Kim demiş ülke battı diye?

Kim demiş ülke battı diye?
Bugünkü Serhat Ardahan Spor’un da için de bulunduğu doğuda ki gençlerin yeşil ovalarda yani spor adına sahalarda kalsın diye Medine Dilencisi olmasa da adeta Ardahan dilencisi olup, kentin BAL Temsilcisi Futbol Takımı Serhat Ardahan Spor için çıktığımız yolda gördüğüm manzaraları aktarmak istiyorum.

Bugünkü Serhat Ardahan Spor’un da için de bulunduğu doğuda ki gençlerin yeşil ovalarda yani spor adına sahalarda kalsın diye Medine Dilencisi olmasa da adeta Ardahan dilencisi olup, kentin BAL Temsilcisi Futbol Takımı     Serhat Ardahan Spor için çıktığımız yolda     gördüğüm manzaraları aktarmak istiyorum.
Bir hafta önce çıktığım yol boyunca sakin olan ülkenin bu hafta içinde yaşadığı dolar şoku ile bir anda neye uğradığını şaşırıp, 7 TL.’yi geçen dolarla yeni zenginler doğururken Serhat Ardahan Spor’a yönelik başlatılan yardım kampanyasına destek     vereceklerini belirtenlere doğru geçtiğim yok     kenarlarına da ‘Satılık Fabrika’, ‘Kiralık Bina’ ‘Bittik, Taşındık, Kapandı’ pankartları asılıyordu art arda.
Aniden gelen dolar tusinamisi karşısında ilk şoku atlatan Başkan Erdoğan’ın çağrı ve toparlaması ile koltuklarına yayılan bakanlar başta olmak üzere ülke idarecilerinin işin ciddiyetliğini anlayıp, harekete geçene kadar dolarına dolar katanın     yanında batanların sayısı bir hayli fazlaydı..
Dün dos bugün kuzu postu içinde ki kurt olduğu ancak anlaşılan ABD ve onun başında ki Başkan Trupm’un bir twitti ile adeta son bahar yaprağı gibi dalından kopup gideb Türk Lirasının yaz     sıcağında yalanan dondurma gibi eridiği bir sırada başta İstanbul, ardından da Ankara’da nerede geldiği belli olmayan paralarla peş peşe yükselen     birçok binanın da kelepir fiyatına el değiştirdiğine şahit olduğumuz yol boyu gördüğüm diğer ilginç durum ise yardım toplama çıktığım ama benimde dolar krizine çarpıldığı yolun dönüşünde     görüyordum.
Ve Trump’un bir tvittiyle sağlam denen ekonominin ellerinden kaydığını görüp, paniklenenlerin yanı sıra bu ülkenin battığı veya gizli devalsyon     yaşadığını ileri sürenlerin de görmesini istediğim dönüş yolunda ki manzara gerçekten de ilginç bir o kadar da düşündürücüydü.
Çünkü daha yeni zamlanmış olan motorini     depolarına dolduranların adeta savaşta kaçıyormuşçasına büyük kentleri terk etmeye başladığı otoyollar, bölünmüş yollar yetmez kara ve köy     yollarını da doldururcasına bayram tatili keyfiyle yola çıkmıştılar.
Ekonominin durumunu umursamaz bir tavırla iktidar, hükümet, borsa, trump, enişte falanı geride bırakıp, yollara düşenlerin dinlenme tesislilerini tıka basa doldurdukları, Afrika başta olmak üzere Filistin ve dünyada ki diğer aç insanlarmış gibi     doldurdukları restoranlarda ki yemekleri silip,     süpürüp canavarca tüketiyordular.
Hemen hepsinin eline ABD menşeli telegon,     altlarında Kahrolası Coninin ve onun sömürge     paydaşlarının yaptığı lüks araçlarla dolar yükselmiş, ekonomik savaş varmış demeden ailece,     yetmez komşuları da yanlarına alıp akın akın     yollara akıyordular.
ABD’nib Colasının serinlettiği damak tatları ile yine ABD’nin markası olan onca restorandın önünde sıra bekleyenlerin sayısını görünce içimde neredeyse ‘İyiki varsın Amerika yoksa bizimkiler bol soslu çarşıda 8 tl. yolda 20 tl olan Hamgurleri, bakkalda 1 tl., dinlenme tesissilerinde 5 TL.’ye     içilen soğuk Colanla nasıl bulurdular?!.’ deme     geliyordu.
Ama birden hain ilan edilirim diye bu teşekkür niyetinde dileğimden vazgeçip, bizim kadınların değil yine ABD ve batı ülkelerinin ürettiği poşet, makine ve malzemelerle yapılan sözüm ona köy bazlaması olan peynirli gözlemde ki sıraya     takılıyordu gözüm.
USA markalı askılı tişrotlar,  blucin pantolonlar, tl. nin bitmesi halinde yedekte tutulan yeşil     dolarlarla adeta yarış vardı..
Ve şu an okuduğunuz yazımı yazmak için     durduğum tesisin camisinde dışarı verilen bütçesini bitirip, yeniden para isteyen Diyanetin imamının sesi ile imana gelip, sadaka adı altında nereye     gittiği belli olmayan ceplerde ki son paracıklar     toplanıyordu.
Bu durum 1 TL yapıldığıyla övünülen wc’lerin önünde ki sırada da yaşanıyordu.
Yani işin kısacası insana ‘Kim demiş ülke battı?’ dedirten bu durumu gördüğümde gerçekten da bu ülkede ya bir şeylerin ters gittiği yada birilerinin sanki ABD’nin de arka planlı yardımıyla gündem değiştirip, bindikleri atlarla Üsküdar’ı geçmeye devam ediyordular..
Anladıysam Arap olayım..
Oldum zaten..
Çünkü yollarda gördüğü manzaraları düşüne     düşüne Ardahan’a doğru ağır adımlarla ilerleyip ve bu yazı yazmak için Tosya’ya kadar tıklım tıklım olan yolda ülkem gibi bir türlü gaz alıp ileri     gidemeyen  Tata marka arabamın içinde sıcaktan yandım ondan..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.