Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı: 7 dakikalık bir konuşma!

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı: 7 dakikalık  bir konuşma!
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) “kimyasal silah” kullandığı yönünde attığı iftira gerekçesiyle hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan dava açılan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, ilk kez hakim karşısına çıktı. Fincancı, savunmasında “Yaptığım konuşma 7 dakikalık bir konuşmadır. Ulaştığım ve kısaca edindiğim ön tanıdan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önü polis tarafından tamamen kapatıldı ve geçişlere kısıtlı şekilde izin verildi. TTB adına adliyenin biraz uzağında açıklama yapıldı. Açıklamaya ve duruşmaya CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Ali Şeker, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Filiz Kerestecioğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu, TİP Milletvekili Ahmet Şık, İstanbul, İzmir, Van, Diyarbakır baro başkanları ve TTB yöneticileri katıldı.


Tartışma çıktı

Fincancı, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya getirildi ve duruşmada hazır bulundu. Avukatlar duruşmanın büyük salonda yapılmasını talep etti, mahkeme heyeti talebi reddetti. Mahkeme heyeti ayrıca savunma yapacak avukat sayısını üç avukatla sınırlandırdı. Mahkeme başkanının, Fincancı'ya ‘sen' diye hitap etmesi üzerine tartışma çıktı. Şebnem Korur Fincancı, “İfade tarzınızdan, hakkımda hüküm verdiğinizi düşünüyorum. Hem yaş hem kıdem olarak, hukuk fakültelerinde hocanız olarak yer almış biriyken bana sen diye hitap edemezsiniz. Adil yargılama ihlali olduğunu söylemeden iddianameye geçmek istemem. Defaten başvurulara rağmen ne yazık ki İstanbul'a getirilme şartlarım ihlale yol açacak haldedir. 64 yaşındayım, pek çok sağlık sorunum var. O sevk araçlarının hepsine tanıklık ettim. En rahat araçla getirdiklerini söylediler. Amortisörü yok aracın ve benim fıtığım var. Şu anda ağrım var örneğin. Tek silahım kalem ve beynim. Herkes tanıktır buna. Kelepçeyle ve hareket sınırı olan kelepçeyle 5 buçuk saat, tüm yol boyunca yolculuk ettirdiler. İnsan onurunun yok edildiği, sınırsız iktidarla, katıksız bir güç düzenine boyun eğmeden Socrates'in deyimiyle ‘devletin başına musallat olan at sineği' olmaya çalışıyorum. Bu yaşıma kadar elimden geldiğince bir yurttaş, bir hekim, bir bilim insanı ve insan hakları savunucusu olarak ödevlerimi eksiksiz yerine getirdiğime kanaat getiriyorum. Hekim, zor durumda olanların avukatı, sesini duyuranı olmayı ister. Hocam bunu bana söyledikten beri mesleğimin temel ilkesi olarak saydım” dedi.


Soruşturma yapılmalı

Fincancı savunmasının devamında, “Yıllarımı verdiğim adli tıbba, zehirli gazlar, kimyasal silahlar konusunda pek çok makale yazmış bilim insanı olarak, adli tıbbı bildiğini iddia eden savcıdan epey fazla bildiğim aşikarken bilimsel tartışma yerine linç girişimine bir çift sözüm var. Bugün de meslektaşlarımızın oylarıyla üstlendiğimiz görevimiz kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Devlet, elinde olan siyasi otoriteyle tüm kurumlarıyla suç yapılanmasına dönüştürülebilir. Bunun önündeki engel toplum olma becerisi, yurttaşların ısrarı, denetleme örgütleridir. İnsan hakları ihlali de hekimlerin, adli tıp uzmanlarının çalışma alanına girmektedir. Çalışma alanımızın kısıtlanması ise kabul edilemez. Yaptığım konuşma 7 dakikalık bir konuşmadır. Ulaştığım ve kısaca edindiğim ön tanıdan bahsediyoruz. Videoda karanlık ortamda bulunan kişilerin bazılarında kimi belirtiler görünüyor. Aynı videoda etkilenmemiş gibi görünen birileri var. Bir de kanlı, köpüklü bir kusma görüntüsü var. Aynı ortamdaki farklı etkilenmeler o ortamda kalma süresi ve yoğunlukla ilgili olabilir. O etkenin türü, hangi yolla ulaştığı ve sorumluların saptanması için etkili bir soruşturma yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.


Sorumluluğumuz var

İnsan hakları savunucusu olarak yayın organlarının kim, ne olarak tanımlandığından bağımsız ifade özgürlüğünü gözetme sorumluluğu bulunduğunu belirten Fincancı, “Kimin aradığıyla, yayının politik çizgisiyle, hangi yayına bağlandığımla ilgilenmiyorum. Elbette TTB Merkez Konseyi olarak topluma karşı sorumluluğumuz var. Ancak diğer kimliklerimizden azade kılmıyor. Beni dünyanın kabul ettiği adli tıp uzmanlığımdan arındırmak ve yok saymak pek mümkün değil. Hekimlik insana dairdir, insana karşı işlenen suçların önüne geçmeye, ağaca, börtü böceğe sahip çıkmaya, savaşları, iklim değişikliğinin etkisini, salgınları karşımıza diken her türlü halk sağlığını bozan şeylere karşı duruştur” diye konuştu. Milli Savunma Bakanlığı'nın vekili katılma talebinde bulundu ama mahkeme tarafından talep reddedildi. Duruşma savcısı mütalaasında, Şebnem Korur Fincancı’nın terör örgütü propagandası yapmak suçundan 7 buçuk yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılmasını talep etti. Tutukluluk halinin devamını istedi.

DHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.