Ali Tarakcı: O bir Robin Hood muydu, yoksa...?

O bir Robin Hood muydu, yoksa özel bir halkla ilişkiler çalışması sonucu mu öyle pazarlandı?
Kars'ın Digor ilçesinin Bacalı köyü'nden yoksul bir ailenin, tencere tava pazarlamacası nasıl bir anda holding sahibi oldu? Yeryüzünde kaynağı belli olmadan, birkaç yılda en zenginler içerisinde yer almak mümkün mü? 
En önemli olan ise şu: Sezgin Bulcumlu, hangi tarihte ve neden adını değiştirerek Sezgin Baran Korkmaz yaptı? Ve neden Baran ve Korkmaz'ı tercih etti?
O iyi ki bir Robin Hood muydu, yoksa...?
Sezgin Baran Korkmaz...
Gerçek ismiyle Sezgin Bulcumlu...
Kimi gazetecilerin telefon rehberlerinde kayıtlı olan ismiyle Abdülrezzak Kornaz...

****
Kars'ın Digor ilçesinin Bacalı Köyü'nden...
Kars'ın büyük köylerinden biri...
Hala insanların ihtiyacı olan suyu eşekle çektikleri yoksul bir köy.
Kendi köyünün su sorununu bile çöz(e)meyen sözde Robin Hood.
Beraber büyüdüğü arkadaşlarına göre ilkokul mezunu...
Ortakokulu bile bitirdiği şüpheli.
Bulcumlu ailesi yoksul ve kalabalık bir aile...
Songül Ablası büyütmüş.
80'li yıllarda tencere tava pazarlamacılığı çok yaygındı bilirsiniz. 
Evlerde toplantı yapılarak pazarlama yapılırdı.
Baran'ın ablası yıllarca tencere tava pazarlama işi yapmış.
Ailesine ve Baran'a öyle bakmış.
Aynı işi Baran'da yapmış yıllarca.
Gençliğinde etrafından Baran için yapılan değerlendirme şöyle: Gözü kara, zehir gibi, girişimci, yaratıcı ama aynı zamanda cimri...
İlk evliliğini Digor'dan yapmış. Bir çocuğu var.
Sonra boşanmış ve Karadenizli bir kadınla evlenmiş.
Yeni eşinden de çok korkarmış!

Bir gün birileri keşfetmiş, sahte kimlikle ABD'ye gitmiş
İddialara göre, bir gün Amerika'ya sahte kimlikle gitmiş.
Ve dönüşünde Mevlam O'nun için yürü ya kulum demiş.
Çünkü çok yüklü bir para ve strateji ile dönmüş.
Bir Ermeni ailenin malına çökülmüş... Tabi bunlar iddialar...
Ancak, Kars'ın Digor ilçesinin Bacalı Köyü'nden ortakokul mezunu bile olduğu şüpheli Sezgin Bulcumlu, tencere tava satarken bir anda zengin oluvermiş.
Masal değil ha, gerçek...

****
Şimdi hikaye şu.
Cem Uzan, Motorola'yı dolandırmış diyerek övgü düzen halkımız.
Zengin olmadan önce adını ve soyadını değiştiren Sezgin Baran Korkmaz'a da övgüler düzüyor.
“Ne olmuş yani yurt dışından para getirdiyse” diyor. 
Ama aynı şeyi söyleyenler nedense Rıza Sarraf ile ilgili aynı övgüyü yapmıyorlar.
Gazetemizde de ortağım Mehmet Mert'in kendisiyle yaptığı bir söyleşide "İyi ki varsın Robin Hood" diye attığı başlık aklıma geliyor. 
Aslında bir halkla ilişkiler çalışması olan bir süreç.
Gazetecilerle, siyasilerle, bürokratlarla kurulan özel ilişkiler.
Tabi bu ilişkilerin bizim ülkemizde nasıl kurulduğu ortada duruyor.

****
Zenginliğin kaynağını, parasının kaynağını açıklayamayan Robin Hood'lar...
Hırsızlıkları, kara paraları normalleştiren halkımız.
Meşrebine göre tu kaka, meşrebine göre övülen gayri ahlaki yöntemler.
Sarraf'da İran parasını ülkemize getirdi bundan komisyon aldı, komisyon dağıttı. Neden bu tepkiniz?
Baran'da aynısını yaptı, neden bu sessizliğiniz?
Uzan'da yaptı, neden bu şiddetiniz?
Ah bu iki yüzlülük, ah bu çifte standart.

****
Uzun süredir SBK ile ilgili yazıyor ve konuşuyorum.
En son Zanka TV'de gerçek ismini fantezi olarak Abdülrezzak Kornaz diye açıklayınca, Baran'ın trolleri Twitter'da saldıraya geçti. Engelle engelle bitmediler.
En son bizzat Baran merkezli bir trol küfürlerle saldırdı. 
Sonra ne mi oldu? Hesabını kapattı ve kayboldu.
Sezgin Baran Korkmaz ve trollerine buradan hodri meydan diyorum.
Yazmaya ve konuşmaya devam edeceğim.
Sezgin Baran Korkmaz'da bir gün bu ülkede adil yargılanacak.
Hikayesinin tüm arka planlarını okuyacağız.
Eninde sonunda Amerika Birleşik Devletleri onu teslim alacak.