Özlem T. Akarken

Özlem T. Akarken

Hak kayıplarının önüne geçmek için meslek hastalığı denilmeli...

Covid-19 pandemisin de gün geçmiyor ki bir sağlık çalışanımızın vefat haberini duymamış olalım. Covid-19 meslek hastalığı sayılmıyor ve bu duyarsızlık toplumun vicdanını her geçen gün daha da yaralıyor. Kaybettiğimiz sağlık kurum çalışanlarımızın ailelerinde bıraktığı derin sızı asla dinmez …Ama Covid 19 un meslek hastalığı sayılmasıyla hiç değilse geçimini sağlamaya çalıştığı aile bireyleri ve güvenli bir gelecek istediği çocukları için kurduğu hayaller koruma altına alınabilir diye değerlendiriyoruz.

Ülkemizin ve çalışma hayatının en önemli sorunlarından birisi de çalışan sağlığı ve güvenliği uygulamaları , iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu meydana gelen ölüm, yaralanmalar ve hastalıklar olmuştur. Dünyamızı etkisine alan ve pandemi ilan edilmesine neden olan Covid 19 virüsü nedeniyle , bireysel ve toplumsal sağlığımız ve hayatımız açık tehdit altında iken , devlet büyükleri tarafından ‘’evde kal’’ çağrıları yapılıp ,sokağa çıkma yasakları ilan edilirken , çalışma hayatının devam ettiği özellikle sağlık kurumlarında çalışan sağlığı ve iş güvenliği uygulamalarının sözde kaldığı ,hastalanan , vefat edenlerin haberlerini devamlı geldiği bir dönemden geçiyoruz. Her kesimin bireysel ve toplumsal yükü ve sorumluluğu da çok fazladır.

Sosyal Güvenlik Kurumu 07.05.2020 tarih. 2020/12 sayılı Genelge yayınlanarak Covid 19 virüsüne bağlı hastalık ve ölümleri ‘’iş kazası’’ statüsünden çıkararak , Covid 19 virüsünün bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirtmiştir. İş kazasının tanımının 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda yapılmış olması, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yasalarda belirtilen tanımlara uygun olarak gerçekleşen bir olaya genelge ile ‘’iş kazası değildir’’ deme hak ve yetkisi bulunmaması , özellikle Covid 19 virüsüne bağlı ölümlerde ciddi hak kayıplarına neden olacak olması ve açılacak davaların yıllar sürecek olması gibi nedenlerle bu genelge hukuka aykırı ve biz sağlık kurumlarında çalışanlar için kabul edilemezdir.

Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin ‘’tanımlar’ ’başlıklı 4 .maddesinin i bendinde ‘’Meslek hastalığı: Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık , bedensel veya ruhsal özürlülük halleri ‘’ olarak tanımlanmış ,17. Maddesinde ‘’ 1) Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların ,işten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana çıkması halinde sigortalının mesleğinden ileri geldiğinin kabul edileceği Meslek Hastalıkları Listesine(Ek -2) göre tespit ve tayin’’ edileceği belirtilmiştir.

Ek 2 listesinde Covid 19 virüsünün neden olduğu hastalıklar bulunmamakta ise de , yönetmeliğin ‘’Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar ‘’ başlıklı 19. Maddesinde ‘’(1) Mesleki bulaşıcı hastalıklar Listesinin ‘’D Grubu’nda yer alan bulaşıcı hastalıkların , görülen işin gereği olarak veya işyerinin özel koşullarının etkisiyle oluşması ve enfeksiyonun laboratuvar bulguları ile de kanıtlanması gereklidir.(2) Bu listede yer almayan fakat görülen iş ve görev gereği olarak bulaştığı kesin olarak saptanan diğer bulaşıcı hastalıklar da meslek hastalığı sayılır. Bu husustaki teşhisin laboratuvar deneyleriyle kanıtlanması gereklidir. Hastalığın en uzun kuluçka süresi yükümlülük süresi olarak alınır’’ düzenlemesine yer verilmek sureti ile yönetmeliğin eki listede yer almayan Covid 19 benzeri bulaşıcı hastalıkların meslek hastalığı sayılması için listede yer alma koşulundan ayrık bir düzenleme yapılmıştır.

Dolayısıyla görülen iş ve görev gereği olarak Covid 19 virüs testi pozitif çıkan sağlık çalışanları açısından her hangi bir maruziyet süresi aranmaksızın bu hastalığın meslek hastalığı sayılmasında görüldüğü gibi kanunen bir engel bulunmamaktadır. Bütün bu nedenlerle , görülen iş ve görevleri nedeniyle Covid 19 testi pozitif çıkan sağlık kurum çalışanlarının , yakalandıkları Covid 19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabulü sağlık kurumu çalışanları için gereklidir. Ayrıca gerek iş kazası ve meslek hastalığı kavramlarının iç içe geçtiği durumların söz konusu olması gerek her olayın kendi içinde değerlendirilmesi gereği, uygulamada yaşanan belirsizlikler ve SGK ‘nın 2020/12 sayılı genelgesi ile Covid 19 virüsünün bulaşıcı bir hastalık olduğunun belirtilmesi dikkate alındığında , herhangi bir hak kaybı olmaması açısından sağlık kurum çalışanları açısından da Covid 19 testinin pozitif çıkması veya klinik bulgu olması halinde anlık iş kazası bildirimi yapılması gerekmektedir. Bunun yanında maalesef Covid 19 a yakalanıp vefat edenler iş kazasına bağlı ölüm değil de normal bir ölüm olarak kabul edilmesi halinde ise ,aylık gelir bağlama prosedürleri farklı olduğundan vefat edenin yakınları açısından ciddi hak kayıpları söz konusu olacaktır. Hak kayıplarının olmaması için gerekli düzenleme acilen yapılmalıdır. Hepimizin sağlıklı günlere uyandığı ve hiçbir çalışanın iş kazasına -meslek hastalığına maruz kalmadığı günleri görmek dileğiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özlem T. Akarken Arşivi