Alevi açılımı ve göle maya çalma

Alevi açılımı ve göle maya çalma
Yeni bir döneme, sürece veya rejime girmiş bulunuyoruz. Alevilere yönelik verilen sözler tutulacak mı ya da sadece seçime yönelik bir vaatler zinciri miydi göreceğiz.

Yeni bir döneme, sürece veya rejime girmiş bulunuyoruz. Alevilere yönelik verilen sözler tutulacak mı ya da sadece seçime yönelik bir vaatler zinciri miydi göreceğiz. Geçmiş yıllarda bir Alevi açılımı yapıldığını hatırlayalım. Hem de en iyisinden. Sanmıştık ki, geçmişten bugüne Alevilerin yaşadığı bütün sorunlar çözülecek, haksızlıklar giderilecek ve Alevilerin masumane istekleri karşılanacak. Kırk yıllık Kani, olur mu yani demeden biz de, haydi açılalım demiştik.
Sınırlı kapasite veya koşullanmış insanların psikolojisi ile yola çıkmanın bizleri başarısızlığa götüreceğini, sorunların çözülmeyeceğini bir kez daha görmüş olduk. "Ayine si iştir kişinin, lafa bakılmaz" deyimi tam da buna uygun düşmektedir. Güya, Alevi açılımı ile Alevilerin talepleri yerine getirilecekti. Oysa yıllarca Alevileri ötekileştirici, ayrıştırıcı, rencide edici söylemler kullanılmasına karşın,  Cem evlerine belli bir statü verilecek sözü çoğu çevrelerce olumlu karşılanmıştı. "Cem evi, cümbüş evidir" sözünün neden söylendiğini anlamak mümkün mü? Madem Alevileri masaya çağırıp onların sorunlarına çare arayacaktın; “Esad ile Kılıçdaroğlu aynı mezheptendir" gibi ayrıştırıcı ifadelerin gereği neydi? Sanırım bu tip söylemleri çoğaltmak mümkündür. Durum böyle olunca, Aleviler açılıma inanmadıkları gibi şüpheyle baktılar.
Kanımca, son bir kaç yıldır belli merkezlerden Alevilere sunulan mistik sakinleştiriciler ve yalancı memelerle Alevileri yatıştırmak, farklı perspektifler sunarak makas değiştirmelerini sağlamaktır. Açıkçası, Alevilerin içinde bulunduğu korku ve güven eksikliğinden doğan enerjiyi kendi yararına kullanan emanetçi düşüncelerin göle maya çalmasıdır. Bu fikir ve düşünce paketinin kurgulardan ibaret olduğu gerçeği Alevilerin dikkatinden kaçmamaktadır. Sadece akıl karışıklığı ve manevi bir belirsizlik içindeki Alevileri bir adaptasyon döneminden geçirmekle süreci olgunlaştırmaktır, diye düşünüyorum.
İşin özü, geçmişten yaşadığımız bu son sürece dek, Alevilerin yaşadığı bütün olumsuzluklar giderilecekse, öteden beridir Alevilerin hakları iade edilecek, mağduriyetleri, hakları, itibarları ve bunun sonucunda yaratılan olumsuz algılar değiştirilecekse, yeni açılımların tam zamanıdır. Çünkü Ortadoğu'daki, tehlikeli yüksek titreşimlere karşı sağır ve kör olmamak gerekir. Etrafımızda mezhep savaşından nemalanan bunca aktör varken, insanların yüreklerinde kin demlemenin anlamsızlığının farkında olmak ve sorunları bu bilinçle çözmenin kime ne zararı olur.
Yani, hayat bütün yaşamışlıklarımızdan önümüze bir perspektif, bir yol haritası koymuşken; hala kendi inancımız,yani bize ait olanlarla değil de, başka argüman, kendimiz ait olmayan bir dil ile konuşursak anlaşılamayız, anlaşamayız. Bu anlamda Alevi temsilcilerinin de sorumlulukları büyüktür. Temennim, yeni Alevilik türlerinin görücüye çıkmamasıdır..
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.