Başkanlar çoğalınca sıkıntı da çoğaldı

Başkanlar çoğalınca sıkıntı da çoğaldı
Gazeteci gözüyle gündemi sarsacak, hatta birilerini koltuklarından edecek bir haber okuyorum ve günlük yazılarımın da yayınlandığı İstanbul'un en etkili ve güzel gazetelerinden Gazete Damga'nın yaptığı, 'Cumhurbaşkanlığı sistemi pişman etti'başlıklı haberi, 'Dün yazmıştım bu adam gitmeli diye ama nasip bu günmüş' diyerek retwetliyorum..

Gazeteci gözüyle gündemi sarsacak, hatta birilerini koltuklarından edecek bir haber okuyorum ve günlük yazılarımın da yayınlandığı İstanbul'un en etkili ve güzel gazetelerinden Gazete Damga'nın yaptığı, 'Cumhurbaşkanlığı sistemi pişman etti'başlıklı haberi, 'Dün yazmıştım bu adam gitmeli diye ama nasip bu günmüş' diyerek retwetliyorum..
Ve 'Cumhurbaşkanlığı sistemi         pişman etti!
AK Parti İstanbul eski İl Başkanı Selim Temurci, cumhurbaşkanlığı sistemini ilk başta savunduğunu fakat bu gün gelinen nokta itibariyle sistemin yanlışlığını gördüğünü söyledi. Temurci “Biz bu sistemde ısrar ederek hata ettik. Ben de bu hataya ortak oldum. Pişman mıyım pişmanım. Çünkü şu an mevcut sistemde demokrasiden söz edemiyoruz” dedi.' başlıklı haberi okuduktan sonra başkanlık sistemini kendimce bir kez daha gözden geçirip, bana göre başarısız bir İl başkanı olan ve birer memur gibi atama ile geldikleri bir çok kentin il, ilçe, belde Başkanı gibi daha önce görevden alına bu eski il başkanının dediklerine hak da vermedim değil...
Evet başta başkan Erdoğan'ın başkanlığından şikayetçi olup, 'tek adam, diktatör' suçlamaları ile siyaset yapan solcu diye bilinen başkanların da bir hayli çoğaldıkları ve sözde eleştirdikleri başkanlık sisteminden faydalanıp, küstahça hareketler içine girip, meclis üyelerine bile, 'Ben bu memleketin horozuyum' deyip, hizmet için geldikleri koltuklara oturmaktansa, iş yapmaktansa tatil, gezi, ziyaret adı altında belediye imkanları ile keyif yaptıkları da bir gerçek..
Yani bir taraftan başkanlık sisteminden yakınan ama onu da kendi lehlerine en iyi şekilde kullananların bir hayli çoğaldığı ülkede, 'başkanlık sistemi oturmadı' deyip, sıkıntı yarattığını belirtenlerin asıl sıkıntıyı yaratanlar olduğunu da görmek gerekir..
Çünkü bu ülkenin kuruluşundan bu yana eski sistemi fırsat bilip, devleti kendi ailelerinin şirketiymiş gibi kullananlar şimdi de başkanlık sisteminden yararlanıp, tek adam, diktatörlüklerini ortaya koymalarıdır asıl sorun..
Evet, bu ülkede birilerini suçlarken kendilerinin ne yaptığına bakmayanların bugünlerde bir hayli eleştirdikleri başkanlık sistemine mevcut başkan tarafından bir memur gibi başkan edilen eski AK Parti İstanbul İl Başkanı olan Temurci'de yerine gelenler de şikayetçiymiş..
Cumhurbaşkanlığı sisteminin büyük bir hata olduğunu ve bu hatadan bir önce dönülmesi gerektiğini söyleyen Temurci, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde hata yaptık. Bu sistemi savunup desteklediğim için pişmanım diyebilirim. Çünkü mevcut sistem içerisinde kuvvetler ayrılığı ilkesi yok. Biz bunu denedik ama uygulamada gördük ki ülkede kuvvetler ayrılığı değil, kuvvetler birliği gibi bir durum oldu. Her şey tek adamın elinde toplandı. Bizim buradan çıkmamız lazım. Yargıyı, yasamayı, yürütmeyi özgürleştirmemiz lazım. Daha demokratik bir Türkiye için mevcut sistemden vazgeçerek eskiye dönmemiz gerekiyor” diye konuşurken kendisinin başkanlık döneminde ki burnundan kıl aldırmayan hal, hareketlerle son mahalli seçimler öncesi hatalarının üzerini kapatıp, beceriksizliğinin bedelini ödemektense 'bunları söylediğim için beni görevden aldılar' demeye getiriyor işi.. 
Doğru ya çünkü dönemin en kolay yolu oldu 'Başkanlık sistemini eleştirip, kendi beceriksizliklerine kılıf bulmaya çalışma' yolu ondandır..
Haydi bakalım Temurci eleştirdiğin başkanlık sistemin de hala üyesi olduğun AK Parti'de istifa ette de bizde senin samimiyetini görelim?!
Göremeyiz, çünkü mağdur olmanın yolunu açmak için, direnip, kalabildiğini kadar o koltukta oturmaya ve kovulana kadar iktidar partisi üyesi olarak gezmeye devam edeceğini biliyorum..
Ya solcuyum diyenlerin de içinde olduğu diğer başkanlar? 
Onların daha 5 yılı var havası içinde horozluk yapmaya devam ediyorlar, 'kaz gelen yerden tavuk olmaya gerek yok' diyerek..
Ah birde kayyum sopası ve korkusu olmazsa var ya sen gör o zaman kızılca kıyameti ve horozluk başkanlığını..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.