Skandalın sebebi denetimsizlik

Skandalın sebebi denetimsizlik
Küçükçekmece'deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelen 115 hamile çocuk vakasına ilişkin gazetemize konuşan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç, hastane yönetimini hedef aldı. “Ortada ciddi bir takipsizlik var” diyen Mengüç, başhekimliğin sağlıklı bir denetleme yapmadığını söyledi

Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2017 yılında 5 ayda yaşları 18’in altında 39’u Suriyeli 115 çocuğun hamile olduğunun saptanmasına ve durumun polise bildirilmemesi iddialarına ilişkin toplumun birçok kesiminden tepkiler gelmeye devam ediyor. Konuya ilişkin gazetemize konuşan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç de, sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, durumun aydınlatılması adına her türlü mücadeleyi vereceklerinin altını çizdi.

Araştırmalar yaptık
Yaşanan skandala ilişkin kendilerine daha önceden herhangi bir bilgi gelmediğini ve benzer bir duyum da almadıklarını anlatan Mengüç, olayı herkes gibi gazeteler aracılığıyla öğrendiklerini anlattı. Mengüç, “Olay gazetelere yansıdı. Bizim de ilk olarak bu şekilde bilgimiz oldu. Biz de araştırmalar yaptık ve elbette bunların sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacağız. Ancak en başta şunu izah etmek isterim ki. Bu çok açık bir şekilde; utanç duymamız gereken bir tablo. Takip edilmesi gereken, üzerine gidilmesi gereken bir meseleyle karşı karşıyayız” dedi.

samet mengüç

Bakanlık denetleme yapmamış
Sağlık Bakanlığı'nın da yaşanan skandala dair sorumlu olduğunu vurgulayan Mengüç, olayın ise toplum nezdinde bu kadar çok dillendirilmesinin çeşitli travmalar yaratabileceğini belirterek uyarılarda bulundu. Mengüç, “Konuyla ilgili en net ifade edebileceğim şey ise ortada ciddi bir takipsizlik olduğudur. Süreç denetlenmemiş, takibi yapılmamıştır. Sağlık Bakanlığı bu konuda denetlemesini yine yapmamış. Tabii bu durumun şu anda kamuoyunda gündeme gelmesi ve tartışılması ne derece doğru bu da tartışılır. Zira bu toplum nezdinde infial yaratacak bir olaydır. O yüzden bu meseleye dair daha dikkatli davranmak zorundayız” diye konuştu.

Doktorun kabahati yok
Olayla ilgili tedaviyi gerçekleştiren doktora yönelik eleştiri yapılmasının doğru olmadığını da anlatan Mengüç, doktorun duruma ilişkin hastane yönetimine bilgi verdiğini fakat hastane yönetiminin konuya duyarsız kalarak hiçbir denetleme yapmadığını iddia etti. Mengüç, “Burada çocukları tedavi eden doktor durumu hastanenin idaresine bildirmiş. Hastane yönetimi olayın vahameti konusunda haberdar etmiş. Fakat hastane yönetimi bu durumu ötelemeyi tercih etmiş. Yani ortadaki sorun doktordan ziyade hastanenin başhekimliğiyle alakalı bir sorundur. Biz bu konuya buradan yaklaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Ceza yok istismar var
KESK üyesi bir grup da , öğle saatlerinde Çemberlitaş'ta bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanarak yaşanan gelişmeleri protesto etti. Grup adına basın açıklamasını okuyan SES Bakırköy şube yöneticisi Yurdanur Akdemir, Türkiye'de son zamanlarda çocuk istismarı olaylarının giderek arttığına dikkat çekerek, "Her güne yeni bir çocuk istismarı haberi ile sarsılarak uyandığımız tablonun korkunçluğu giderek daha vahim bir hal almakta. Türkiye' de yaşanan çocuk istismarı gerçeğinin ne kadar korkunç boyutlarda olduğu ortaya çıkıyor. Dünya ortalamasında üst sıralarda yer aldığımız çocuk istismarı vakalarına her gün bir yenisi ekleniyorken, hükümetin yaptığı yeni yasal düzenlemeler ve yargıda uygulanan cezasızlık çocuk istismarının önünü açmaya devam etmektedir" dedi.



