Demokrasi emanet biri tarafından getirilemez

Demokrasi emanet biri tarafından getirilemez
Erkenin erkeni seçimlere doğru gittiğimiz şu günlerde hala başkan adayını belirleyemeyen muhalefet partilerinden Cumhuriyet Halk Partisi'ni ve seçmenlerin kafalarını karıştıran gelişmeleri izlerken ve son olarak genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun iki önemli açıklaması benim de kafamı karıştırdı.

Çünkü Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz'ın 'Kılıçdaroğlu'na danıştım' diyerek Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklamasının üzerinden kısa bir süre geçmeden aynı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bu tür açıklamaları ciddiye almıyorum' diyerek, aynı zamanda partinin Genel Başkan Yardımcısı olan Ardahan Milletvekillini kamuoyu nezlinde adeta çiziyor..
Bu durum karşısında yaşadığım şaşkınlığı üzerimden atıp, kendisine oy veren biz Ardahanlılara, STK, yerel basın hatta öğrendiğim kadarıyla kendi partisinin Ardahan İl ve İlçe Örgütlerine bile danışmadan ve en önemlisi medya kolik olmasının verdiği sarhoşlukla, ‘Ben cumhurbaşkanı adayıyım’ diyen Öztürk Yılmaz’ın ortada kaldığını görüyorum.
Ve ardından   'Neler oluyor?' sorusuna cevap ararken bu kez aynı Kılıçdaroğlu'ndan ikinci açıklama geliyor.
Ve bu kez de İstanbul'da yapılan bir toplantıda, '24 Haziran'da yapılacak olan Başkanlık ve Milletvekili seçimlerinde tam demokrasiyi getireceğiz' diyor.
Ancak aynı Kılıçdaroğlu ‘24 Haziran'da getireceğiz' dediği demokrasiyi kimlerle getireceğini de bir türlü açıklayamıyor.
Sadece kendisinin başında olacağı bir ekiple mi? Yoksa adını bir türlü telaffuz edemediğimiz Ekmeleddin İhsanoğlu gibi 'emanet' biriyle mi?
Ve yine aynı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Erken öten horozun başını keserler' misali ‘Ciddiye almıyorum’ dediği ve bence üzerini çizdiği Öztürk Yılmaz’dan mı, bir başkasından mı yahut kendisinden mi bahsettiği anlaşılamıyor. Getireceğini  belirttiği demokrasiyi kimlerden oluşan bir ekip olduğunu açıklamyamıyor ve hatta üstüne üstlük 'CHP'nin Adayı Benim' de diyemiyor.
Bence artık çıkıp, başkanlığı çok isteyen ve MHP’yi de yanına alan Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında 'ben adayım' demesi gereken Kılıçdaroğlu’nun bu kararsızlığı hem CHP'ye zarar veriyor, hem de seçmeni kızdırıyor, küstürüyor..
Çünkü Erdoğan’ın da rakip olarak beklediği gibi ben de CHP’nin en mantıklı adayının Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna inananlardanım..
Çünkü, Sayın Kılıçdaroğlu’nun 24 Haziran’da getireceğini belirttiği demokrasi 'emanet' kişilerle gelmeyeceğini en iyi bilenlerden biri şu an hasta olan ve Erdoğan’ı bugünlere taşıyan kararlar veren CHP’nin eski başkanı Deniz Baykal’dır. 
Barış süreci denen ama bir anda derin dondurcuya kaldırılan süreçte ‘Bu kez kesin demokrasi gelecek’ diye birilerine inanıp, şu an hapiste olan HDP’nin eş başkanı Selahattin Demirtaş ve 100 yıldır gerçek demokrasiyi bekleyen ama bunun için kendimizi ortaya atmayan sağ orijinli Rahmetli Menderes’ten, Demirel’den, Erbakan’dan Türkeş’ten, Özal’dan sonra tüm yetkileri bir elden toplamaya devam eden ve bu nedenle tam başkanlık isteyen Erdoğan’dan gerçek anlamda demokrasi bekleyen bizler iyi         biliriz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.