Ali Öztunç: Muhalefet yok sayılıyor

35, 36 ve 37. CHP Olağan Kurultaylarında Parti Meclisi Üyeliğine seçilen Ali Öztunç, Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Damaga'ya konuşan Öztunç, gazetecilik tecrübesinin siyasette çok işe yaradığını belirterek, "Vatandaşın sorunlarını ilk ağızdan dinliyorum." dedi. CHP'nin olası bir erken seçime her zaman hazır olduğunu belirten Öztunç, "Yeni kurulan Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce’nin partilerini nasıl buluyorsunuz? Sizce bir karşılığı var mı? Sizce CHPye zarar verebilirler mi?" sorularına da "CHP yüz yıllık koca bir çınardır, kökleri Kurtuluş Savaşı’na ve Kuvayi Milliye’ye dayanır. Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarıdır. Bu ülkenin kurucu partisi ve temel direğidir. Bırakın zarar vermeyi, en ufak bir sarsılma veya sendeleme bile olmaz" cevabını verdi.

Sayın vekilim kendinizi tanıtır mısınız?

1976 yılında doğdum. İlk ve orta öğretimimi Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde tamamladım. Ardından Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünü tamamladım. Öğrenciyken 1996 yılında gazeteciliğe başladım. 1999 yılında Sarı Basın kartı aldım. 6 yıl Kanal D Ankara Haber Merkezinde; gece, adliye, savunma, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı muhabirliği, sonra 2 yıl Show TV Haber Merkezinde benzer görevler, 2 yıl da Kanaltürk Televizyonunda Haber Müdürlüğü, Vatan Gazetesinde Parlamento Muhabiri, Habertürk Gazetesinde parlamento ve CHP Muhabiri olarak görev yaptım. 2011 yılında CHP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki Basın Danışmanı oldum. 14 Mayıs 2013 tarihinde 6 yıllığına Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyeliğine seçildim, görev süresinin bitimine 4 yıl kala istifa ederek, 1 Kasım 2015 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Kahramanmaraş 1. Sıra Milletvekili Adayı olarak TBMM 27. Dönem seçimlerinde Kahramanmaraş Milletvekili seçildim. Savaş muhabiri olarak bulunduğum Afganistan ve Irak’ta yaşananları anlatan "En Son Umutlar Ölür" ve Aşık Mahzuni Şerif’in hayatını anlatan "Devr-i Mahzuni" isimli 2 kitabım var. 1999 yılında, "Susurluk Seçimde" haberi ile Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından "Yılın Gazetecisi" seçildim. 35, 36 ve 37. CHP Olağan Kurultaylarında Parti Meclisi Üyeliğine seçildim. Şu anda da Kahramanmaraş Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısıyım.

Mecliste nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? Kısaca bize anlatır mısınız?

Öncelikle sürekli sokaktayım, halkla iç içeyim. Vatandaşın sorunlarını ilk ağızdan dinliyorum. Üzerine gazetecilik tecrübem de eklenince ne olduğunu, ne olması gerektiğini, bizim ne yapmamız gerektiğini net bir şekilde görebiliyorum. Tabi her konunun kendi uzmanlarıyla görüşüyor, onlarla fikir alışverişinde bulunuyor, STK’lar ve meslek örgütleriyle paylaşıyor ve çalışmalarımıza ona göre yön veriyoruz. Sorunları TBMM gündemine taşıyarak çözüm bulmaya çalışıyoruz.

Şimdiye kadar verdiğiniz önergelerden ve bu önergelerin hangisinin kabul görüp hangisinin kabul görmediğinden bahseder misiniz?

İlk imza sahibi olduğum kanun teklifi 3, imzamın bulunduğu kanun teklifi 10, toplamda 13 kanun teklifi. Verdiğim soru önergesi 160. İlk imza sahibi olduğum meclis araştırma önergesi 9, imzamın olduğu meclis araştırma önergesi 601. 83 Genel Kurul konuşmam, 73 komisyon konuşmam var. Verdiğim önergelerin hiç biri henüz komisyonlarda görüşülmedi, soru önergelerime cevap alamadım. Mevcut iktidarın muhalefete karşı demokratik olmayan bir tutumu var. Verilen önergeler, halkın menfaatine olup olmadığına bakmaksızın yok sayılıyor. Hesap vermek istemedikleri, hatta veremedikleri için soru önergelerine de cevap alamıyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı erken seçime zorluyor, zorlarken acaba partiniz genel seçime hazır mı? Demek ki Cumhurbaşkanı adayınız hazır. Eğer hazırsa bu ismi söylemeniz mümkün mü?