Çocuk korkar sen korkma
Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'nde yaşanan skandala bir tepki de CHP Küçükçekmece İlçe Örgütü ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nden geldi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker'in de katıldığı eylemde tepkisini dile getiren partililer; “Çocuk korkar, sen korkma. Çocuk susar, sen susma” sloganları attı. Burada konuşan CHP Küçükçekmece Kadın Kolları Başkanı Şenay İnce, hükümetin çocuklara yönelik politikalarını eleştirdi. İnce, “Binlerce kız çocuğu eğitim sisteminin dışına itilmiştir. Kadını sosyal ve ekonomik  hayattan kopararak sadece  çocuk doğurmakla yükümlü görmektedir. Evlilik yaşınının gerici ideooloji ile küçültülerek Müftülük yasası çıkardığınız için 9 yaşında anne 12 yaşında baba olunabilir dediğiniz için, çocuk istismarının önünü açtığınız için; Aladağ'da, Ensar'da, Dikili'de çocuk istismarı davalarına gizlilik kararı getirdiğiniz için çocuklarımızın düşleri için çocuk istismarcılarının peşine düşmele devam edeceğiz” diye konuştu.

Peşini bırakmayacağız
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de hastane önündeki eylemde bir konuşma yaparak yaşanan skandala ilişkin tepkisini dile getirdi. “Bu işin peşini bırakmayacağız” diyen Şeker, “Devlet görevlileri görevini yapmadığı gibi soruşturma izni vermeyen valide bu suça ortak olmuştur. 18 yaş altındaki doğumlar savcılığa bildirilmeli. Ama bu yapılmadığı gibi 15 yaşın altındaki çocuklar dahi bildirilmemiş. 9 yaşına giren kız çocuğu için evlendirilebilir demek utanç tablosudur. Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir utancıdır. Bize siyasi irade tarafından laik yaşam değil dini esaslara göre yaşamdır. 2009 yılında Ana  Çocuk Sağlığı birimi Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği'nden görüş istiyor. 7. ayda deniyor ki ne yapmalıyız ve 18 yaş altını bildirin deniliyor. Bu sefer 4 ay siyasi iradenin baskısıyla  15 yaş altındakileri bildirin 15 ile 18 yaş aralarındakini bildirmenize gerek yok deniliyor. Bu bir utanç tablosudur” dedi.

Sorumlular karşılığını görecek
Konuyla ilgili İstanbul Valisi Vasip Şahin de bir açıklama yaptı. “Bizim verdiğimiz karar idari karar” diyen Şahin, “Yasa gereği bu kararımız hem taraflar hem de savcılarımız tarafından bölge idare mahkemelerine itirazen götürülür. Orada incelenir. Bizim verdiğimiz karar Bölge İdare Mahkemesi tarafından inceleniyor. Oradan çıkan sonuca göre bir daha bir hukuki bir nitelik kazanacaktır. Ya bizim kararımız onanacak ya da bizim kararımız kaldırılarak yargılamanın önü açılacaktır. Dün savcılık da açıkladı. Konunun resen memur yargılama hukukuna tabi olmadığını düşünerek Ekim ayında soruşturma açmış durumda. Devletimiz idarisiyle yargısıyla bir bütündür. Devletimizin en yetkili organı yargı harekete geçmiş durumda. Kamuoyunda söyle bir algı oluşmasın; Bunların takibi yapılmıyor, peşi bırakılıyor. İnsanlar görevlerini yapmıyor. Hayır. Dosyalara baktığınızda arkadaşlar gayretle görev yapmaya çalışmışlar. Bir takım eksik, yanlış varsa kendi süreci içinde yapılır. Kim ne kadar sorumluysa karşılığını görür” dedi.

ANIL BODUÇ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.