Muğlak

Muğlak
Düne kadar, Erdoğan’a, be hey densiz, be hey kanun tanımaz, ahlak bilmez, dedi, besmeleyle soygun yapıp şükrederek haram havuzunda ıslandılar. Türk milleti böylelerini görmedi, dedi, her gün miting yapmaktadır, 7 Haziran yaklaştıkça azgınlaşmaktadır, Erdoğan cumhurbaşkanlığından fiilen inmiştir, çünkü Erdoğan bu makama layık değildir, mizaç ve meşrebi bu makama uygun değildir, dedi, zıvanadan çıkmış dedi, alçak, şerefsiz dedi,

Düne kadar, Erdoğan’a, be hey densiz, be hey kanun tanımaz, ahlak bilmez, dedi, besmeleyle soygun yapıp şükrederek haram havuzunda ıslandılar. Türk milleti böylelerini görmedi, dedi, her gün miting yapmaktadır, 7 Haziran yaklaştıkça azgınlaşmaktadır, Erdoğan cumhurbaşkanlığından fiilen inmiştir, çünkü Erdoğan bu makama layık değildir, mizaç ve meşrebi bu makama uygun değildir, dedi, zıvanadan çıkmış dedi, alçak, şerefsiz dedi, Cumhurbaşkanı olmanı geçtik, sen nasıl bir insansın, sende Allah korkusu yok mu dedi, sen nasıl bir Müslüman’sın dedi, senin yaptıklarına ancak iblis teşebbüs edecektir, dedi.
*
Bugün...
Erdoğan’ın en büyük destekçisi olduğu gibi, 2019 yılından sonra da siyaseten birlikte yürüyeceğini söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün ve bugünkü siyasi duruşu kıyaslandığında ortada muğlak bir durum var gibi gözüküyor mu? Tartışmasız öyle...
*
Ancak, anlaşılmaz gibi gözüken bu siyasi duruşun net açıklaması aslında şuydu. Bahçeli, düne kadar iktidarı ele geçirmek için hamle üstüne hamle yapan bir siyasi lider konumundaydı, şimdi ise devletin bekasına yönelik saldırıların artması üzerine, siyaseti ve iktidar hevesini rafa kaldıran, devlet adamlığı sorumluluğunda. O yüzden de gerek devlet yönetiminin idari manada yeniden şekillenmesi, gerekse devlete karşı yapılan iç ve dış operasyonları bertaraf etme adına dün söylediklerini bugün çok rahatlıkla yutmayı göze alabiliyor.
Daha anlaşılır söylersek…
Bahçeli ve Erdoğan, bu kez siyaset yapmak yerine devlet politikalarını sağlam zemine oturtmak için devletin gözetiminde ve devlet desteğiyle bir projenin ortak tarafları gibi hareket ediyor. Muğlak gibi gözüken bu ititfakın en azından ilk etapta görünen kısmı bu…
*
İkinci muğlak vakasına gelince…
*
OHAL kapsamında çıkartılan 696 sayılı KHK’nın 121’nci maddesine muhalefet parti temsilcilerinin karşı durduğu gibi, Erdoğan’ın, bir dönem kardeşim dediği eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de muğlak diyerek tepki gösterdi.
Tartışmalı o düzenlemeye göre, 15 Temmuz’da darbe kalkışmasına fiziki müdahale gösteren sivillerin de idari, mali ve hukuki soruşturmaya tabi tutulmasının önüne geçildi, “Devamı..” şeklindeki ibare eklenerek de ahalinin önüne sözde muğlak denilen bir tartışma ortamı sürüldü.
*
Olayın aslına baklılırsa, “Devamı niteliğindeki eylemler” denilenerek özel bir ibare eklenmesinin bazı nedenleri vardı.
15 Temmuz gecesi, hazırlıksız yakalanan devlet ve iktidar kanadı, olası yeni kalkışmaların önünü topyekün kesmek için muğlak denilen “Devamı…” şeklindeki ibareyi eklemişti.
İlk mesaj, FETÖ’ye verilmiş, bir daha hainlik yaparsan karşına çıkacak sivil halk bu kez devlet destekli ve daha hazırlıklı olacaktır, denmiştir.
İkinci mesaj, siyayet kurumlarını rahatlatmaya yönelikti ki, o da artık askerden ya da diğer vesayet kurumlarından çekinmenize gerek yok, size rey veren asıl güç halktır, temsiliyetiniz şeksiz şüphesiz birincil derecede güçlüdür, anlamındadır.
Üçüncü mesajın net adresi askerdi, mesaj, sakın kışlandan kıpırdama, hatta aklından bile geçirme mesajıydı.
Dördüncü ve en önemli mesaj ise bizatihi halka verilen mesajdı, karar senin, ister darbecilere boyun eğersin, istersen direnirsin, biz, siyasi iktidar ve devlet olarak seninleyiz, darbe esnasında sokağa çağrılmadan, sala okunmasını beklemeden gereğini yapma yetkisi sende, mesajıydı.
*
Muğlak filan dendiğine bakmayın, hem Bahçeli’nin siyasi tornistanı, hem de tartışmalı gözüken son KHK düzenlemesi, belki de bu zamana kadar verilen en açık mesajlı bir düzenlemeydi, işin içinde siyasetle birlikte devletin de parmağı vardı.
O yüzden Bahçeli’nin, AK Parti’ye desteğimiz 2019 yılından sonra da devam edecek beyanatıyla, muğlak denilen KHK düzenlemesindeki “Devamı niteliğindeki” ibaresi de pişti denilecek kadar birebir ve tıpatıp ortak devlet söylemidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.