KILIÇDAROĞLU: ACI VARKEN SİYASET OLMAZ

KILIÇDAROĞLU: ACI VARKEN SİYASET OLMAZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Suriçi Grubunun düzenlediği 'İstanbul Toplantıları'nda yaptığı konuşmada, "Depreme karşı önlem almak da hepimizin ortak görevi. Böylesine acı bir günü yaşadığımız bir ortamda böyle katı siyasi polemiklerden uzak durmamız lazım" dedi

Suriçi Grubunun düzenlediği 'İstanbul Toplantıları', bugün Topkapı Akgün Otel'de gerçekleşti. Toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da konuşmacı olarak katıldı. Program Elazığ'da meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Toplantıya Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, CHP İstanbul Milletvekilleri Mehmet Akif Hamzaçebi ve İlhan Kesici de katıldı. Suriçi Grubu Başkanı Nedim Abi'nin açılış konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu konuşma yaptı.

Önlemleri beraber alacağız

Depreme karşı önlem almanın herkesin görevi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Farklı düşünceleri bir zenginlik olarak gördüğümüz andan itibaren aynı masada oturup sohbet edebilir, tartışabilir konuşabiliriz. Deprem bizim yaşamımızın neredeyse ayrılmaz bir parçası oldu. Bu coğrafyanın kaderi biraz da böyle ama depreme karşı önlem almak da hepimizin ortak görevi. Japonya'da da deprem oluyor, bizde de oluyor. Ama orada bizden daha şiddetli deprem olduğunda insanlar hayatını kaybetmiyor, bizde insanlar hayatını kaybediyor. Demek ki almamız gereken önlemler var. Bunların önlemlerini beraber alacağız. Onu veya bunu suçlayarak, ötekileştirerek değil. Elazığ'da hayatını kaybedenlerin sayısı 30'u aştı, Allah'tan rahmet diliyoruz. Yaralıların bir kısmı taburcu edildi, bini aşkın yaralımız var onlara da acil şifalar diliyoruz. Elbette ki sizler de takdir edersiniz, böylesine acı bir günü yaşadığımız bir ortamda böyle katı siyasi polemiklerden uzak durmamız lazım. Benden pek çok şeyi belki de sorup öğrenmek isteyebilirsiniz ama izin verirseniz ben bugün yaşadığımız sorunlar var Türkiye'de bu sorunları aşmak için neler yapmalıyız, izin verirseniz ben bu toplantıda bu çerveçede düşüncelerimi ifade edeyim" ifadelerini kullandı. 

Toplumun her kesimi birlik içinde

Toplumun her kesiminin felaket anlarında birlik içinde hareket ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Elazığ ve Malatya'da yaşanan olaylar dolayısıyla hemen arkadaşlarımı aradım, sayın valimi aradım, İstanbul'un, Ankara'nın , İzmir'in, Aydın'ın, Mersin ve Adanın Büyükşehir Belediye Başkanları görevle bölgedeler. Ekrem bey o bölgeye gitti. Hem insan olarak hem malzeme olarak bölgeye yardım götürüyorlar. Yardım götürdüler. Elbette ki beni mutlu eden şu, zaman zaman kavga ederiz, tartışırız ama toplumun her kesimi böyle zamanlarda birlik içinde bölgeye yardım yapıyor. Bu çok güzel bir duygu ve bu duyguyu bütün yurttaşlarımla paylaştığım içinde son derece mutluyum. Farklı görüşlerimiz olabilir ama bir yerde bir felaket yaşanıyorsa, böyle zamanlarda tasada ve kıvançta beraber olmanın getirdiği güzellik içinde bölgeye yardımlar yapmaya çalışıyoruz. İnşallah bunların hepsi düzelir ve Türkiye inşallah bu süreci daha z hasarla atlatmış olur" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'NİN 5

TEMEL SORUNU VAR

Konuşmasında Türkiye'nin 5 temel sorunu sıralayarak çözüm önerileri sunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Eğitim bunlardan birisidir, daha iyi bir eğitim olmalı. Dış politika sorunumuzdur. Bölgemiz ateş çemberine döndü. Müslüman dünyasında kan akıyor. Biz bunları düşünmek zorundayız. Ekonomide ciddi sorunlarımız var, geçinemeyen insanlar var. Ve dediğim gibi toplumsal barış açısından ciddi sorunlarımız var. Beraber olmalıyız, birlikte olmalıyız, tasada ve kıvançta birlikte olmalıyız. Yaşadığımız bölge, kimliklerimiz, inançlarımız, yaşam tarzlarımız farklı olabilir ama vatanımız, bayrağımız bir. Aynı vatanda huzur içinde birlikte yaşayabilmeliyiz. Ve demokrasi açısından sorunlarımız var. Ve demokrasi açısından sorunlarımız var. Peki bu sorunları Nasıl aşabiliriz? Türkiye 4 aşamalı bir strateji izlemek zorundadır. Bu stratejinin birinci ayağı demokrasi, adalet ve hukukun üstünlüğüdür. Bu neyi getiriyor can ve mal güvenliğini getiriyor. Herkesin can ve mal güvenliğinden hukuk önünde emin olduğu bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. Tabii demokrasi derken, aklı kullanmama derken bir şeyi asla göz ardı edemeyiz. Nedir o? Devlet dediğimiz kurum. Devlet adalet ile yönetilir. Peki adaleti nasıl sağlıyoruz devlette? Liyakat ile. Yani işi ehline vererek sağlıyoruz. O nedenle biz ısrarla liyakat ve adalet kavramını dile getiriyoruz. Devlette genel müdür olmak için uzun bir yol kat etmek lazım. Bir birikim, bir tecrübeye sahip olmanız lazım ama bakan olmak için sadece iki şeye ihtiyaç var. savcılıktan iyi hal kağıdı ve ilkokul diploması. Devletle siyaset arasındaki kurumu bu açıdan bilmeniz lazım. İkinci önemli ayak Türkiye'nin üretmesidir. Türkiye'nin her alanda üretmesi lazım. Tarlada, fabrikada, üniversitede, sanatta üretmesi lazım. İnsan oğlu neredeyse orada üretmesi lazım"

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.