Çocuklarımızın sesi kısılmasın!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 102’nci yıldönümünde koltuğunu, Fatih Hekimoğlu Ali Paşa İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Arif Yiğit Kabasakal’a devretmişti. İBB’nin Saraçhane’deki ana yerleşkesindeki Başkanlık makam odasında gerçekleştirilen sembolik devir-teslim törenine, aynı okulun farklı şubelerinde kayıtlı 8 öğrenci ile öğretmenleri katılmıştı. Öğrencilerle tek tek tanışan İmamoğlu, sözü, “yeni Başkan” Kabasakal’a bırakmıştı. Küçük Başkan Kabasakal’ın İBB Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı’na ilk talimatı, sert malzemeyle kaplı okul zemininin, renkli ve yumuşak bir zemine dönüştürülmesi olmuştu. 

Beni çok mutlu etti

İmamoğlu, 23 Nisan’da koltuğunu devrettiği, bugün 5. sınıf öğrencisi olan Kabasakal, Hekimoğlu Ali Paşa İlkokulu öğrencileri, öğretmenleri ve okul müdürü Mehmet Öcel ile bir araya geldi. İmamoğlu, kendisini tam anlamıyla kuşatan minik öğrencilerin uzattığı kağıtları imzaladı. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, daha sonra öğretmenler odasında çay sohbeti gerçekleştirdi. Beylikdüzü ve İBB Başkanlıkları döneminde yaptıkları hizmetlerde çocuklardan gelen taleplerin önemli yer tuttuğunu vurgulayan İmamoğlu, “Öyle bir sorumluluk yüklü durum ki, inşallah onlara mahcup olmayız. Çocuklara mahcup olmamak, benim yaşamımdaki en önemli gururlandıracak duygu. Geçen sene 23 Nisan’da tanıştığım bu iki genç, yolculuğa çıkan adam, geldiler ve orada başkan olarak talimatı verdiler. Burada bütün o hususların gerçekleşmiş olması, beni çok mutlu etti elbette” dedi. 

Çok şey yapılmalı

“Çocukları geleceğe şey hazırlamak için çok şey yapmamız lazım” diyen İmamoğlu, “Üç çocuk yetiştiren de bir baba olarak, hala yetiştirmeye gayret eden bir baba olarak, çocuklarımızın hiçbir şekilde seslerinin kısılmadığı, özgür zihinleriyle hem yaratıcı hem üretici bir geleceğe adım atmalarını sağlamak adına, ülkemizde de çok güzel bir nizamın, ortamın oluşması şart. Bunu hep birlikte katkı sunabiliriz çocuklarımızın o güzel geleceği elde etmeleri adına. Burada da işin temel dinamiği, kim ne derse desin, öğretmenlerimiz. Onların mesleğine gerçekten hak ettiği değeri veren bir toplum, devlet, millet olmamız gerekiyor ki, onlar da koşulsuz, ön şartsız, daha rahat, daha güzel ortamlarda çocuklarımıza daha büyük katkılar sunabilsinler. İyi ki varlar” ifadelerini kullandı.