Asıl ölüm umutsuzluktur...

Asıl ölüm umutsuzluktur...
Her yıldız bir umuttur ve en büyük yıldız bize en yakın olandır. Tırnakları yenmiş bir hayatın, kanayan parmak ucundaydı umutlar.

"Allah bir kapıyı kaparsa bin kapıyı açar."
( Hz. Muhammed )
"Ne bir gemi, ne de hayat, tek umuda bağlanmamalıdır."
(Epiktetos)
"Hastalar için hayat oldukça, umut da vardır."
(Cicero)
"Umutla yaşayan, müzik olmadan da dans eder."
(George Herbert)
"En geveze kuş ümitdir. Kalbimizde hiç susmaz."
(Cenap Şehabettin)
Kararmış hayallere, umut ışığı olamıyorsan
Aydındık gerçeklere, Gölge yapmayacaksın.
Her yıldız bir umuttur ve en büyük yıldız bize en yakın olandır.
Tırnakları yenmiş bir hayatın, kanayan parmak ucundaydı umutlar.
Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir.
Umutla ilgili nice böyle umut veren sözlerin söylendiği şu dünyada umudu yitirmemek yaşamın en önemli faktörlerinden biri olduğunu anlamakta geçtiğini anlamakta bir diğer umuttur..
Ve yoğun bir hafta sonu katıldığım üç etkinlikte şu ölümlü dünyada insan oğlunun hep umut içinde yaşadığına ve umutsuzluğun asıl ölüm olduğuna bir kez daha şahit oluyordum..
Çünkü ölürken bile diğer dünyayı umut eden biz insan değil miyiz?
Geride bıraktığımız hafta sonu CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'ın katıldığı toplantılar ardından Ardahan bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz'ın yeni bir parti kurma çalışmaları dolayısıyla düzenlediği toplantılarda gördüğüm insanların bağlandığı umudun yaşamın asıl kaynağı olduğunu bir kez daha hissettim.Zira umut olmadan umulmayanı bulamayız, umut gidince, yaşamın zevkide gider.
CHP nin elli yıldan fazladır iktidar olamaması, oy oranı yok denecek kadar, DSP nin "İktidara talibiz" demesi ve çoğunun adını bile bilmediğimiz 81 partiden sonra 82.partiyi kurma çalışmaları içinde olan Öztürk Yılmaz'ı izlerken benimle birlikte o salonlarda bulunan insanların gözlerindeki umut ışığını gördüm. Halbuki bu üç toplantıda da umutsuzluk faktörü bir hayli yüksekti.
Bu umutsuzluğu görenlerin başında gelen ve bunca yaşanan olumsuzluklara rağmen partisini iktidara taşımıyan ve topluma "siz ne yapıyorsunuz?" diye feryat eden Kemal Kılıçdaroğlu geliyordu.
Çünkü tüm istatistiklere, gidişata bakıldığında umutsuzluğun revaçta olduğu bir süreçte bu toplantılara katılanlar içlerindeki umutla birlikte oradaydılar ve liderlerini alkışlıyorlardı.Yani umutsuzluğun başını çektiği, beklentilere rağmen rahmetli Nasrettin Hocanın dediği gibi"Ya tutarsa" umudu vardı.
Hele hele ki umutsuzluğun dipte olduğunun rahatlıkla söylenebilecek DSP'deki umut beklentisi gerçekten umudun yaşam için ne kadar önemli olduğunun göstergesiydi ki;aynı durum havuz ve merkez basının kendisiyle ilgilenmediğinden yakınan Öztürk Yılmaz'ın toplantısı umudun bir kez daha ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyordu. Umutsuzluğun ölümcül olduğunu bile bile...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.