Biz yarın yapılacak bir erken seçime hazırız. Takdir edersiniz ki Cumhurbaşkanı adayının ismini açıklayacak kişi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Tekrar seçimlerde vekil olmayı düşünüyor musunuz? Yani vekilliği bir görev değişimi olarak mı görüyorsunuz yoksa buraya gelenin her dönem yeni bir tecrübe kazanarak daha iyi hizmet vereceğine mi inanıyorsunuz?

Milletvekilliği bir meslek değil, kamu görevidir. Tabi ki her geçen gün tecrübeniz artıyor ama bu bir bayrak yarışıdır, zamanı geldiğinde bizde görevlerimizi yeni arkadaşlara devredecek ve tecrübelerimizi onların hizmetine sunacağız.

Siyasetin içerisindesiniz kendinize keşke siyasete bulaşmasaydım dediğiniz oldu mu?

Asla… Dediğim gibi bu bir kamu görevi ve ben halkıma hizmet etmekten her zaman mutluluk ve onur duyuyorum.

Yeni kurulan Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce’nin partilerini nasıl buluyorsunuz? Sizce bir karşılığı var mı? Sizce CHPye zarar verebilirler mi?

CHP yüz yıllık koca bir çınardır, kökleri Kurtuluş Savaşı’na ve Kuvayi Milliye’ye dayanır. Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarıdır. Bu ülkenin kurucu partisi ve temel direğidir. Bırakın zarar vermeyi, en ufak bir sarsılma veya sendeleme bile olmaz.

HALK BİZDEN AŞ VE İŞ İSTİYOR

Oldukça aktif bir hayatınız var. Boş vaktiniz olmuyor diyebilir miyiz?

Kesinlikle diyebiliriz ama yine de elimden geldiğince aileme ve sevdiklerime zaman ayırmaya çalışıyorum. Çok yoğun olduğum ve zaman ayıramadığım dönemde de onlar anlayışla karşılıyor.

Halk sizden neler talep ediyor? Bu talepleri karşılamakta güçlük çekiyor musunuz?

Halk sadece bizden değil tüm siyasilerden aynı şeyi istiyor. Aş, iş, eşitlik, adalet, eğitim, sağlık hizmeti, güvenlik. CHP olarak bu talepleri elimizden geldiğince karşılamaya çalışıyoruz ama bunlar sadece CHP’nin sorumluluğu değil. Sosyal devlet olup, rantı ve yolsuzluğu ortadan kaldırırsak, adil, demokratik bir hukuk devleti olursak ne işsizlik sorunu kalır, ne ekonomik sorun kalır ne de eşitlik sorunu kalır. Güven ve huzur içinde yaşayacağımız bir ülke oluruz.

İNSANLAR KARDEŞÇE YAŞAMAK İSTİYOR

İttifaklara nasıl bakıyorsunuz? ittifaklar geldikten sonra iki ayrı karşıt görüşün bir arada olarak hizmet vermenin zorlukları yok mudur? Şunu böyle açalım koalisyon ittifaklar arasında ne farklıklar var?

Aslında ittifaklar, özellikle de Millet İttifakı tam da halkın ihtiyacı olan şey. Yıllardır kutuplaştırıcı, nefret dili kullanan AKP insanları çok yordu. Halk, farklı görüşlerde de olsa ortak değerlerler üzerinden uzlaşıp, barış içinde ve kardeşçe yaşamak istiyor. Millet ittifakı tam da bunu gerçekleştirdi. Farklı görüşlerde olsakta şu anda önceliğimiz halkın talepleri, yani aş, iş, eğitim, sağlık hizmeti, ekonomi, adalet, eşitlik olunca zorluklarla da pek karşılaşılmıyor. Geçmiş yıllarda koalisyon yapılan Türkiye ile bugün ki Türkiye’nin şartları, sorunları ve öncelikleri aynı değil.

RÖPORTAJ: DAMLA ASLANGİRAY