizi yönetenlerin servetlerine servet katmalarını seyrederken bile kendimiz kazanmışız gibi gururlanan,

On yıllardır çıkamadığımız terör olayları ve savaşlardan kahramanlık masalları ile avutulan,

milliyetçilik hikayeleri ile gazlanıp, ülkesi yabancı istilası ile adeta işgale uğratılan ve bütün bunlara alkış tutan yada sessiz kalan bizler oldukça, bundan önceki seçimlerin olmadığı gibi bundan sonraki seçimlerin bir anlamı olur mu sanıyorsunuz?

Suç işleyenin yanına kar kaldığı bir hukuk düzeninde , işleri yürüsün diye dayı emmi arayan bir toplum olup çıktığımızın farkında bile değiliz aslında…

Fransız politik düşünür Montesquieu “ her toplum layık olduğu şekilde yönetilir” demiş yıllar önce

Üstümüze neyi alınmalıyız? O nuda siz söyleyin artık ……

Ben yalnız “Gel de anma Aziz NESİN’i “ diyorum sadece ….

VESSELAM

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi