İlk vakanın görüldüğü 11 Mart’tan bu yana yaklaşık 30 günü geride bıraktık. Tüm dünya kolları sıvadık korona ile mücadele ediyoruz. Sınırlı metrekareler içindeyiz. Süresiz bir hareketsizliğin mahkumuyuz. Oysa işe gidiyor, alışveriş yapıyor, sosyal ortamlarda vakit geçiriyorken spor yapamasak dahi enerjimizi bu koşuşturmacanın içinde atabiliyorduk. Şimdi nasıl atacağız?

Son zamanlarda Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre yoğun iş temposundan dolayı spor salonlarında uzun zaman geçirmek yerine kısa, etkili, mucize sonuçlar veren bir yöntem keşfedildi. Tek şart kalp sorunumuzun olmaması. Yaklaşık 3 saatlik, sıkı tempoda yapacağımız spora eşdeğer bir yöntem. Sadece 21 dakika yeterli. Üstelik evlerimizde televizyon izlerken bile yapabileceğimiz bir spor. En büyük mucizelerinden biri vücutta su ve kas kaybı oluşturmadan sadece yağ yakması diğeri ise 21 dakikanın sonunda uyusak bile harekete geçen metabolizmamız sayesinde yaklaşık 3 saat boyunca vücudun yağ yakmaya devam ediyor olması. 

2 dakika hızlı tempo olduğun yerde koş ya da ip atla, 1 dakika otur. Bunu 7 tur tekrar et. Bu kadar basit ve kolay bir yöntem. Bu sporu haftada 3 kez yapmamız yeterli. Çocuklarımız için de 1 dakika olduğun yerde koş ya da ip atla, yarım dakika otur, toplamda 4 tur. Evlerde çocuklarımızla da eğlenerek yapabileceğimiz bir yöntem.

Hayatımızı artık koronadan önce ve koronadan sonra olarak ikiye ayırmak zorundayız. Teknolojinin son sürat ilerlemesiyle birlikte çok yakında aslında hiç enerji sarfetmeden de kilo kontrolü sağlıyor duruma geleceğiz. Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Hiç kıpırdamadan, hiç enerji sarfetmeden, hiç bir yere gitme zahmetinde bulunmadan. 

İyi ama nasıl dediğinizi duyar gibiyim.

Geçtiğimiz günlerde manşet olan bir haberi hatırlayın.

Ruslar sanal gözlükleri kullanarak ineklerin süt verim oranını ve kalitesini arttırmayı başardılar. İneklere sanal gözlükleri taktılar, uçsuz bucaksız kırlarda otladıklarını zanneden inekler de sadece beyin yanılgısıyla çok daha fazla ve kaliteli süt  

ürettiler. İşte bu kadar basit. Gitmiş gibi, yaşamış gibi. Sonuç mükemmel. 

Koronadan sonra ne olacak, nasıl olacak? Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyen herkes haklı. Hayatımıza daha fazla girecek olan sanal gözlüklerle çok yakında hiç kimseye temas etmeden üstelik neredeyse sıfıra yakın bir bedelle bir müzeye, bir konsere, bir tiyatroya, bir geziye gidebilecek, oturduğumuz yerden istediğimiz kadar spor yapıp enerjimizi atabileceğiz. 

Sonuç; Bizler bizlerin içinde birbirimize hasret yaşayarak.

İlkeli Söz; Herşey için bir şükür sebebimiz vardır...