Soylu'dan Kaftancıoğlu hakkında şok sözler: Şehide de küfür etti, askere de polise de!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu partisinin Beşiktaş ve Sarıyer'deki ilçe başkanlıklarına giderek 24 Haziran seçimlerindek izafer için teşekkür ziyaretinde bulundu.

AA’nın aktardığına göre Sarıyer’de konuşan Soylu, “Kimlerin bir araya geldiğini görüyorsunuz, Demirtaş’ın oyu 8,5, HDP’nin oyu 11,5, 3 puanı CHP’nin bir kısım seçmeni getirdi, HDP’nin yani PKK’nın siyasi partisinin barajı aşıp Meclis’e girebilmesi için kirli bir oyuna girdi. Bizim bunu unutmamızı istiyorlar. Milletin de bunu unutmasını istiyorlar ve bizim hafızamızla dalga geçiyorlar” dedi.

‘Gereğini yapmamamız düşünülemez’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na istifa çağrısıyla parti binası önüne gidenleri hatırlatan Soylu şöyle devam etti: “Peki, ‘Bir oy HDP’ye, bir oy CHP’ye’ dendiği zaman kimse CHP’nin önüne gitti mi? Gitmedi, bu sorumluluk hepsinindir. Sadece Kılıçdaroğlu’na fatura keserek CHP bundan kurtulamaz. Burada HDP, açık açık desteklenmiş, Doğu ve Güneydoğu’da kaybeden HDP, İstanbul, Ankara, İzmir gibi CHP oylarıyla barajı aşmıştır. Ağrı’da karşı karşıya kaldığımız olay, bizim seçim öncesi söylediğimiz, ‘Sakın bu PKK’yı şımartmayın’ dediğimizin bir benzeridir. Dağın tepesinde 10 evladı olan bir adamı çarmıha geren ve orada infaz eden bir anlayış, elbette ki demokratik meşruiyetten güya kendine ait kudret ve güç bulan bir anlayışın ta kendisidir. Buna karşı sessiz kalmamız, buna karşı gereğini yapmamamız düşünülemez.”

Soylu terör üzerinden Türkiye’yi dizayn etmeye çalışanlara destek verenlere milletin hesap ödeteceğini vurguladı: “Şehit cenazelerinde ne işleri var? İstanbul il başkanlığına getirdikleri hanımefendi, şehide de küfretti, polise de, askere de. Gitmek istiyorlarsa, onun bayraktarlığında tüm şehit cenazelerine gidebilirler. PKK’nın barajı aşmasının temel nedeni, CHP’nin ortaya koyduğu sorumsuzluktur. Bundan kaçmaları mümkün değildir, bundan kaçamazlar. Ya bu sorumsuzluğu ortaya koyanları tasfiye edecekler, temizleyecekler bu işi veyahut da bu sorumlulukla beraber yürüyecekler ve bunun maliyetini taşıyacaklar.”