Zarar eden Alpullu’yu Atatürk de kapatırdı!

Zarar eden Alpullu’yu Atatürk de kapatırdı!
Özelleştirilecek fabrikalar arasında yer alan Alpullu Şeker’e, Atatürk’ün mirası olarak bakan bazı CHP’li belediye başkanları, aralarındaki birkaç günlük görüşmenin ardından fabrikaya talip olduklarını, sahipliğine de soyundukları fabrikanın işletmesini yapacaklarını duyurdu.

Özelleştirilecek fabrikalar arasında yer alan Alpullu Şeker’e, Atatürk’ün mirası olarak bakan bazı CHP’li belediye başkanları, aralarındaki birkaç günlük görüşmenin ardından fabrikaya talip olduklarını, sahipliğine de soyundukları fabrikanın işletmesini yapacaklarını duyurdu.
Fotoğrafa ilk bakıldığında, içinde duygusallığın, vatanseverliğin, girişimcilik ruhunun barındığını söylemek mümkün, fotoğrafı büyüterek bakıldığında ise durum hiç de göründüğü gibi değil.
*
Alpullu Şeker fabrikasının, 2016 yılı zararı, 19 milyon TL. zarar eden bir fabrikaya, oluşturulan “Voltran” birlikteliğiyle talip olan belediye başkanlarınının, öteden beri süregelen belediyecilik yönetiminde her ay en az 10 milyon TL. Zararla kamu yöneticiliği yaptığını göz önüne alırsak, değil fabrikayı düze çıkarmaları, ilk senesinde tepetaklak olacaklarını kestirmek önceden tahmin edilebilen bir gerçeklik olarak öne çıkar.
*
Misal, fabrikaya taliplerden Beylikdüzü’nün CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentin göbeğinde, ahalinin araçlarını park ettiği bir alanı önce belediye kuruluşu şirkete ihale etti, ardından biz bu işi yapamıyoruz diyerek birkaç ay içinde özel şahsa devretti. Sonuç mu? O da işletemedi, olan ahaliye oldu, ücretsiz park alanını ücretli hale dönüştüren İmamoğlu yüzünden, vatandaşın aracı zırt pırt otoparka çekildi.
*
Atatürk’ün mirasına talipli listesinde yer alan belediye başkanımız, Atatürk’ün partisinden seçimi kazandı, aradan geçen dört yılın ardından;
SGK’ya borçlu.
Vergi dairesine borçlu.
Belediyeye iş yapan taşeron firmalara borçlu.
Zırt pırt haciz konan belediye banka hesap sayısını ne o ne de diğerleri biliyor.
Çalışanların maaşları ite kaka, bazılarının ki sarkarak ödeniyor.
Belediyenin toplam borcu 200 milyon TL. bandında.
Ortada dişe dokunur yatırım yok.
Yeni borçlar için İLBANK’ın kapısını çaldı, alamıyor ama almakta ısrarcı.
Belediyede bin’den fazla sabit çalışanı olduğu halde, kimisi yan gelip yatıyor, kimisi çalışmadan maaş alıyor o ise kurumun tüm işlerini özel şirketlere parasını ödeyerek     yaptırıyor, personel sayısı 2 bin’i sollamış     durumda.
*
Bugün, gelinen noktada, özelleştirmeye karşı olduğunu, her yıl milyonlarca dolar zarar eden Alpullu Şeker Fabrikası’na talip olduğunu açıklayan belediye başkanlarına katıldığına göre, kanaatimce, vermek istediği mesaj, yılda 19 milyon TL, zarar mı olur muş, biz gelirsek, söz, bu zararı her ay 10 milyon TL.’ye çıkartacağız mesajıdır..
*
Mevzunun olması gereken gerçekliğine dönecek olursak, sırf Atatürk’ün talimatıyla kurulduğu gerekçesiyle her yıl zarar eden bir fabrikanın özelleştirilmesine karşı çıkmak, ekonomist bir bakış açısından ziyade, siyasi kargaşa yaratarak seçmen avına çıkmaya benziyor.
*
Doğru olan yöntem, zarar eden şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çıkmak değil, özelleştirme yönteminin sağlıklı ve her kesimin faydasına olacak bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır.
Zarar ettiği gerekçesiyle özelleştirilecek fabrikalar, bu işlerle yakından ilgili kooperatiflere devredilerek hem sektörün ayakta kalması sağlanır, hem de kamuoyunun gündemine düşürülen şeker fabrikalarının kuruluşundaki manevi yönü de ihlal edilmemiş olur.
*
Zaten, ilk kurulduğunda harıl harıl çalışan, ülke ekonomisine katmadeğer sağlayan Alpullu başta olmak üzere zarar eden diğer şeker fabrikalarının içler acısı halini Atatürk görmüş olsaydı, emin olun “Derhal kapatılsın” talimatını verirdi. Aksini savunmak, Atatürk’ü tanımamak, anlamamak demektir.
*
Atatürk’ün partisini temsiliyet ve aidiyet anlamında başarısız bir konuma ve sürece sürükleyenlerin, Atatürk’ün fabrikasına sahip çıkıyoruz ayağıyla gündem yaratmaya çalışması, bir türlü aşılamayan sığ siyasetin sonuçlarından sadece birisi olarak karşımıza çıkmakta.
*
Tuvalet temizliğinden yemek servisine, çöp toplamaktan mevlit okunmasına, cenaze yıkanmasından bayram kutlamasına kadar akıllara gelebilecek her türlü işi özel şirketlere pas eden belediye başkanlarının, bir şeker üretimininin özel şirketlere devredilmesinde kıyamet kopartmasının makul ve mantıklı gerekçesini ne kendileri tam olarak biliyor ne de ahali… 
*
Misal, belediye başkanlarına, vatan topraklarını Atatürk kurtardı, o nedenle kamu arsaları devlette kalsın, özel şahıslara neden satıyorsunuz desek, apışıp kalırlar, bu da soru mu yani, derler…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.