Hakikati şakımayan diller kopsun!

Toplumların çökmesinde en büyük faktörlerden biriside hiç şüphesiz "Yalan" söylemektir. Yalan öyle bir hastalıktır ki; nice krallıklar, nice devletler, nice rejimler yıkmıştır, yıkmaya devam etmektedir.Hatta son günlerde gündemimizi meşgul eden ,etmesi de gereken aile yapısını da "yalan" çökertmektedir.Başkalarını aldatmak ve yanıltmak amacıyla söylenen her türlü söze yalan denir.İnsanlar, bir arada huzurlu bir şekilde yaşayabilmek ve güven içerisinde iş yapabilmek için birbirlerine inanmak ve güvenmek zorundadır. Bu yalan hastalığı toplumun birçok alanında etkisini göstermektedir.Maalesef bugün Müslümanlar kendi kimlikleri ile çelişir haline geldiler. Hayatı boyunca doğruluğu ve hakkı savunan bir peygamberin izinden gitmeyi bıraktılar. Nefislerinin, arzularının ve mal biriktirmenin derdine düştüler.Sadece "Ben Müslümanım " diyerek İslam dinine aykırı işler yaptılar, yapıyorlar...Daha düne kadar sokak sokak dolaşan siyasiler şimdi ise vatandaşla görüşmüyor!Vatandaş makamlarına gittiğinde ise:"Şuan toplantıdalar lakin ne zaman toplantı biter bilemiyoruz" diyerek kibarca geri yolluyorlar.Ama unutmayınız ki bugün sizin oturduğunuz o koltuklara dün başkaları oturuyordu, yarın başkası oturur...Halka sırtını dönen kaybetmeye mahkumdur.Geldiğimiz noktada yalan söyleyen, lâf taşıyan ve dedikodu yapanlar makam sahibi oluyorlar ve bu şekilde hayatlarını devam ettiriyorlar.Tam da konu buraya gelmişken maziye dönerek "Dolap Beygiri" Türk filmini hatırlatır ve tekrar izlemenizi tavsiye ederim.Yalan söylemek fert ve toplum üzerinde büyük tahribatlara sebep olur.Yalan, toplumdaki güveni yok eder. Dayanışmanın temeli olan doğruluğu ortadan kaldırır.Yalanın meydana getirdiği tahribatlardan biri de kişi ile toplum arasındaki itibarı yok etmesidir.Yalan, evlerdeki huzuru bozarak, aile bireyleri arasındaki güveni zedeler.İnsanları birbirine düşürerek, toplumsal huzuru yok eder. Hz. Mevlana’nın dediği gibi; ya olduğumuz gibi görünmeliyiz ya da göründüğümüz gibi olmalıyız.Müslüman, düşüncede, konuşmada, davranışta, ticarette ve şahitlikte kısaca her zaman her yerde yalandan sakınmalıdır. Başta siyasiler, amirler, yöneticiler olmak üzere her fert ağzından çıkan her sözü düşünerek konuşmalı, sözlerinin doğru olmasına özen göstermelidir.
Kraldan çok kralcılar bi bitmedi gitti...
Yaşamın her alanında kraldan çok kralcılar karşımıza çıkmakta ne yazık ki... Günümüz siyasetin modası haline geldi kraldan çok kralcılar... Kendilerini yerelde kral zanneden ve iktidar gücünü kötüye kullanan siyasetçiler halk tarafından sevilmiyor. Samimiyetsiz davranışlarıyla çok gülünç bir hale düştüklerinin farkında değiller mi? Dün makamlarında pişkin pişkin oturanlar şimdi makamları elinden gidince halk arasında rahat rahat gezebiliyorlar mı? Vatandaşın hakkını hukukunu çiğnerken de daha sonra helalleşirim diyerek kendilerini temizleyeceklerini mi düşünüyorlar?Bu kraldan çok kralcılar, farkında olmadan hem dünyalarını hemde ahiretlerini mahvederler.

3 şey toplumu yok eder
1- Riba (Faiz)2- Rüşvet3- Riya (Gösteriş)
3 şey güveni yok eder
1- Yolsuzluk2- Yalancılık3- Yalakacılık 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Onur Karakoç Arşivi