Sedat Peker 6. videosunu yayınladı İZLE | Zaferin büyüklüğü mücadelenin zorluğuyla ölçülür

Sedat Peker 6. videosunu yayınladı İZLE | Zaferin büyüklüğü mücadelenin zorluğuyla ölçülür
Sedat Peker bir süredir Youtube kanalından yayınladığı videolara yenisini ekledi. Bu sabah "Zaferin büyüklüğü mücadelenin zorluğuyla ölçülür" başlığı ile yine zehir zemberek açıklamalarda bulundu.

Sedat Peker 6. videosunda; "Kıymetli kardeşlerim, şükürler olsun ki altıncı videoda yine beraberiz. Ülkemiz zor bir dönemden geçmekte. Eski bilgelerin söylediği üzere “İnsanın en büyük dostu zorluklardır. Çünkü insanı karşılaştığı zorluklar kuvvetlendirir ve ayakta tutar.” Bu zor süreçlerden inşallah hep beraber güçlenerek çıkacağız. Yine eski bilgelerin söylediği üzere “İtibar arenaya çıkıp toza çamura bulananlarındır.” sözünün doğruluğunu hep beraber tüm dünyaya kanıtlayacağız. Bu yayınladığım videoyu çektikten sonra süslü sülü devletin televizyonuna çıkıp şahsımla ilgili bazı iğrenç şeyler söylemiş. Pazar günü cevap hakkımı kullanıp ona gerektiği şekilde cevabımı vereceğim. Benden lütfen emin olun kardeşlerim. Kendimi size karşı, manen beni destekleyen sizleri de başkalarına karşı asla mahcup etmem. Tekrar söylüyorum, lütfen benden emin olun." dedi.

Bazı kişilerin mesajlar yazarak, kendisine 'akıl' verdiğini belirten Sedat Peker, "Bu benim hikâyem. 1,5 senedir sıkıntıları ben yaşadım, o yüzden dolayı bana akıl vermeyin. O yüzden parça parça koparacağım, canları yakacağım" dedi.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker 'Zaferin Büyüklüğü Mücadelenin Zorluğuyla Ölçülür' başlığıyla 6. videoyu yayınlayarak, yeni açıklamalar yaptı. Peker'in masasında ise bu kez Yılmaz Özdil'in 'Son Cüret' isimli kitabı vardı.

'BİZE TUZAK KURDULAR'

Peker, kendisi hakkındaki gelişmeleri fitilini ise iki gelişmenin tetiklediğini öne sürerek, şunları söyledi:

"Fitilin ilk ateşlenmesi Michael Rubin adında Amerikalı bir yazarın, yazdığı yazıyla oldu. 'Sedat Peker etki alanını bu şekilde geliştirmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrasında, Tayyip Erdoğan'a ihanet etmez' dedi. 'PanTürkizm görüşüne sahip bu kişi bu şekilde güçlenmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrası oraya simge birinin seçilmesini sağlar. Arka perdeden de ülkeyi o yönetir' dedi. Buna inanan ruh hastaları oldu, işin kötü yanı bizim arkadaşlarımız da gururlandılar, 'Artık seni dünyada insanlar daha iyi anlayacak, konumunu anlayacaklar' dediler. Dedim ki, bu tuzak, bize tuzak kurdular. Tayyip Erdoğan sonrasına kimin planları varsa bizi mahvedecekler dedim. Bu yazıyı çeşitli yerlerde yayınladı, sonra birden yayınlanması kesildi, durduruldu. Herkesin okuması engellendi.

ELAZIĞ'DA MİTİNG KONUSU İKİNCİ KIRILMA NOKTASI OLDU

İkinci kırılma noktası; Elazığ'da şehit aileleri beni davet etti, miting yapacağız. Kasımpaşa'da binlerce kişinin katıldığı iftardayız, Mehmet Ağar bey beni aradı, hangi Mehmet, derin Memet... Bugün farkındaysanız yoklama (bazı isimleri anması) yapmadım, çünkü derin Memet ve arkadaşlarının ameliyat olduğunu öğrendim. O yüzden ameliyat olduğu için iyileşene kadar makara yapmayacağım. Müsaade ederseniz bir yoklama yapmak istiyorum. Süslü Sülüman ve saz arkadaşları orda mısınız? Bir de konuk bir oyuncu alacağız, Demirören var, Yıldırım Demirören. Ancak ona da bir isim vereceğim çünkü o isme layık değil. Öyle bir isim böyle bir adam... Adana'da pamuğa pambık derler, bundan sonra buna pambık Ören diye sesleneceğim, anlayın ki bu... Pelikancılar hep kaytarıyorsunuz, farkındayım, sizin peşinizi bırakmam, bakın neler yaptınız... Ancak bu aralar süslü Sülüman ve arkadaşlarına taktığım için onlardan devam edeceğim. 

Kasımpaşa Taksim'de çok bir iftar daveti var. Mehmet Ağar beni aradı, dedi ki derin Memet, 'Elazığ mitingini iptal eder misin?' Dedim ki ben oraya şehit aileleri çağırdı, nasıl iptal edeyim... Dedi ki aynı gün CHP'nin de mitingi var orda, devletten bilgi geldi, karışıklık çıkacak. Dedim ki şehit aileleri devlet başkanından bile önce gelir, gitmem lazım, seni sonra arayayım... Sonra bir daha aradı kendisi, ben oraya gitmezsem rezil olurum dedim. Orada en az 30 bin kişilik miting yaparım dedim. Ağar ama 'provoke çıkacak, çatışma falan...' Konu netleşmeden telefonu kapattık. Sonra bir baktım Elazığ gazetelerinde, 'Sedat Peker mitingi iptal etti' haberleri çıktı. Bunun üzerine, arkadaşlara hazırlanan, Elazığ'a mitinge gidiyoruz dedim. Sonra şu anda hükümetin içinde bakanlık yapan bir beyefendi, o zaman özel kalem müdürü, kendisi benim bir yakınımla görüşüyor, 'Oraya gitmesin, karışıklık çıkacak' dedi. Yine olmaz dedim. Sonra valilikten karar çıkardılar, 'güvenlik' gerekçesiyle miting iptal oldu. İkinci kırılma noktası bu oldu. Herhalde boyun eğmediğim için bizi kullanışsız gördüler. Dedim Memet, yanlış varsa söyle.

PİS İŞLERİ KİM BİLECEK?

Çakma gazetecileri unuttuğumu sanmasınlar. Bunlar diyorlar ki 'Suç örgütünün liderine inanılır mı?' Cami hocasının dediğine mi inanacaksın, bu işler pis iş, pis işleri kim bilir pislikler (Süleyman Soylu'nun kendisine pislik demesine atfen) bilir... Dünyadaki en büyük skandallar cami hocalarının ya da bir kilise papazının anlattıklarından mı ortaya çıktı? Benim söylediklerimi etkisiz hale getirmek için üretebildikleri en büyük hikaye bu... 

SUÇ ÖRGÜTÜ OLMADAN BÜYÜK SKANDALLAR ORTAYA ÇIKAR MI, CAMİ HOCASI MI ANLATACAK?

Bana suç örgütü diyen herkes utanacak, o suç örgütünü de anlatacağım ama ben 40 yaşından küçüklere anlatacağım, büyükler gelirse onlar misafir. Suç örgütü olmadan dünyada büyük skandallar ortaya çıkar mı ya da devletin içinden bir adam olmadan, cami hocası mı anlatacak skandal olacak bu işleri...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.