Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk; "Adeta aklımızla dalga geçiyorlar"

Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk; "Adeta aklımızla dalga geçiyorlar"
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Türkiye'nin gündemine ilişkin Damga'ya konuştu. Önemli değerlendirmelerde bulunan Merttürk, “Şu an ülkede olup bitenlere baktığınız zaman; mantıklı hiçbir şey göremiyorsunuz. Her şey allak bullak. Canımızı hiçe sayan, aklımızla dalga geçen bir anlayış tarafından yönetiliyoruz” dedi

Geçtiğimiz günlerde açıklanan yeni yasaklar sonrası kısmi kapanmanın başladığı ilk gün bir yurttaşın evinde iftara katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın basına yansıyan çok eleştirilen fotoğrafı ile ilgili Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk Damga’ya konuştu. Merttürk; “Yasak herkese var, Erdoğan’a yok. Bu kareden bunu görebiliyoruz, öte yandan bu fotoğraf AKP’nin kendi yarattığı yoksulluktan nemalandığı gerçeğidir” ifadelerini kullandı. Fotoğraf üzerinden Türkiye'nin genel gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Merttürk özellikle koronavirüsle mücadele konusunda hükümetin sınıfta kaldığını belirterek şu ifadeleri kullandı; “Bir yılı aşkın süredir 8 milyar insan Covid-19 tehdidiyle yaşıyor. Özellikle ülkemizde iktidar salgınla gerçekçi bir mücadele yolunu tercih etmedi. Etrafımız yasaklarla sarılmış durumda. Biliyorsunuz, pandemi gerekçe gösterilerek ev ziyaretleri, toplu iftarlar vb yasaklandı. Ancak Erdoğan, yoksul bir evde yer sofrasında bir ev ziyaretinde görüntülendi. Yani herkese yasak var, Erdoğan'a yok. Bu kareden bunu görebiliyoruz. Yine aynı fotografta dikkat çeken başka bir şey de, AKP'nin kendi yarattığı yoksulluktan bile nemalanabildiği gerçeği. Yani o yoksul sofrayı yaratan da AKP, o yoksul sofra üzerinden siyaset yapan da. Çünkü o sofra, yılın geri kalan günlerinde Saray'da ziyafet sofrasında oturmasının siyasetinin sofrası. Bir tarafta ejder meyveli menüler, altın musluklu mutfaklar, saraylar; diğer tarafta yer sofrası, yoksulluk. Yazarın da dediği gibi onlar yardım edebilecekleri yoksullar istiyorlar, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk. Meselenin özeti budur.”


Sürekli yalan söylüyorlar

CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinin gündeme getirdiği “128 Milyar Dolar nerede?” sorusunu da değerlendiren Halkevleri Başkanı Merttürk, “128 milyar uzun zamandır gündemde ve bir süre daha gündemde duracak gibi görünüyor. Merkez Bankası son zamanlarda oldukça fazla gündemde çünkü ülkenin istikrarlı bir ekonomik planı olmadığı gibi, çok kısa sürede başkanı sürekli değişti. Faiz arttırımı ile, dolar rezervlerinin satışı arasında tercih yapmakta zorlanan iktidarı her türlü zor günler bekliyor. Aslında dolar rezervlerinin eksiye düşmesi ülke açısından yeni bir şey değil. 2019 yerel seçimleri öncesi dövizdeki artışın önünü almak için satışlar hızlandı. Tabi rezerv hemen sıfırlanmadı ama 2020 Mayıs ayına geldiğimizde rezervler eksi 48 milyar dolara gerilemişti bile. Bugün de 128 Milyar Dolar diye ifade edilen 130 Milyar Dolara yakın bir eksideyiz. Rezerv satışlarının hız kesmeden devam etmesi ve bu kadar büyük bir açığın çıkması herkesin aklına bu rezervlerin çoğu yabancı sermayeye olmak üzere, AKP'nin yandaşlarına da satıldığı ihtimallerini getiriyor. Bu konuda akıldaki ihtimalleri yükselten şeylerden biri, Kılıçdaroğlu'nun "128 Milyar Dolar Nerede?" çıkışının ardından AKP'nin bu duruma geçerli bir açıklama getirmeyip, sürekli yalanlarla örtbas etme çabasıdır” ifadelerini kullandı.


Her şeyin kılıfı teröristlik!

Türkiye'de eleştiri kültürünün barınmadığını ve soru sormanın bile iktidar cephesi tarafından “terör eylemi” gibi değerlendirildiğini vurgulayan Mettürk, açıklamalarının devamında şöyle konuştu; “Pandemi bahanesi burda da herkesin karşısına çıktı. Bir an önce bu konuyu kapatmak isteyen iktidar, "128 Milyar Nerede" yazılı pankartları Covid-19 bahanesiyle toplamaya çalıştı. Yetmedi, pankartı asanlar hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaretten işlemler yapıldı. Memlekette neye itiraz edilse ucu "Şahsım"a dokunuyor. Her şeyin kılıfı ya teröristlik, ya Cumhurbaşkanı'na hakaret ki, onun da bağlandığı yer yine teröristlik. İktidar pandemiyle değil, muhalefetle mücadele ediyor ve en başından beri pandemiyi bu anlamda fırsata çevirmeye çalışıyor. Bu uygulamada da aynı zihniyet karşımıza çıkıyor. Muhalefetin yaptığı her şey pandemi gerekçesiyle yasaklanıyor/yasaklanmak isteniyor. Ancak başka bir yönden baktığımızda lebaleb kongreler, çay dağıtılan mitingler, iftar ziyaretleri... Tam da bu yüzden bu kurnazlığa izin vermemek için tüm demokratik haklarımıza sahip çıkmalıyız. Artık herkes pandemi koşullarına neyin zemin hazırladığının farkında. İnsanlığa şiddetten ve ölümden başka hiçbir vaadi kalmayan neoliberal kapilalist düzen canımıza kast ediyor. Aşı bulundu ama, aşıda patent olduğu için insanlık ölüme terk ediliyor. Canımızı hiçe sayan ve aklımızla dalga geçenlere karşı hep birlilte mücadele etmeliyiz.” DİLEK BOZKURT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.