Solingen unutulmadı

Solingen unutulmadı
Almanya'da 29 MAyıs 1933'te yaşanan Solingen Faciası'nda hayatını kaybedenler unultmadı. Facianın 25.yılında Düsseldorf kentinde Almanya Şansölyesi Angela Merkel,Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Maas'ın katılımlarıyla bir anma töreni yapıldı.Törende konuşan Çavuşoğlu,"Bize düşen görev,bu faciadan gerekli dersi çıkarmak,ırkçılık belasına karşı tek vücut olarak durabilmektir"dedi.

Tarihler 29 Mayıs 1993'ü gösterdiğinde Almanya Solingen kasabasında bulunan işçi Genç ailesi korkunç bir olay yaşadı. Almanya'da aşırı sağcılar Genç ailesinin iki katlı evini kundakladılar ve 5 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Olay günlerce konuşuldu ve "Solingen faciası" olarak akıllara kazındı. Faciada hayatını kaybeden Gürsün İnce, Hatice, Hülya, Saime Genç ile Gülistan Öztürk; her yıl 29 Mayıs'ta Düsseldorf kentinde düzenlenen törenle anılıyor.  Facianın 25. yılında Düsseldorf kentinde Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Maas katılımıyla bir anma töreni yapıldı. 


Ders çıkarılmalı
Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, Genç ailesinin yaşadığı trajediye ve Almanya'da ırkçı saldırılara maruz kalan diğer Türk vatandaşlarının sorunlarına dikkati çekerek, "Almanya'yı kendilerine ikinci vatan bilmiş bu insanların tek beklentisi bu toplumun birer eşit ferdi, eşit birer parçası olmaktır" şeklinde konuştu. Entegrasyon konusunda Türkiye ve Almanya olarak birlikte çalışılması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Bize düşen görev, bu faciadan gerekli dersi çıkarmak, ırkçılık belasına karşı tek vücut olarak durabilmektir. Bu gibi saldırıların bir daha tekrarlanmaması için yabancı düşmanlığına karşı etkili tedbirler almaktır." değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu, bu kapsamda toplumun tüm unsurlarının kendi renk ve farklılıklarıyla bir arada barış ve huzur içinde yaşamasını sürekli kılmak gerektiğini vurguladı. 


Topluma örnek teşkil etti
Yaşanan hadisenin acısının 25 yıldır hala Genç ailesi fertleri, Almanya'daki 3,5 milyon Türk toplumu ve Almanlar için devam ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, "O gün sergilediği soğukkanlı ve metanetli duruşla başta Mevlüde anne olmak üzere Genç ailesi tüm Alman toplumuna ve bize bir örnek teşkil etmiştir" dedi. Çavuşoğlu, Almanya'da en fazla göçmen kökenlinin yaşadığı eyalet olan Kuzey Ren Vestfalya'nın Başbakanı Laschet'in bu sorumluluğunun bilinci içinde anma törenini düzenleyerek kendisini davet etmesini çok önemli ve anlamlı bulduğunu belirterek, kendisine teşekkürlerini iletti. Şansölye Merkel'e de teşekkür eden ve onun ırkçılıkla kurumsal mücadelesini çok doğru bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Türkiye olarak da kendisine her türlü desteği vermeye hazırız" diye ekledi. Laschet ve Genç ailesinin birbirlerini adeta kardeş olarak gördüğünü söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Bugün bu törene katılmamdaki tek gaye, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığı dahil her türlü olumsuz akımı veya çarpık zihniyetleri sizlerle birlikte bir kez daha lanetlemek ve bunlarla mücadele için ortak bir mesaj vermektir. Bu mücadelemize aralıksız devam etmek zorundayız. Zira Solingen saldırısı Almanya ve Avrupa ve ötesindeki ırkçı ilk saldırı değildir, son saldırı da olmamıştır."Yakından takip ediyoruzBakan Çavuşoğlu, 8'i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne dair dava sürecini de yakından takip ettiklerini belirterek, "Bu dava sonucunda Şansölye Merkel'in verdiği söz doğrultusunda saldırıların tüm bağlantı ve arka planının ortaya çıkacağı ve toplum vicdanını tatmin edecek bir karar alınacağını ümit ediyoruz. Bu konuda hepimizin ortak beklentisi var" dedi.


Herkesin ideali
Farklı din ve kültürlerin, çağdaş demokratik kurallar ve değerler çerçevesinde barış içinde yaşamasının herkesin ideali olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Bu süreç iki yönlüdür. Hem yabancıların içinde bulundukları ülkenin kültür ve değerlerine uyum için çaba sarf etmesi hem de toplumun yeni ve farklı olana açık ve kabullenici bir tutum sergilemesi elzemdir" diye konuştu. Siyaset ve medyaya bu hususta büyük rol düştüğüne dikkati çeken Çavuşoğlu, ötekileştirici ve ayrıştırıcı söylemlerin terk edilmesi ve etkili iç denetimin uygulanması gerektiğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, Kuzey Ren Vestfalya eyaletini de örnek göstererek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti, farklılıkları bir tehdit değil, artı bir değer olarak gören yapıcı yaklaşıma iyi bir örnektir. Diğer ülkelerin ve toplumların da bunu iyi bir örnek olarak alması bizce önemlidir. Eyaletteki bir milyondan fazla Türkiye kökenlinin eğitimde ve iş piyasasında fırsat eşitliğinden tam olarak yararlanması konusunda biz de Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bizlerin ortak çıkarı özellikle yeni nesillerin herhangi bir tereddüt yaşamadan her iki kültürde kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamaktır."  


AA/Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.