Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Hani nerede adil gelecek?

Sevgili Okuyucular, bir kışı daha geride bırakıyoruz. Bundan 3-4 yıl önce aynı başlıkla bu konuda yazmıştım bunca sene geçti ülkemde ne değişti okuyun ve değerlendirin. Yazımızda dünyamızın bu günkü halinden bahsedeceğiz. Son zamanların en çok kullanılan sözü küresel ısınma ve bu ısınma dolayısıyla artan doğal afetler ve sonuçları. Doğayı adaletsizce ve aç gözlülükle tükettiğimizi, zengin yaşamak uğruna gelecek kuşakları hiç düşünmediğimizi söyllemiştik, bana göre sonuç aynı değişmiyor. Hiç başka yer yokmuş gibi 70 göleti doldurup, milyonlarca ağacı keserek 3. Hava Alanı yaptık. En önemli kuş göç yollarını yok eden para aşıkları o göletler dolarken biz o yerleri gezdik, şimdi bir de Kanal İstanbul çıktı. Orada kuşların yakarışlarını duyduk. Havada tur atan kuşların çığlıklarını duymayan dindar yöneticiler sadece bizde mi var sanıyorsunuz. Su sıkıntıları tehdidi tüm dünyada devam ediyor. Kendi kendine yeten bir ülkeydik şimdi tahıldan, meyveye, giyecekten, makineye, sigaradan enerjiye samana kadar dışa bağımlı ülke olduk. Tüm dünya da sıkıntı içinde. Şu istatistiklere bir bakın.

• Son 25 yılda Afrika’nın tahıl üretimi yüzde 28 azalmış.

• 1900 yılından bu yana Etiyopya’daki ormanların yüzde 90’ı tükenmiş, bunun sonucu olarak her yıl toz toprak kayıp gidiyor.

• Ülkemizde ise her yıl 500 milyon ton verimli toprak erozyonla yok oluyor.

• Her yıl atılabilir çocuk bezi için 1 milyon ağaç kesiliyor.

• Bir litre yağ bir milyon litre suyu kirletirken Körfez Savaşında Basra Körfezine dökülen 8-10 milyon varil petrolün körfezdeki canlılar üzerindeki etkilerinin 180 yıl süreceği hesaplanıyor.

• En temiz denizimiz olan Akdeniz’e yılda 650 bin ton deterjan, 100 bin ton cıva, 38 bin ton kurşun, 21 bin ton çinko, 320 bin ton fosfor, 800 bin ton azot akıtarak Akdeniz’i öldürüyoruz.

• Dünyadaki akarsuların yüzde 15’ini kirletmişiz, okyanuslara her yıl tonlarca çöp döküyoruz.

• 1975-1980 yıllarında Marmara’da 125 tür balık varken, bu gün 10-15 türe düşürmüşüz.

• 1995’lerde Afrika’da 1.5 milyon fil yaşarken, şimdi 7-8 yüz kalmış.

• Dünyamızdaki hayvan ve bitki türlerinden günde 3 tür canlı dinazorlar gibi yok oluyor.

• Saatte 3000 dönüm, dakikada 50 dönüm orman çeşitli sebeplerle yok oluyor.

• Tropikal ormanların yüzde 80’i yok oldu. Bu yok oluşta 750 tür ağaç, 1500 tür çiçekli bitki, 125 tür memeli hayvan, 400 tür kuş, 100 tür sürüngen, 60 tür su hayvanı, 150 tür kelebek ve sayısız böcek de beraber yok oldu. Böylesine tahrip edilen tropik ormanlardaki 1400 çeşit bitkinin kanser için gerekli ilaç ham maddesinin yüzde 70’ini karşılıyordu. Ve dünyadaki bu yok edişin %50’si son 35 yılda meydana geldi. Yaşamı doğaya bağımlı insanların da temel hakları, doğal kaynakları kullanma hakkıdır. Hâlbuki sanayileşmiş ülke insanları doğal kaynakları israfla tüketirken, sıkıntıyı orman köylüleri, balıkçılar, tarım ile uğraşanlar çekiyor. Çözüm ve adalet için; Atadan tohumlarla tarlalara dönüş yapıp tarımımızı kendimize yeter hale getirmeye, doğayla uyumlu sanayi geliştirmeye çabalamamız gerekiyor. Yenilenebilir enerjiler olan rüzgar, güneş, iyi analizlerle etrafındaki canlılar ve köyleri mahrum bırakmayacak akar sulardan daha çok istifade teknikleri geliştirmek, hidrojenden yararlanmak, ekolojik tarıma dönmek, daha az doğal kaynak tüketmek hedefimiz olmalı. Yoksa yarınlarımız torunlarımızın yaşamı çok zor olacak. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi