Devlet Bahçeli: Hükümeti hedef alan sokak hareketlerine kanımızla, canımızla direnmesini çok iyi biliriz!

Devlet Bahçeli: Hükümeti hedef alan sokak hareketlerine kanımızla, canımızla direnmesini çok iyi biliriz!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kazakistan'da zamlar sonrası başlayan protestolara değindi ve aynısının Türkiye'de test edilmek isteneceği görüşünü dile getirdi. "Hükümeti ve devleti hedef alan sokak hareketlerine canımızla, kanımızla direniriz" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında gündemde yer alan konulara dair açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'faiz sebep, enflasyon sonuç' şeklindeki teziyle uygulamaya sokulan yeni ekonomi modeli, sonuçları itibarıyla her alanda peş peşe zamlara sebep olurken, Bahçeli Türkiye'nin en öncelikli sorununun 'bölücü terör' olduğunu söyledi:

"Türk milleti terörizmin hain planlarına, terör örgütlerinin kanlı saldırılarına diz çökmeyecektir. Terörizmin hiçbir şekli, türü, türevi masum değildir. Türkiye'nin üstesinden gelinmesi kaçınılmaz olan öncelikli sorunu bölücü terördür. Bunun üstesinden gelinmeden hayatın diğer alanlarında istikrar yakalanması belki de imkansızdır. Terör, ülkemizin kabuk bağlamamış yarasıdır."


'TÜRKİYE TERÖRÜN BAŞINI EZDİKTEN SONRA EKONOMİK OLARAK SIÇRAYACAK'

"Türkiye'nin 2023 yılına bölücü terörü yere sererek, bu badirenin tamamiyle hayatımızdan sökülüp atılacağından en küçük kuşku duymuyorum. Türkiye, terörün belini kırıp başını ezdikten sonra ekonomik olarak sıçrayarak, milli birlik ve kardeşlik alanında gücüne güç katacaktır."


'KAZAKİSTAN'DA ŞİKAYET KONUSU ZAMLAR GERİ ALINDI, AMA OLAYLAR DURMADI'

MHP lideri, daha sonra Kazakistan'da hükümetin yaptığı zamlar sonrası başlayan protestolara değindi.

"Bize göre mağdur kitlelerin hak arayışı değildir. Kazakistan'da şikayet konusu zamlar geri alınmıştır, yeni sözler verilmiştir, ancak olayların durması ülkenin her yerinde mümkün olmamıştır" görüşünü dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:

"Sonu gelmez çatışmaların projelendirildiği anlaşılmaktadır. Toplumların siyasi ve ekonomik talepleri, dış destekçilerin vasıtasıyla silaha dönüştürülmektedir. Kazakistan'daki olayların gerçek iç yüzünü kesin ifadelerle söyleyebilmek için yeterli bilgiye elbette sahip değiliz. Zalim parmakların devrede olduğunu söylemek temelsiz bir iddia olmayacaktır. Demokrasi bu süreçte en çok istismar edilen kavramdır. Ekonomik çarpıklıklar, haddinden fazla abartılan konu başlıkları olarak sıcaklığını korumaktadır.


'FETÖ PARMAĞININ ARAŞTIRILMASI ELZEMDİR'

Bize kalırsa Kazakistan'da FETÖ parmağını araştırılması elzemdir. Sorun sadece Kazakistan'ın sorunu değildir, 'Ben Türk'üm' diyen herkesin sorunudur.  Adımız birse mücadelemiz de bir olmalıdır. Terörist ellere karşı tutumuzun da aynı olması lazımdır. Nasıl Karabağ'da Azerbaycan ile tek yürek olduysak, Kazakistan'la da beraber oluruz."


 

'KAZAKİSTAN'DA BUGÜN YAPILAN, YARIN TÜRKİYE'DE TEST EDİLMEK İSTENECEKTİR'

Bahçeli, "Kazakistan'da bugün yapılan yarın Türkiye'de test edilmek istenecektir. Söylemler benzerdir, propaganda kaynakları birbirine çok yakındır" dediği konuşmasında sözü ana muhalefet partisine getirdi:


'DÜN HEDEF BÜLENT ECEVİT'Tİ, BUGÜN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR'

"Gerçekten de Kemal Derviş'in yetiştirmeleri CHP'de köşe başlarını tutmuştur. Dün hedef Bülent Ecevit'ti, bugün Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kurgu aynıdır. Demokrasi düşmanlarının Sayın Cumhurbaşkanımızı göndermeye gücü asla yetmeyecektir. Egemenliğin büyük sahibi millettir. Hükümeti ve devleti hedef alan sokak hareketlerine canımızla, kanımızla direniriz."


KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

Bahçeli, Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi'nin yazısından yola çıkarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da şöyle seslendi:

"CHP Genel Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde devam eden teftiş sürecinde görevli müfettişlere ateş püskürüyor. İmralı canisi tarafından kurulan PKK ve KCK yapılanması arasında yer alan DİAYDER referansıyla işe alınanların destekçisi Kemal Kılıçdaroğlu'dur.

Bize 'Saray'ın sözcüsü' diyen Kılıçdaroğlu, Kandil'in tedarikçisidir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Kılıçdaroğlu'nun adı geçiyor mu, geçmiyor mu? Bu zat DİAYDER yöneticileriyle toplantı yaptı mı, yapmadı mı? Yalan söylemek vicdanı müebbete mahkum eden suçtur."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.