Mustafa Dolu
Mustafa Kemal’in askeri olmak
Öncelikle Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarını birincilikle bitiren kızlarımızı kutluyor ve Atatürk’ümüzün kurduğu ülkemizde başarılarının devamı9nı temenni ediyorum.
Kara Harp Okulu’nu bitiren teğmenimiz arkadaşlarına geleneksel olarak her okul mezunlarının ettiği askerlik yeminin ettirmiş. Sonrasında yine yıllarca devam eden ritüel olarak öğrencilerin kendi aralarında ettiği bu metni okutturuyor.
“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!” dedirttikten sonra, coşku, sevinç ve heyecanla “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atıyorlar.
İlk günlerde herkes bu teğmenleri alkışlıyor. Sonrasında, devlet yöneticilerimizden biri “Bu yemin hadisesi her bakımdan netliğe kavuşmalıdır” bir başkası, “Bu kılıçlar kim için kime çekildi” diyor. AKP Sözcüsü Çelik, “Bu vatanın evlatları teğmenlerimize hakaret kabul edilemez. Mustafa Kemal’in askeriyiz denilmekten neden korkuyoruz” diyor. Sonrasında bilindiği gibi vay öyle mi, böyle mi, inceleme yapılsın, soruşturma açılsın haddini bilmeyenlere yol verilsin gibi söylemler üredi ve devam ediyor. İşin garip tarafı bu zamana kadar bu tür yeminlerin yapıldığı halde kimse bir şey söylemediği halde bu günlerde neden bu durumun ön plana çıkartıldığı da ayrı bir konu. Askeri okullarda YA kılıçlar çatılır ya da havaya kaldırılır. O zaman tüm okullarda yapılan törenlerde şapkalar neden havaya atılıyor diye de sormamız gerekir mi?
Onlarla gurur duymalıyız
Şimdi başımızı iki elimizin arasına alarak iyice bir düşünelim teğmenlerin söyledi metin yukarıda. Bu metin için laf edenler neresini beğenmediler Vatana, laik cumhuriyete uzanan ellerin karşısında olacağız demenin kime ne zararı var. Anlamak mümkün değil.
Yoksa bu yemini eden teğmenlerin tümünün 2000 ve 201 yıllarında doğmuş olmalarına rağmen Atatürk’e bağlılıklarını haykırmaları mı birilerinin hoşuna gitmedi.
Unutulmamalı ki FETÖ’cülerin 15 Temmuz darbe girişimcilerini püskürtenlerinde Cumhuriyeti koruyan ve Mustafa Kemal’in askeri olduğunu kabul eden güvenlik güçlerimizin olduğu da bilinmelidir.
Ülkemizdeki resmi kurumların başında bulunan Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) kaldırıldığında ve okullarımızda Andımız kaldırıldığında tepki veren Devlet Bey, “Bu andımız her yerde söylenecek. Söylenmelidir” derken, şimdi, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyenler neyi kasdedtiler, ne anlamda söylediler” dedikten sonra olay gelişti ve devam ediyor.
Andı okutan okul birincisi Teğmen kızımız Komutanına, “Herkes bizi tarikatçı ya da onların çocukları olarak biliyor. Oysa biz ülkemiz ve milletimizi, demokratik ve laik Cumhuriyetimizi korumak ve kollamak için yetiştirildik. Söylemimizde bir art niyet veya başka bir şey yok. Kılıçlarımızın ne için çekildiği bellidir. Bu zaten geleneksel bir durumdur. Pişman değiliz” demiş. Bize düşen onlarla gurur duymak ve yeni görevlerinde başarılar dilemek olmalı.
Üç kıtaya hükmeden Osmanlı ve kurulun Türkiye Cumhuriyeti
Akdeniz'i iç deniz haline getiren ve daha ABD’nin keşfedilmediği günlerdeki Osmanlı İmparatorluğu daha sonraları girdiği savaşlar sonrasında başarısız olunca Mondros ve Sevr antlaşmaları’ndan sonra, Dolmabahçe sarayına sıkışan ve Orta Anadolu da birkaç vilayetimizden ibaret haline gelmesi sonrasında, Samsun’a gitmek için görevlendirilen Atatürk’ün bile İngilizlerin izni ile hareket ettiği biliniyor.
Samsun’a bir Osmanlı subayı olarak giden ve Osmanlının son durumuna göre arkadaşları ile yeni bir vatan kurmayı düşünen Mustafa Kemal, Amasya, Erzurum ve Sivas Kongrelerinden sonra TBMM’yi kuruyor. 1. İnönü ve Sakarya meydan savaşlarının kazanılması ile başlayan Kurtuluş ve Kuruluş hareketi, Başkomutan Mustafa Kemal’in Afyonda 26 Ağustos'ta başlayıp 9 Eylül İzmir’de biten zaferde hepimizin dedesi Mustafa Kemal'in askeri değil miydi?
Benim dedim Ali Çavuş Balkan Savaşına katılmış ve Cumhuriyetimizin ilan edilmesine kadar Mustafa Kemal'in askeri olarak hemen her cephede çarpışmış. Bizler bu kutlu zaferlerle biten ve Türkiye Cumhuriyetini Mustafa Kemal'in askerleri olarak kuran dedelerimizle gurur duyuyor ve onlara şükranlarımızı sunuyoruz.
Karşı olanlar var mıydı?
Mustafa Kemal’i sevmeyen ve onun askeri olmayanlar, onun başarılarını benimseyenlerin olduğunu biliyoruz. “Keşke Yunan kazansaydı” diyenler ve onun gibi düşünenler, Kurtuluş Savaşına Mustafa Kemal'in askeri olmamak için savaştan kaçanlar onun askeri olmaktan hoşlanmaya bilirler. Mustafa Kemal Atatürk’ü beğenmeyenler, onun hayatına bir baksınlar, dinimize ne tür hizmetler yapmış, o büyük taarruzu nasıl yapmış, o gece yaptığı dualar nelermiş okusunlar. Ayrıca Sevr Antlaşması ile Osmanlı olarak kalan yerlerden başka yerlerde doğanlar bir düşünsünler bakalım, doğum yerleri Ermenistan, Fransa, İngiltere, İtalya, Yunanistan, Bulgaristan topraklarında mı, Türkiye Cumhuriyetin de mi kalacaktı değerlendirsinler.
Kurtuluş savaşı ile Ülkemizin Misakı Milli sınırları çizilen ve Lozan Antlaşması ile tapusu tescil edin ülkemizde Ezanı Muhammediye gür seslerle okunuyorsa Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları ve savaşlardan kaçmayıp vatan kurmak için can veren kan akıtan dedelerimiz sayesinde olduğu bilinmelidir.
Biz kahraman ordumuza ve onlara yeni katılan teğmen lerimize, güvenlik güçlerimize güveniyor ve onların sayesinde rahat uyuduğumuzu biliyor ve okullarının birincisi olan kızlarımızla gurur duyuyor, yönleri yolları açık başarıları daim olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.