AK Parti'nin masalları

Makaleler arşivimi inceledim. Neler yazmışım neler... Ekonomi ve yanlış gidişatları, alınmayan önlemlerden ötürü gelecekte bizleri milletçe nelerin bekleyebileceğini muhterem Davutoğlun’dan dışişleri bakanı olamayacağını ve Ortadoğu'yu orta şekerli bir çayla karıştırılmaması gerektiğini ciddi ciddi risk alma pahasına yazmışım.Yazdıklarım yetmiyormuş gibi adamı tutup başbakan yaptılar. Tekrar yazdım bakan bile olmaması gereken bu adamı nasıl oluyor da başbakan yapıyorlar diye...
Daha sonra muhteremi cımbızla alır gibi kapıya koydular. Bunları da yazmışım. AK Parti'nin ücretsiz ve gönüllü danışmanı olmuşum galiba diye espri yapmış onu da yazmışım. Eğitimi ve gidişatın hiç de iyi olmadığını tıkanacağını irtifa kaybedeceğini ve uluslararası üniversiteler sıralamalarında adımız ve hiçbir üniversitemizin sıraya giremeyeceğini yazmışım. Olaylar ve AK Parti'nin icraatları yazdıklarımı doğrularcasına günümüze geldik.
Özellikle de ekonomi konusunda onlarca köşe yazmışım adamları adam akıllı eleştirmişim zira başarısızlıklarının hepimize zam ve çok acı reçetelerle döneceğini üstüne basa basa yazmışım. Allah'tan yazdıklarım hepsi duruyor. Mütevazilik yapıp dilerim ki bu yazdıklarımdan ötürü yanılan ben olurum diye de eklemişim. Maalesef yanılan ben olmadım AK Parti oldu. Gayet rahattırlar ve son derece pişkindirler. Hiçbir şey olmamış gibi tv kanallarına çıkıp övüne övüne icraatlarını anlatıp duruyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi ve ülke güllük güllistanlıkmış gibi bir de övünüyorlar. Adamlar masal anlatıyorlar yıllarca da anlatmışlar elbetteki biz basın mensupları yemedik yutmadık anlattıkları palavraları ve masallarını ama yiyenler yutanlar hep yanlarında yer aldılar hep oy verdiler kendilerine yavaş yavaş pişmanlıklarını görüyorum çok samimi arkadaşlarım tanıdıklarım var. AK Partili inanın yüzüme bakamıyorlar adeta gözlerinden ve kısık seslerinden pişmanlıklarını görüyor seziyorum hatta konuyu açıyorum hak veriyorlar.
Ancak hak verseler ne olur vermezlerse ne olur... Bana hak vereceklerine keşke bilinçli olup bu oltaya çok ucuzca gelmeselerdi. Kesinlikle bu icraatları ve yönetimleri özellikle de gelinen bu ortam üniversite de master ve doktora tezi olarak kullanılacak zamanı gelince.
Bugün yine tv kanallarına çıkan AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan'ın, konuşmalarını dikkatle dinledim. Biatçıları sık sık onu alkışlıyorlardı ve inanmadıkları halde inanıyor rollerini profesyonelce yapıyorlardı. Zaten en kişiliksiz en ucuz insanlar mutlaka kapitalin her dönem iktidarların yani gücün yanında yer alırlar yalakalık yaparlar. Biz bu masalları hep dinledik yıllarca dinledik. Dinlemeye de devam ediyoruz.
Masalcı hayal aleminde sanki yeni ve taze iktidar olmuşlar enkaz devralmışlar gibi anlattıkça anlatıyorlar. Ama gerçekten enkaz devraldılar kimlerden elbette ki kendi kendilerinden ve metal yorgunluklarından. O pahalı metalları onca yüklü almışlar ki yorulmuşlar artık.
Bu masallarla bu hikayelerle bu icraatlarla uyutuluyoruz demleniyoruz şimdilik ama sanmasınlar ki bu devran hep böyle gidecek. Bir gün makam ve koltuklarını iktidarlarını yine seçim sandığıyla kaybedip kalktıklarında yani Titanik olduklarında göreceğiz mutlaka göreceğiz neler yapıp neler yapmadıklarını hem de belgelerle şahitlerle şimdilik onlar yutturduklarını sandıkları masallarını anlatadursunlar bakayım.
Ekonominin kralı olarak lanse edilen ünlü Yiğit Bulut da ortalarda yok sesi sedası bile çıkmıyor. Üstelik bu muhterem de sarayda başdanışman adam ekonomist analist dünyaca meşhur sanıyordu kendini. Şimdi sormamız gerekmez mi kendisine sizin ekonomi bilgileriniz ve yetkililere verdiğiniz bilgilerin brifinglerin sonuçlarına ne oldu diye...
Neyse zamanı gelince onları da yazarım. Kısmet olursa elbette bir gün. Maalesef İYİ Parti de şu sıralar iyi gitmiyor, CHP zaten yoğun bakımda bildiğiniz üzere, MHP ise her şekilde saraylının yanında. Ne varsa halkta var, halk da masal dinleyip, o masallara inanmakta. Ve maalesef ki aydınlar da hapiste.